Dünya gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım köşesinde artan gıda fiyatlarına değindi. Yıldırım “Hükümet,
gıda fiyatlarını düşürmek için kırmızı et, hububat, bakliyat gibi
birçok üründe gümrük vergilerini düşürdü veya sıfırladı. İthalatın
kolaylaştırılması çiftçileri üretimden uzaklaştırırken, 2018'de beklenen
şiddetli kuraklık, ramazan ayının hasat öncesine denk gelmesi özellikle
yılın ilk yarısında gıda fiyatlarının artmasına neden olacak” dedi. FİYATLAR ARTMAYA BAŞLADI “Bugünlerde ‘2018 ürün yılında üretim az olacak’ beklentisi ile bazı ürünlerde stok yapılıyor” bilgisini veren Yıldırım şu ifadeleri kullandı: “Özellikle Türkiye'nin geleneksek tarım ürünleri ihracatında önemli
bir yer tutan fındık, kuru kayısı ve kuru üzümde ise fiyatlar artmaya
başladı. Konuştuğumuz ihracatçılar, kuru üzümün kilogram fiyatının son 20
günde 4 liradan 5.5 liraya kadar çıktığını, kuru kayısının kilosunun ise
7 liradan 12 liraya çıktığını söylüyor. Bu yıl hasat döneminde fiyatı
düştüğü için TMO tarafından müdahale alımları yapılan fındıkta da
ihracat fiyatı artıyor. İç fındığın toptan kilosu 20 liradan 23 liraya
yükseldi.” KURAKLIK VEYA DON FİYATLARI ARTIRACAK Beklenilen yağışın olmamasının üreticiyi
endişelendirdiğini belirten Yıldırım “Meteoroloji Genel Müdürlüğü
verilerine göre, Türkiye 2017 yılında son 44 yılın en düşük yağışını
aldı. 2017 KasımAralık ve 2018'in ilk günlerinde beklenen yağışların
olmaması üreticiyi endişelendiriyor. Özellikle kar yağışının birçok
bölgede olmaması, yağmurun ise azalması 2018'in kurak geçeceği
endişesini doğuruyor. Uzmanlara göre, yağışların azalması ile ortaya
çıkacak su sorunu tarımsal üretimi olumsuz etkileyecek” diye yazdı. STOK YAPIYORLAR Köşesinde don riskine de değinen Ali Ekber Yıldırım şu ifadeleri kullandı: “Mevsimsel değişiklik nedeniyle bazı ürünler için don riski de
artıyor. AralıkOcak döneminde olmayan kar yağışının ŞubatMart dönemine
kayması ve bu dönemde hava sıcaklığının sıfırın altına düşmesi
durumunda kayısı, badem ve diğer bazı ürünlerin çiçeklenme döneminde
donması nedeniyle üretimin azalma riski var. Kuraklık ve don
riski nedeniyle ürününün az olacağı beklentisi içinde olanlar stok
yapıyor. Ya da elindeki ürünleri bekletiyor. Bu nedenle ürün fiyatları
artıyor. Gıda tüketiminin hem iç piyasada hem de dışarıda artış gösterdiği
Ramazan ayının bir çok tarım ürününde hasat öncesine yani Haziran'a denk
gelmesi de gıda fiyatlarının artmasında önemli bir faktör olarak
gösteriliyor. Konuştuğumuz uzmanlar, ihracat için Şubat ve Mart'ta, Ramazan ayına
yönelik tedarik ve satışların yapılacağını belirterek: ‘Ramazan ayı bu
yıl Haziran'a denk geliyor. Ramazanda gıda ürünleri tüketiminde ciddi
artış oluyor. Bu artışı karşılamak için şimdiden piyasadan mal almanız
ve ihraç etmeniz gerekiyor. Ramazanın ayı tarım ürünleri hasadının
yapıldığı döneme denk geldiği yıllar daha ucuza ürün temin ediliyor.
Fakat, Haziran ayı, Türkiye açısından hasadın henüz başlamadığı ve
ürünün en az olduğu dönem. Bu nedenle artan talep fiyat artışına neden
olacak. Gıda fiyatlarındaki artışta Ramazan ayı etkisi de mutlaka
dikkate alınmalı’ görüşünü dile getiriyor.” FİYAT ARTIŞININ ÜRETİCİYE YARARI YOK Gıda fiyatlarındaki artışı inceleyen Yıldırım, artışın çiftçiye bir
yararının olmadığını söyledi. Yıldırım 2018’in zor bir yıl olacağını
belirttiği yazısını şöyle sürdürdü: “Gıda fiyatlarındaki artışın çiftçiye bir yararı yok. Genel olarak
çiftçiler ürününü hasat ettikten sonra satarak borçlarını kapatır.
Gelecek yılın üretimi için hazırlık yapar. Çiftçiler hasat döneminde
ürünü hızlı bir biçimde piyasaya sunduğu için fiyat düşük olur. Ürün
çiftçinin elinden çıktıktan sonra ürün arzı kontrollü olduğu için fiyat
yükselir. Bu dönemdeki fiyat artışının çiftçiye bir yararı yok. Kuraklık ve don riski, tarımsal üretimin azalacağı beklentisi 2018'de
gıda fiyatlarında önemli artışa yol açması bekleniyor. Dövizdeki artışa
bağlı olarak ithalatta ucuz olmayacak. Kaldı ki, fındık,
kayısı, kuru üzüm gibi ürünlerde dünyada lider konumda olan Türkiye'nin
bu ürünleri ithal etmesi de mümkün değil. Bu nedenle gıda fiyatları
açısından 2018 zor bir yıl olacak. Kuraklık ve don riski beklentisiyle fiyatı en çok artan ürünlerden
birisi kuru kayısı. Bir ay öncesine kadar kilosu toptan 78 liradan
satılan kuru kayısının fiyatı 12 liraya kadar çıktı. İhracatçılara göre,
piyasada yeterince ürün olmasına rağmen kuraklık ve don riski nedeniyle
kayısı satışı yapılmıyor. Talep olmasına rağmen satış az olunca fiyat
yükseldi. Türkiye'de bademle birlikte en erken çiçek açan meyvelerden
biri olan kayısıda çiçeklenme dönemine kadar fiyat artışının devam
etmesi bekleniyor. Hava koşullarının olumlu olması ve
çiçeklenmenin iyi olması ile fiyatlar gevşeyebilir. Fakat, genel
beklenti 67 ay sonra çıkacak yeni ürüne kadar fiyat yükselmesinin devam
edeceği yönünde.” “TÜCCAR MALİYETİ DÜŞÜRMEK İÇİN FINDIK FİYATINI ARTIRIYOR” Yazısında “Kuru üzüm fiyatı sezon başında düşük olduğu için
TMO devreye girerek kilosu 4 liradan kuru üzüm aldı. Dünya kuru üzüm
üretiminde ve ihracatında lider durumda olan Türkiye, sezon başında
yüksek rekolte nedeniyle düşük fiyat sorunu yaşarken, bu günlerde fiyat
artmaya başladı” diyen Yıldırım şu satırları da kaydetti: “Fiyat artışında Türkiye'nin rakibi olan üretici ülkelerdeki üretim
önemli rol oynuyor. ABD’nin su sorunu nedeniyle bağ alanlarını sökerek
yerine badem dikimine yönelmesi bu ülkede üretimi azalttı. Avustralya'da
da üretim düştü. İran, ambargo nedeniyle ürün satamıyor. Şili, Güney
Afrika gibi Güney Yarımküre'de olan ülkelerde ise üzüm sezonu bitti. Bu
ülkelerde Mart ayından sonra yeni ürün çıkacak. Kanada başta olmak üzere
alıcı ülkeler için Türkiye'den başka kuru üzüm alacakları pazar yok. Bu
talep artışı fiyatların artmasında etkili oldu. Sezon başında kilosu 4
lira civarında olan kuru üzümün fiyatı bugünlerde 5.5 liraya kadar
yükseldi. İhracatçılara göre bu sezon başında en ucuz üzüm olan Türk üzümü bu
yeni fiyat artışı ile gerçek değerine kavuştu. Ancak fiyat artışının
Güney Yarımküre üzümünün piyasaya girmesine kadar devam etmesi
bekleniyor. Sezon başında kabuklu fındığın kilosu 10 liranın altına düşmesi
nedeniyle, TMO devlet adına fındık alımına başlayarak fiyatı 10 lirada
tutmayı başardı. TMO’nun aldığı kabuklu fındık miktarı 140 bin tonun
üzerinde. Bu yıl emanete fındık alımı çok az olması nedeniyle ağırlıklı
olarak banka kredisi ve öz sermaye ile fındık alan tüccarın maliyeti
yükseldi. Tüccar bu maliyeti düşürmek için fındık fiyatını artırıyor. Bu
nedenle iç fındığın kilosu toptan 20 liradan 23 liraya çıktı. İki yıl
üst üste fındık üretiminin yüksek olduğunda üçüncü yıl üretimde düşüş
yaşanıyor. Bu nedenle 2018 yılında üretimin düşeceği beklentisi ile
fiyatın artması bekleniyor. Üretim düşerse TMO’nun elindeki fındık çok
önem kazanacak ve piyasayı belirleyecek.” BAKAN’DAN AÇIKLAMA Yazısında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın,
"Tarımsal kuraklık endişesi yok. Olması durumunda Tarım Bakanlığımızın
sigortaları var, devlet desteği olacak. Bu konuda endişeye mahal yok"
sözlerini aktaran Dünya gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım gıda
fiyatlarını artıran nedenleri de şöyle sıraladı: “1 Kuraklık ve don riski nedeniyle üretim düşecek beklentisi 2 Ramazan ayının hasat sezonu öncesine ve piyasada ürünün az olduğu döneme denk gelmesi 3 Rakip ülkelerde üretimde yaşanan sorunlar nedeniyle Türk ürünlerine talebin artması 4 Fiyat artışı beklentisiyle ürün satmayarak stok yapılması” https://odatv.com/20gundecarpicizam1701181200.html