ANKA'nın haberine göre; tahliyesinin ardından Hatay’da yakalanan iki canlı bombanın düzeneğinde Güneş’in parmak izi bulundu.
Güneş, 2014 yılında Gaziantep’te gözaltına alınmış ve terör örgütü üyeliği iddiasıyla yargılanmıştı. Ancak o dönem MİT Müsteşarlığı, Güneş ve diğer iki sanık hakkında “…herhangi bir terör örgütü mensupları listesinde adlarının geçip geçmediği hususunda bilgiye rastlanmamıştır” notunu göndermişti. Bu notun ardından Güneş ve diğer sanıklar tahliye edilmişti.
Güneş, cezaevinden çıktıktan sonra kayıplara karıştı ve IŞİD’in faaliyetlerine devam etti. 2017 yılında Hatay’da sansasyonel eylem yapmak için Türkiye’ye gönderilen iki IŞİD üyesinin üzerinde canlı bomba düzeneği ele geçirildi. Bu düzeneğin Güneş tarafından hazırlandığı ve parmak izinin tespit edildiği belirlendi.
Öte yandan Güneş’in kuzeni İsmail Güneş de 1 Mayıs 2016 tarihinde Gaziantep Emniyet Müdürlüğü önünde kendisini patlatmış ve iki polisi şehit etmişti. Güneş’in 10 Ekim katliamının da firari sanıklarından olduğu ortaya çıkmıştı.
GÜNEŞ VE DÜNDAR’IN PARMAK İZİ BOMBA DÜZENEĞİNDE ÇIKTI
İddianamede 10 Ekim katliamı firari sanıkları Güneş ve Ömer Deniz Dündar’ın parmak izinin 2 canlı bomba düzeneğinde çıktığı anlatılarak, şu değerlendirme yapıldı:
“Hatay I·l Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Müdürlüğü’nün 06/07/2017 tarih ve 2017/1084 EK1 nolu uzmanlık raporuna göre; olay yerinden elde edilen canlı bomba düzeneği üzerinde yapılan parmak izi çalışmasında metal plakalar üzerine sarılı şeffaf koli bantları yapışkan yüzeylerinden tespit edilen 2 adet parmak izinin şüpheli Ahmet Günes¸'e ait olduğu, 4 adet parmak izinin ise şüpheli Ömer Deniz Dündar'a ait olduğu belirlenmiştir.
Dosyamızın diğer şüphelilerinin alınan ifadelerinde, kendileri ile birlikte sınırı kaçak olarak geçen ‘yaşlı adam’ diye belirttikleri sahsın yine dosyamız şüphelisi Ahmet Günes¸'in babası olan Cemil Günes¸ olduğu dosyamız arasında bulunan teşhis tutanaklarından anlaşıldı. Şüpheli Cemil Günes¸'in 13/07/2017 günü Gaziantep ilinde yakalanarak Gaziantep Cumhuriyet Bas¸savcılıgˆının 2016/81645 soruşturma dosyası kapsamında 26/07/2017 günü tutuklandığı, Gaziantep I·l Emniyet Müd. Ter. Müc. S¸b. Müdürlügˆü tarafından Cemil Günes¸'in alınan ifadesinin dosyamız arasına konuldu.
Cemil Günes¸'in ifadesi incelendiğinde: şüpheli Ahmet Günes¸'in DEAS¸ Terör Örgütü Mensubu olduğu, DEAS¸ Terör Örgütü içerisinde ders verdiği ve canlı bomba eylemi yapacağının anlaşıldığı, şüpheli Ahmet Günes¸’in kuzeni I·smail Günes¸'in Cemil Günes¸’in ( Ahmet Günes¸'in babası) yönlendirmesiyle 01/05/2016 tarihinde Gaziantep Emniyet Müdürlüğü önünde canlı bomba olarak kendisini patlattığı, şüpheli Ahmet Günes¸'in de canlı bomba olarak arandığı tespit edilmiştir. I·s¸ bu soruşturma kapsamında şüpheli Ahmet Günes¸ hakkında tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarıldığı bu nedenle ifadesine henüz başvurulamadı.
Ahmet Güneş’in babasının yönlendirmesiyle kuzeni İsmail Güneş, 1 Mayıs 2016 tarihinde Gaziantep Emniyet Müdürlüğü önünde bomba yüklü araçla intihar saldırısı yapmıştı. Güneş’in bu saldırısı sonucunda iki polis şehit olmuştu. Kuzen Güneş’in bu saldırısı öncesinde ise Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın “(IŞİD) DEAŞ’ın emniyet, askeri birlikler, polis ve kritik kamukurumlarını hedef alacağı, bu yönde çalışma yürüttüğü, keşif çalışması yaptığı”na dair istihbarat notunu ilgili birimlere gönderdiği ortaya çıkmıştı. Ayrıca kuzen Güneş’in bu saldırıdan önce IŞİD’in Türkiye’deki saldırılarını organize eden Gaziantep “emiri” Yunus Durmaz grubuna katıldığı da anlaşılmıştı.
Güneş ve Dündar’ın da arasında bulunduğu IŞİD üyeleri hakkında savcılığın “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışmak, silahlı terör örgütüne üye olma, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma” suçlarından cezalandırılmalarını istediği görüldü. İddianamenin sonuç kısmında şu değerlendirmede bulunuldu:
“Dosya kapsamında bulunan şüphelilerin bellerine sarılı vaziyette, patlatılmaya hazır halde bulunan canlı bomba kemerleri ile illegal yollarla ülkemize girmeleri ve şüphelilerin ülkemizde terör örgütünün faaliyetleri doğrultusunda eylem yapacakları alınan şüpheli ifadelerinden de anlaşılmaktadır. Bu nedenle dosya kapsamı bir bütün olarak göz önünde bulundurulduğunda, Şüpheli Ahmet Güneş'in canlı bomba düzeneğini şüpheli Ömer Deniz Dündar ile birlikte hazırlayıp canlı bomba eylemi yapmaları amacıyla şüpheliler Hakim Kurtaran ve Ümit Alarslan'a verdikleri, Ümit Alarslan ve Hakim Kurtaran isimli şahısların canlı bomba eylemi yapmak üzere Türkiye’ye geldikleri, kendileri ile birlikte İdlip şehrinden beraber geldikleri Emced Hamdan ve sınıra yakın yerde buluştuklarını beyan ettikleri Mustafa Ahmed Cebir isimli şahıslarla müşterek hareket ettikleri, Amir Topal Ali isimli şahsın Suriye ülkesinden ülkemize gelen DEAŞ terör örgütü mensuplarını geçirme işini organize ettiği, sının kaçak yollarda geçirme hususunda Cemil Tubal isimli şahısla işbirliği yaptığı ve kaçak yollarla Türkiye ye getirdikleri şahısları Ahmet Biyesi ve Abdülkerim Biyesi isimli taksicilik yapan kardeşlerle işbirliği içerisinde oldukları anlaşılmıştır.”
IŞİD’de yönetici konumundaki Ahmet Güneş ismini Türkiye ilk olarak IŞİD’ın 10 Ekim 2015’te Ankara Tren Garı saldırısının ardından duymuştu. Güneş hakkında Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kendisinin de dahil olduğu 3 IŞİD’li hakkında “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla 2014 yılında dava açıldığı görülmüştü. Bu dava dosyası daha sonra 10 Ekim katliamı davasının dosyasına da girdi. Antep’teki dava dosyasında Güneş’in Suriye’deyken PKK’lı olduğunu ileri sürdüğü bir kişiyi infaz ettiği görüntü de yer alıyor. Bu infaz görüntüsüne rağmen, MİT’in yazısının ardından Güneş tahliye edildi ve yargılama sonunda Güneş’e “iyi hal indirimi” yapılarak, 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Güneş tahliyesinin ardından firar ettiği için cezaevine konulamadı. Sonraki süreçte infaz görüntüsünün sadece “terör örgütü üyeliğine” delil olarak gösterildiği anlaşıldı. Güneş’in infaz görüntüsünde; IŞİD’in 2015 yılındaki HDP Diyarbakır mitingi, Suruç ve 10 Ekim katliamlarını organize eden Gaziantep “emiri” Yunus Durmaz da yer alıyor.
Yeniçağ