Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, 4 ile 6 yaş arasındaki 100 bin çocuğun
Kuran kursuna gittiğini söyledi. Uzman Pedagog Temur,“Bu yaşlarda dini
eğitim suçluluk duygusu yaratır”dedi
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Malatya’da kıldırdığı sabah namazının ardından açıklamalarda bulundu. ‘Çocuklara 7 yaşına kadar temel dini bilgilerin verilmesi gerektiğini’ savunan Erbaş, Diyanet’in 46 yaş arasından 100 bin çocuğa Kuran kursu verdiğini ifade etti. Erbaş, “Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 46 yaş grubu Kuran kursları açtık. Elhamdülillah şu anda 100 bin üzerinden öğrencimiz var Türkiye genelinde. Ne öğretiyoruz bu çocuklarımıza? Değerler eğitimi veriyoruz, değerlerimizi öğretiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz de 456 yaşındaki çocuklarla ilgili Kuran kursları açıyoruz” dedi.
Konuyla ilişkin Uzman Pedagog Belgin Temur ile Eğitim Sen
yöneticisi Özgür Bozdoğan BirGün’e konuştu. Temur, 46 yaşlarında
çocuklara dini eğitimin verilmesinin doğru olmadığını vurguladı. Temur,
10 yaşından önce çocuklara din eğitiminin verilmemesi gerektiğini dile
getirdi. Eğitim Sen yöneticisi Özgür Bozdoğan ise bu yaşlardaki
çocukların bu eğitimi almasının ileriye dönük çok riskli sonuçlar
doğuracağını ifade etti.
‘Çok erken…’
Uzman Pedagog Temur, şunları ifade etti: “Bu kadar erken din eğitimi
çocukların psikolojik gelişimi açısından sağlıklı değil. Aileler kendi
inanışlarına göre bunu verebilir. Ayrıca MEB müfredatında da din
dersleri var. Bu ders de yeterli. Bunu daha erken yaşa indirdiğimizde
çocuklarda soyut düşünme oluşmadığını görüyoruz. Henüz psikolojik
gelişimleri açısından korkuyu ve birçok olumsuz duyguyu tolere etmeyi
öğrenemediklerinden biraz erken bir yaş. Bunun dışında dinin emirleri
var örneğin. Bunlar yerine gelmediğinde kişilerin ceza alacağı vurgusu
var. Oysa çocuklar dine göre bile ceza alacak yaş da değil. Aslında
tamamen erişkin yaşa uygun olan bilgileri çok erken yaşta veriyoruz.
Dolayısıyla çocukların normal olarak yaptıkları ve dinen ‘hata’ olan
şeyler çocuklarda suçluluk duygusu yaratıyor. Bu kadar erken korkarak
din öğrenmeleri başka sorunlara yol açar. Bu çocukların yaşlarının
gereği olarak oyun ihtiyacını karşılayacak, zekalarını geliştirecek,
sosyalleşmelerini sağlayacak programlara yerleşmeleri sağlanmalı. 10
yaşından önce de din eğitimi asla uygun değil.”
Çocuk çevresinden öğrenir
Temur, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın çocukların 7 yaşına kadar
karakterinin yüzde 64’ün tamamlandığı iddiasına da yanıt verdi. Temur,
şöyle devam etti: “Kişilik o yaşlarda oluşmaya başlar ancak erişkinlikte
tamamlanır. Böyle bir kesin oran yoktur. Hiçbir bilim insanı da bunu
söylemez. Ancak tabii ki bu yaşlarda karaktere dair önemli şeyler
oluşur. Orada da anne babanın sevgi vermesi, güven vermesi, koruması
oluşturur. Çocuğun kişiliğini ve karakterini bilgi oluşturmaz.
Gözlemleyerek öğrenir çocuk çevresinden. Örneğin evinde yalan söylemek
standartsa çocuğa yalan söylemenin kötü olduğunu anlatsanız da yalan
söyler.”
‘46 yaş oyun çağıdır’
Eğitim Sen Yöneticisi Bozdoğan ise “46 yaş oyun çağıdır. Çocukların
görerek, hissederek, çevrelerine dokunarak öğreneceği bir yaştır. Din
gibi somut bir şeyin bu yaşlarda verilmesi doğru değil. Bu eğitimin
kendisi ileriyi çok olumsuz etkileyecek. Ama biz biliyoruz ki bu kurslar
Diyanet’in ileriye dönük projesinin bir parçası. Çocuklar okul öncesi
eğitim kurumlarına yönlendirilmeli. Her çocuk bizim için değerlidir ama
100 bin inanılmaz bir rakam” diye konuştu.
***
Değerler eğitimi nedir?
Değerler eğitimi çocuklara yaşadıkları ülkeye ait olan değerlerin öğretilmesi amacıyla uygulanan bir programdır. Ancak Türkiye’de bu uygulama özellikle vakıflarla yapılan protokoller eliyle din eğitiminin bir aracı haline dönüştürüldü. Bu uygulama ile okullarda öğrencilere adeta ikinci bir din dersi öğretiliyor.
https://www.birgun.net/haberdetay/46yasarasinda100bincocukkurankurslarindabuyaslardadinegitimidegiloyungerekiyor209359.html