6 Şubat depremlerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının açıklamalarına göre 872 bin bağımsız bölümden oluşan 311 bin bina kullanılamaz hale geldi. Buna karşın dava aşamasına gelen deprem dosyası sayısı Haziran 2024 itibarıyla 190’da kaldı. 190 davada kamu personellerinin yargılanmasına ise yalnızca Isias Otel Davası’nda izin verildi. Bu nedenle kamu personelleri, İçişleri Bakanlığı onay vermediği için ifadeye bile çağrılamıyor.
Cumhuriyet’e konuşan kayıp yakınları ise tüm davalarda tüm sorumluların yargılanmasını istiyor. 36 kişinin yaşamını yitirdiği Kahramanmaraş’taki Ezgi Apartmanı’nda oğlu, gelini ve torununu yitiren Nurgül Göksu, “Savcılık Kamu personellerinin yargılanması için gerekli başvuruları yaptı fakat Kahramanmaraş Valiliği’nden izin çıkmadı. Bu şekilde adalet nasıl sağlanacak?” dedi.
Apartman sakinlerinin 2021 yılında, Kervan Pastanesinin zemin katta yaptığı tadilat için Onikişubat Belediyesi’ne şikayette bulunduğunun altını çizen Göksu, “Yetkili personel bu başvuruyu dikkate almadı. O dilekçeye imza atan kişiler yaşamını yitirdi. Yargılanmasını beklediğimiz personeller ödüllendirilir gibi bir de terfi aldı” ifadelerini kullandı.
19 kişinin yaşamını yitirdiği Kahramanmaraş’taki Fazilet Apartmanı’nda annesi, ablası ve kız kardeşini kaybeden Gülay Sevilmiş Kahveci, binalarının altındaki Akın Fırını’ndan şikayetçi oldukları davanın 12 yıl sürdüğünü ve geç gelen adaletin ölümlere neden olduğunu söyledi.
Kamu personellerinin asli kusurlu bulunduğu halde yargılanmadıklarını belirten Kahveci, “Belki de depremde en uzun süre adalet arayan bina olarak tüm sorumluların yargılanmasını ve kısa sürede ceza almasını istiyoruz” dedi.
Antakya’da 85 kişiye mezar olan Ilgım Apartmanı’nda annesi, babası ve kız kardeşini kaybeden Mehmet Zübeyr Eğilmez ise şunları söyledi:
“Binamız, yanındaki eski binalar ayakta olduğu halde yıkıldı. Bu binanın yıkılmasındaki sorumluluk sadece müteahhit ve yapı denetim uzmanında değildir. Buna izin veren, göz yuman tüm kamu personelleri de sorumludur. O yüzden kamu personelleri de olmak üzere tüm sorumluların adil biçimde yargılanmasını istiyoruz. Mevcut durum acılarımızı yaşamamıza izin vermeyip içimizi yakıyor.”
Cumhuriyet