CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, 2002 yılından bu yana teknoloji alanındaki yatırımlara verilen hibe ve destekleri değerlendirmek için hükümetten bilimsel analiz sonuçlarını istedi. Ancak, kendisine bilimsel veri sunulamadığını belirten Engin, SÖZCÜ'ye yaptığı açıklamada, ileri teknoloji yatırımlarının desteklenmesi için verilen devlet teşvikleri ve hibelerin doğru firmalara gidip gitmediği konusunda büyük kuşkuları oluştuğunu söyledi. Engin, “Desteklerin işe yarayıp yaramadığını gösterecek bilimsel analizler yapılmamış, rakamlar arasında açıklanamayan tutarsızlıklar var. Dünyada yapay zeka ve robotik teknoloji gibi alanlarda baş döndürücü teknolojik gelişmeler yaşanırken hükümetin Türkiye'yi bu yarışın çok uzağına ittiği anlaşılıyor” dedi.
Engin'in
sorularına yanıt veren TÜBİTAK, 2002 yılından 2017 Kasım sonuna kadar
geçen 15 yılı aşkın sürede Teknoloji ve Yenilik Destek Programları
kapsamında binlerce firmaya verilen hibe miktarı konusunda birbiriyle
çelişen iki ayrı rakam sundu. TÜBİTAK, yıllar itibariyle hibe tutarını
açıkladığı tabloda toplam hibe miktarını 6 milyar 727 milyon 100 bin
lira olarak açıklarken, aynı desteklerin sektörel dağılımında toplam
tutarın 6 milyar 203 milyon lira olduğu bilgisini verdi. Şirketlere
karşılıksız verilen paraların miktarı konusundaki tutarsızlığın
anlaşılamadığını belirten Engin, TÜBİTAK'ın 524 milyon liralık dev farkı
açıklamadığını bildirdi.
Didem Engin, halktan toplanan vergilerin karşılıksız olarak şirketlere aktarılmasının sonucunda ortaya ne tür teknolojik ürünlerin çıktığı, bu destekler sayesinde istihdamın ve teknolojik ürün ihracatının ne kadar arttığı, desteklerin toplamda ülke ekonomisini ne düzeyde büyüttüğü gibi sorulara da bilimsel yanıt talep etti. Ancak TÜBİTAK'tan gelen yanıtta, karşılıksız hibe desteği verilen şirketlerde, destek verilmeyen şirketlere göre, yurt içi ve yurt dışı satışları, arge harcamaları ve istihdamlarında ‘olumlu etkiler' gözlendiği, yenilikçi ürünlerle istihdama ‘önemli katkılar' sağladığı gibi bilgiler verildi. ‘Olumlu etkiler' ve ‘önemli katkılar' gibi ifadelerin bilimsel değil, sübjektif yanıtlar olduğuna işaret eden Engin, “Halkın milyarlarca lirası bazı şirketlere teknoloji geliştirmeleri için hiç karşılık istenmeden aktarılıyor. Ancak ne firmaların gerçekten teknoloji üreten firmalar olduğu ne de halkın paralarını doğru amaçla kullanıp kullanmadıkları bilinmiyor. Bu büyük bir ciddiyetsizliktir, sefalettir” dedi.