Dünya Epstein adasındaki rezillikleri konuşurken, Türkiye’de benzer skandal 6 yıl önce Adnan Oktar yalısında ortaya çıkmıştı. 18 yaş altı çocuklara cinsel istismarla suçlanan Epstein cezaevinde intihar ederken, yine cinsel istismar suçundan hüküm giyen Oktar yaklaşık 6 yıldır hapiste.
ABD’de, en küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanırken tutuklu olduğu hapishanede ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein davası yeniden gündeme gelmesi akıllara Adnan Oktar'ın Silivri'deki lüks çiftlik evini getirdi.
Epstein'in reşit olmayan kızları cinsel istismara maruz bıraktığı iddia edilen ada merak konusu oldu. 'Epstein Adası', 'Sin Adası' ve 'Pedofil Adası' olarak anılan ada ABD'nin Virgin Adaları'nda bulunuyor. Epstein adayı 1998'de 7,95 milyon dolara alıyor. Epstein'in özel ikematgahu olarak kullandığı adada bir konak, havuz, tenis kortu ve helikopter pisti bulunuyor.
Gazeteci Barış Terkoğlu da Cumhuriyet gazetesindeki yazısında Epstein adası ile Adnan Oktar'ın 'yalı' kod adlı çiftlik evinin benzerliklerine dikkat çekti. Terkoğlu'nun yazısında şu ifadeler yer aldı:
Epstein, Little St. James Adası’nı 1998 yılında 7.95 milyon dolara satın almış, burada davaya konu olan kasetli istismar düzenini kurmuştu. Aynı yıllarda, Türkiye’de, İstanbul Silivri’nin Fener Köyü’nde, Oktarcılar da 50 dönümlük bir arsa aldı. Arazide bugüne kadar görülmedik bir yapı yükselmeye başladı. Zemini akvaryum olan bölümler, bambaşka tasarımlı havuzlar, yapay göller, tavus kuşlarından develere türlü hayvanlar, yurtdışından getirilen çeşit çeşit ağaçlar, içinden sevilen içeceklerin aktığı taşlar, duvarlarında paha biçilmez tabloların asıldığı ve döşemesinde şatafatlı mobilyaların olduğu odalar…
"Dünyadaki cennet"e benzeyen yapının sahipleri sürekli değişen Oktarcı isimlerdi. Son sahipleri Metin Güçyetmez ve Yakup Balaban olarak görünüyordu. İlginçtir, biri cezaevinde öbürü firari, her ikisi de Epstein gibi "nitelikli cinsel saldırı ve cinsel istismar" ile suçlanıyor. Ancak elbette yapının gerçek sahibi Adnan Oktar’dan başkası değil.
Ada değil aslında çiftlik. Ama telefonlarda söz konusu yapıdan kodla, "yalı" diye bahsediliyordu. Epstein’ın iki numarası bir kadın, Ghislaine Maxwell’di. Oktar’ın da Didem Ürer.
Ancak Epstein’ın adasıyla Oktar’ın "yalısı" arasındaki en önemli benzerlik içerde kayıt alan kameralardı! Oktar’ın "yalı"sındaki odalarda, özel sistemlerle yerleştirilmiş gizli mikro kameralar vardı. Oktar yargılamaları sırasında açığa çıkanlara göre, bu binada yüzlerce kişi istismar edildi. Tıpkı ABD’deki gibi, çok sayıda ünlü isim burada ağırlandı, en özel anları kaydedildi. Görüntüler iki işe yarıyordu. İstismara uğrayanlar kaydedilmenin korkusuyla susuyor, VIP kişiler ise kaset korkusuyla itaat ediyordu.
Tele1