Türkiye seçim dönemine girerken Ankara’da yaşanan sıcak saatler piyasaları da etkiledi. Dün Millet İttifakı tarafından Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Adayı olarak ilan edilmesiyle birlikte piyasalar pozitif seyretti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılmasına yönelik kararın 11 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlanacağını belirtti. Demokrat Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nden oluşan Millet İttifakı ise Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ortak adaylarının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu açıkladı.
Seçimlerle ilgili belirsizliklerin sona ermesi sonrası piyasalarda pozitif seyir izlendi. Piyasalardaki pozitif seyirde, dün Suudi Arabistan’ın Merkez Bankası’na 5 milyar dolarlık mevduat yatıracağı konusunda anlaşma sağlandığı haberi de etkili oldu.
Dün Borsa İstanbul BİST 100 endeksi yüzde 3,5 yükselerek günü 5 bin 392 puanla tamamladı. Hisse senetleri piyasasında bankacılık endeksi yüzde 8,2 2 yükseldi. BIST 100 endeksinde dün siyasetteki gelişmelerin ardından gerçekleşen yükseliş bugün de sürdü. Endeks günün ilk yarısında yüzde 0,62 değer kazanarak 5 bin 426 puana yükseldi.
Öte yandan Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) de geriledi. Türkiye'nin 5 yıllık CDS'i 32 baz puan düşerek 523 baz puana geriledi. Türkiye’nin borcunu iflasa karşı korumanın maliyetini gösteren CDS’ler böylece dün gelişmekte olan piyasaların ortalama CDS’inden pozitif ayrışmış oldu.
Uzmanlar seçim öncesi hükümetin TL ve borsa üzerindeki desteğinin süreceği görüşünde. Ancak siyasi belirsizlikler oynaklığı artırabilir.
Ünlü & Co tarafından hazırlanan bültende altılı masadaki görüş ayrılıklarının ortadan kalkmasıyla hisse senetlerinin güç kazandığını belirtildi.
Değerlendirmede “Görüş ayrılığının ortadan kalkması ile siyasetin piyasalar üzerinde yarattığı baskının azalması hisse senetlerinin tepki alımları ile güç kazanmasını sağladı. Özellikle bankacılık endeksinin yüzde 8'in üzerinde değer kazanması Borsa İstanbul için itici bir güç olarak çalıştı” ifadeleri kullanıldı.
Bültende ayrıca, “Yaklaşan seçim nedeniyle siyasi hareketliliğin önümüzdeki 2,5 ay boyunca yüksek seyredebileceğini düşünürsek volatilitenin de yüksek kalabileceğini unutmamak gerekir” ifadeleri yer aldı.
HSBC Portföy Başekonomisti İbrahim Aksoy tarafından kaleme alınan yatırım bülteninde konu ile ilgili, “14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimler öncesinde Ekonomi Yönetimi'nin dövize alternatif olması açısından hisse senedi piyasasına destek olmaya devam edebileceği görüşündeyiz. Endeksin seçimler öncesinde 5 bin puan üzerinde seyrinin desteklenebileceğini değerlendiriyoruz” ifadeleri yer aldı.
Ayrıca Aksoy’un değerlendirmesinde şu sözlere yer verildi:
“Ekonomi Yönetimi'nin enflasyonda baz etkisi kaynaklı düşüşün tam olarak görülebilmesi için 14 Mayıs'taki seçimler öncesinde TL'ye destek olmaya devam edebileceği görüşündeyiz. Bununla birlikte, bu durum, gerçekleşmesi durumunda TL'de reel olarak daha fazla değerlenme görülmesi ve cari açıkta görece yüksek seyrin devam etmesiyle sonuçlanabilir.
TL kısa vadede nominal olarak stabil bir seyir izlese de kısa vadenin ötesinde cari denge açısından değer kaybı baskısının birikmeye devam ettiğine dair değerlendirmemizi koruyoruz.”
In Touch Capital Markets kıdemli analisti Piotr Matys ise “Bazı piyasa katılımcıları, muhalefet iktidara gelirse, kronik yüksek enflasyon da dahil olmak üzere yapısal sorunları çözmek için piyasa dostu reformların uygulanacağını tahmin edebilir” dedi.
Londra merkezli TD Securities stratejisti Cristian Maggio ise piyasa hareketlerinde yabancıların aktif olarak etki etmediğini belirterek, “Finans piyasalarında kimsenin makul bir şekilde Erdoğan’ın şovu bir beş yıl daha yönetmesini istediğini düşünmüyorum” dedi.
Sözcü