Eski Başbakan ve Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, birkaç gündür Konya'da çeşitli ziyaretlerde bulunuyor. Ziyaretlerin yanı sıra üniversite öğrencileri ile de bir araya geliyor. Son olarak, KTO Karatay Üniversitesi'nde; ‘Sistematik Deprem: Ulusal, Bölgesel ve Küresel Bunalım' konferansı veren Davutoğlu, Türkiye için ilginç bir ekonomik uyarıda bulunurken, Başbakanlığı ve öncesine ait bazı yaşananları anlattı.
Ayrıca, görevde bulunan hiçbir AKP'linin katılmadığı programda eski vekillerden Kerim Özkul, Mehmet Babaoğlu, Uğur İbrahim Kaleli ile eski il başkanı Musa Arat, eski il gençlik kolları başkanı Muhammed Said Çelik ve eski MKYK üyesi Selçuk Öztürk, Davutoğlu'nu dinleyenler arasında yer aldı.
Konuşmasında gündeme dair tespitlerde bulunan Davutoğlu “Depremin habercileri vardır. Deprem olduğu anda da o depremi nasıl yöneteceğiniz önemlidir. Birde sonrasında olacak sarsıntıları öngörmelisiniz. Bu uluslararası sistemde böyle bina ise, ona göre önlem almalı ve hazırlıklı olunmalı. Soğuk savaşın bitmesi 1989 ise, o günden bugüne 4 büyük deprem yaşandı. Türkiye olarak, biz bu depremlerde ne yaptık. Birincisi, jeopolitik deprem. 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılması ile 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılması ile yaşanan deprem. Yeni devletler ortaya çıktı. Ayakta kalabilmek için ya reformlar yapıldı ya da birbiriyle çatışıldı. İkincisi, 2001 yılında yaşanan güvenlik depremi. Kendisini en güvenli zanneden Amerika'nın ekonomik ve siyasi başkentinde yaşandı. Irak ve Afganistan müdahaleleri bu depremi İslam Coğrafyası'na aktardı. Üçüncü büyük deprem, 2008'de ekonomide küresel kriz yaşandı. Dördüncüsü de, yapısal deprem. Bu da Arap Baharı ile birlikte gelip devletlerin iç dokularını yapısal olarak sarsan depremler. Bu depremler, daha bir önceki çözülemeden birike birike yaşandı. Aslında benim Stratejik Derinliği yazmam, tamda bu Jeopolitik Depremi nasıl yorumlarız, Türkiye olarak ne yapmalıyız, diye kaleme almıştım. Bu depremler devam ediyor, bu dönem barış değil ateşkesler dönemi.” dedi.
“Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı en büyük ve halen boğuştuğu deprem 2011 Arap Baharı ile başladı.” diyen Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Statüko sarsıldı. Birçok devlet yapısının sütunlarını sarstı. İşte, ‘komşularla sıfır sorun niye olunamadı’ diye bazı şeyler söyleniyor. Sebep çok açıktır, karşımızda muhatap ülke kalmadı. Ülke otoritesi kalmadı daha doğrusu. Irak'ta merkezi hükümetle bir anlaşma yaparsınız, kuzeydeki bölgesel hükümet başka bir şey söyler. Azerbaycan'ın beşte biri işgal altında. Ukrayna'nın yarısı bir başka kontrol altında. Irak, Suriye, Libya, Yemen, Lübnan ülkelerinde merkezi hükümet ülkeyi kontrol edemez hale geldi. Ve bir muhatap sıkıntısı ortaya çıktı. Öylesine katliamlar yaşandı ki, insanlar artık istikrardan daha çok kriz yönetimine ayarlı olarak kendini korumaya yöneltti.” dedi.
“BAŞBAKANLIĞI BIRAKMAK ZORUNDA KALDIM”
“Başbakanlığı bırakmak zorunda kaldım” diyen Davutoğlu “Son dönemde yapamadığım için üzüldüğüm şeylerden biri, Avrupa Birliği ile vize muafiyet anlaşmasını imzalayamadan Başbakanlığı bırakmak zorunda kalmamdır.” diye konuştu.
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/ahmetdavutoglukonferansverdihicbirakplikatilmadi2798167/?fbclid=IwAR1Hm0MtY5xARp3uU6eMAFoDll4AW8tHWD_4moZHSZ9wXg7c2k5QqG0Mf3g