Kongre sürecine giren AKP'de parti yönetiminin en az yüzde 50 oranında yenilenecek olması, gözleri MKYK ve MYK dışında kalması beklenen isimlere çevirdi. Partili kaynaklar, bu ölçüde bir değişimin AKP'de bölünmeyi daha da derinleştirebileceğini aktardı.
Yeniçağ gazetesinden Fatih Ergin'in iddiasına göre AKP'de, bir yıl öne çekilen ve 7 Ekim'de resmen başlayan kongre sürecinin yeni bir küskünler grubu yaratabileceği belirtildi. Kulislerde ise, 13 aylık bir süre içinde tamamlanması beklenen 7'nci olağan kongrede parti yönetiminin en az yüzde 50 oranında yenilenmesi hedefinin partideki bölünmeyi daha da derinleştirebileceği düşünülüyor.
Partili kaynaklar, MKYK ve MYK'da eleştirileri ile ön plana çıkan isimlerin dışarıda kalmasının kesin olduğunu belirtirken, bu yaklaşımın yeni parti kurma hazırlığı içerisinde olan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın AKP'den ayrılırken ortaya koyduğu itirazlara haklılık kazandıracağını ifade etti.
Diğer yandan ise, MKYK ve MYK dışında kalması muhtemel bazı isimlerin, söz konusu durumun farkında olduğu da belirtildi. Bu isimlerin kongrede üzerilerinin çizilmesi ihtimaline karşılık, "AK Parti'de siyaset kanalları bize kapatılırsa, siyaset yapacak başka kanallar buluruz" çıkışı yaparak, kurulması beklenen yeni partileri işaret ettikleri öne sürüldü.
Partinin yetkili organlarındaki "muhalif" kanadın, bir süredir AKP'ye yeni bir ruh ve çalışma yöntemi getirilmesini istediği ve partiyi dar bir alana hapsetmek, yakın çevrelerle siyaset yapmak yerine geniş kesimleri paydaş edinecek bir anlayışın hakim olmasını savundukları ifade edildi.
Parti yönetiminin ise, kongre sonrasında yetkili organların dışında kalacak isimlere yeni partilere kaymasını önlemek için, verilebilecek yeni görevler üzerinde düşündüğü öğrenildi.