Belediye zabıtalarının yıkım esnasında kendisini tartakladığını iddia eden Kemal Unakıtan'ın eşi Ahsen Unakıtan, zamanında tebligat yapılmadığını savunarak Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'i suçladı.
Sözcü'nün haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir türlü ulaşamadığını da belirten Ahsen Unakıtan, "Fakat etrafı bugün zırhla çevrili. Hiçbir şekilde ulaşamıyorum. Ne korumasına ne kendisine. Ne de kendisi açıp ‘Ahsen yenge nasılsın?’ diyor. Ben nasıl ulaşayım nasıl söyleyeyim? Zaten Üsküdar Belediyesi AK Parti’nin belediyesi" dedi.
Sözcü’den Fatma Vurgun’un haberine göre İstanbul’da kaçak yapılaşmaya karşı başlatılan mücadele bu kez bir dönem AKP’nin en çok tartışılan isimlerinden, 2016'da hayatını kaybeden Kemal Unakıtan Ailesi’ni vurdu.
Kaçak olduğu için geçmişte tartışma konusu olan ve daha sonra imar artışıyla yasal hale getirilen Unakıtan Ailesi’ne ait villada dün yıkım gerçekleştirildi.
Yıkımın ardından Sözcü’ye ulaşan Kemal Unakıtan’ın eşi Ahsen Unakıtan, Üsküdar Belediyesi’ne tepki gösterdi.
Unakıtan, polis ve zabıta nezaretinde yapılan yıkım için “Burada 80 tane koruma beni tartakladı. Omuzlarımdan tutarak beni tartakladılar. Bu zulüm son bulmalı” diye isyan etti.
Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Küçükçamlıca’da bahçe olarak aldığı 2 bin 210 metrekarelik araziye ilk villasını 7 Aralık 1983’te yaptı.
Yaklaşık 13 yıl sonra 1998’de ise ikinci villayı inşa etti.
Ancak 1991’de arsanın da bulunduğu bölge doğal SİT alanı ilan edildiği için sonradan yapılan villa kaçak statüsüne girdi.
İlk villanın 1999 depreminde zarar görmesi, ikinci villanın da kaçak olması nedeniyle Unakıtan, 2005 yılında villalarını yıktı.
Unakıtan’ın parseline 2006 yılında Üsküdar Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve 3 No’lu Tabiat Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun kararıyla üç villa yapılabilmesi yolunda izin çıktı.
Bunun üzerine Unakıtan, araziye aynı yıl üç villa yaptırdı. Aradan geçen 13 yılın sonunda dün Üsküdar Belediyesi yapı denetim ekipleri, yıkım için Unakıtanların kapısını çaldı.
Belediye ekipleri, villalardan birinin çatısını imara ve yapı ruhsatına aykırılık bulunduğu gerekçesiyle yıktı.
Ahsen Unakıtan, villanın çatısında tadilat yaptıklarını belirterek şöyle konuştu:
“Dedik ki evi soyalım, çatıyı da yatık halden düz hale getirelim. Gelip bir ölçüm yapılmadı. Sabahın erken saatlerinde buraya 2030 tane polis arabası, zabıta arabası yolu keserek buraya girdi.”
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’i konuyla ilgili olarak üç gün önce ziyaret ettiğini ifade eden Ahsen Unakıtan şunları söyledi:
Yıkım kağıdı getirip kapıya yapıştırmışlardı. Kendisine anlattım. Hilmi Türkmen ‘Bakan'ın emri var, İstanbul'da binalar uygun değilse yıkılacak. Biz de uygun olmayan binaları havadan izliyor ve yıkıyoruz’ dedi. Fakat Bakanımız ben yalıtım yapmak için 40 senedir oturduğum evimi bir tamirata soktuysam ‘Git o binayı yık' demiyor. Ben bunu Hilmi Türkmen'e izah ettim.
Komşu binaların hepsi uygun yapılmış olup da 40 yıl önce yaptığım evin çatısını düzeltiyorum diye benim çatımı nasıl yıkarsın? Önce bana diyeceksin ki ‘Bunu düzelt.' Ben bunu üç günde sökemem ki, üç günde düzeltemem ki. Buraya bu kadar masraf yapmışım bu zor günde. Bana bir ay müsaade edeceksin. Bir ayda yıkılsa burası bunun Hilmi Türkmen'e, Üsküdar Belediyesi'ne ne zararı var?”
Ahsen Unakıtan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eşim rahmetli Kemal Unakıtan, gönül insanıydı. Gece üç buçuğa kadar kapısı açık olurdu. Bir kişiye de ona zulüm yapacak bir davranışta bulunmadı. Recep Tayyip Erdoğan'la 23 devre belediyeyi idare etti. 1 kuruş almadan, belediyenin lojmanında oturmadan. Ankara'ya davet ettiler, ekonomiyi düzeltsin diye gitti. İngiltere şilt verdi. ‘Faizleri düşürdü, bütçeyi Atatürk'ten sonra siz denk hale getirdiniz enflasyonu indirdiniz’ diye.”
“Doğu'da, Güneydoğu'da Köyişleri işe yaramıyor. Bütün her yere kuyu açtı, su götürdü. Böyle bir rahmelinin eşi bu memlekete emanet. Buna ‘Ah de vefa' yok mu? Gelip benim apar topar 40 yıllık duvarımı, çatımı yıkıyorsun. Ben şuan rapor almaya gidiyorum. Ayağıma taş düştü. Burada 80 tane koruma beni tartakladı. Omuzlarımdan tutarak beni tartakladılar.”
“Bu zulüm son bulmalı. Bir işçinin kafasına taş düştü, yaralandı. İnsanları itibarsızlaştırma son bulmalı. Devlette, kurumlarda, belediyelerde insan içindir. Bu görevler geçicidir. Aslolan 50 tane korumayla değil tek başına sokakta yürüyebiliyor musun? Sana herkes gülerek bakıyor mu? Birbirimizi sevelim. Namaz kılan arkadaşlarıma da bunu söylüyorum. ‘Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız' Hadis bu.”
“Benim hiçbir zaman Cumhurbaşkanına ulaşma gibi bir durumum olmadı. Çünkü etrafını öyle bir zırh sarmış ki… Ben kendisini severim. 1970 yılından beri tanırım. Eşim SEKA müdürüyken kendisini vazifeye davet etmişlerdi. Fakat etrafı bugün zırhla çevrili. Hiç bir şekilde ulaşamıyorum. Ne korumasına ne kendisine. Ne de kendisi açıp ‘Ahsen yenge nasılsın?' demiyor. Ben nasıl ulaşayım nasıl söyleyeyim? Zaten Üsküdar Belediyesi AK Parti'nin belediyesi.”
Siyasi mesajlarda veren Ahsen unakıtan “Her şeyde bir hayır vardır ama bütün herkesin söylediği ‘Türkiye'de artık bir sistem kurulsun' Bunu hiçbir parti yapamadı maalesef. İki dönem için Batı'daki gibi gelinsin iki devre vatana millete hizmet yapılsın. Bu bir bayrak yarışıdır. İkiden fazla iktidar da kim olursa olsun kalmasın. Buradan bir vesileyle bütün partilere sesleniyorum. İnsan odaklı olun. 7'den 70'e herkese. Bugün yukarıdan bakın, İstanbul taş yığını. Ama içinde oturan bir insanın 40 yıllık evinin duvarı yıkılmaz. Bu bir zulümdür, zalimce davranıştır.” diye konuştu.
Üsküdar Belediyesi’nin yaptığı açıklamada ise “Söz konusu villada kanuna aykırı yapılaşma vardı. Kendisine (Ahsen Unakıtan) tebligat gönderilmiş. Uyulmadığı için de yıkım işlemi gerçekleştirilmiş” denildi. Belediye yetkilileri Ahsen Unakıtan’ın “Zabıta beni tartakladı” iddiasını ise reddetti.
“Rabbim Cleveland” dedi
Ahsen Unakıtan’ın ismi kamuoyunun hafızasına 2009 yılında eşi Kemal Unakıtan’ın tedavi gördüğü ABD’de sonrası yaptığı açıklamayla kazınmıştı.
Ahsen Unakıtan, eşi Kemal Unakıtan’ın ABD’de tedavisine nasıl karar verdiklerini, “Ya Rabbi, bu nerede iyi olur, dedim. İçime Amerika’da Cleveland yazdı? diye anlatmıştı.
Unakıtan 2006 yılında villarıyla yapılan eleştirilere “Ben ve ailem, yakın bir zamanda Çamlıca’ya yerleşmiş değiliz. Bahse konu yerde 23 yıldır ikamet etmekteyiz. Söz konusu gayrimenkulü iktisap ettiğimiz 19811982 yılında bölge doğal SİT alanı olmadığı gibi o zaman geçerli olan imar planına göre de yüzde 25 inşaat izni bulunmaktaydı. Buna göre, bu arsa üzerine 4 villa ya da 16 daireli bina inşaatı yapma hakkı bulunmaktaydı. Ancak ben bunun yerine sadece ruhsatlı tek bir ev yaptırdım. Bunun yanına 8 yıl önce de ikincisini yaptırdım. Sonradan burası 1991 yılında doğal sit alanı ilan edilmiş ve 1998 yılında da sit alanının sınırları genişletilmiştir. Görüldüğü üzere, konutumu yaptırırken ve ikamet ederken bölge doğal SİT alanı değildir, sonradan doğal sit alanı ilan edilmiştir. Bunun sonucu olarak da bölgenin imar planları geçersiz hale gelmiştir.” diye yanıt vermişti.
https://halktv.com.tr/gundem/akplibelediyeilkmaliyebakanlarikemalunakitanineviniyikti411538h