Agos Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i 19 Ocak 2007’de gazete binasının önünde düzenlediği suikastla katleden Ogün Samast, şubat ayında nakledildiği Bolu F Tipi cezaevinden koşullu salıverilme kapsamında dün akşam saatlerinde tahliye edildi.
Samast’ın tahliyesine tepkiler yağarken, Samast’ın cinayetten sonraki gözaltı görüntüleri sosyal medyada yeniden gündem oldu.
Samsun Terörle Mücadele Şubesi’nin çay ocağında çekilen görüntülerde Samast neredeyse bir kahraman gibi ağırlanmıştı. Yanındaki kişiler, Samast’a “Aslanım benim aferin Ogün”, “Abine şöyle güzel bir poz ver” demişti.
Samast’a Emniyet’te bir video izletilmiş ve Samast görüntüyü izlerken sırtına dostça vurulmuştu. Görüntülerde Samast’ın montunun cebinden çıkardığı Türk bayrağı ile kameralara poz verdiği de görülmüştü. Bu sırada Görevli polislerden biri Samast’a “Rahat ol, bak bu görüntüleri bir yayın kuruluşunda görürsen ben o.. çocuğuyum” diye seslenmişti.
19 Ocak 2007 tarihinde gazeteci-yazar Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast, cinayetin ardından 22 Ocak’ta Samsun Otogarı’nda yakalandı. Samast’ın, götürüldüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin çay ocağında elinde Türk bayrağı ile fotoğrafı çekildi.
Samast’ın bir yanında polis şefleri, diğer yanında ise jandarma bulunuyordu. Fotoğrafta yer alan polislerden dönemin Samsun Terörle Mücadele Müdürvekili Metin Balta ve aynı şubeden Komiser İbrahim Fırat, görevi kötüye kullanma ve gizliliği ihlal suçlamasıyla yargılandı.
Dönemin Samsun Terörle Mücadele Şube Müdür Vekili Metin Balta hakkında, “İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma” suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası, komiser İbrahim Fırat hakkında ise, “Soruşturmanın gizliliği ihlal etmek” suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandı, yerel mahkemede beraat etti.
Daha sonra Yargıtay’a taşınan dava yılan hikayesine döndü.
O süreç içinde terfi de ettirilen Balta 3.Sınıf Emniyet Müdürü olurken, Fırat ise emniyet amirliğine terfi ettiler. Darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ soruşturması kapsamında iki polis şefi de önce açığa alındı, ardından da ihraç edildi.
DDK raporunda ise fotoğrafla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı: “Esasen, Hrant Dink’i hedef haline getiren ve Hrant Dink’i öldüren kişinin eline bayrak vererek resim çektiren marjinal anlayışların ortaya çıkmasına yol açan bazı paradigmalarla yüzleşilmesi; bu tür ortamlardan beslenerek varlığını devam ettiren ve bazı kamu görevlilerinin de dahil olduğu hukuk dışı oluşumlarla ilgili mücadelenin sürdürülebilmesi ve ‘demokratik devlet’ olgusunun hayata geçirilmesine yönelik son yıllarda ortaya konulan çaba ve gayretlerin güçlendirilmesi açısından, bundan böyle benzeri durumlarda kamu görevlilerinin yargılanmasında izlenmesi gereken yöntem ile ilgili hususların, bu şekilde algılanması ve uygulanması gerekli görülmektedir.”
Tele1