Home
06 Şubat 2019 ( 572 izlenme )
Reklamlar

Artık açıkça söylüyorlar: Cemaat ve tarikatlar tedirgin

Hüseyin Yılmaz, Facebook hesabından “Kim galib? Erdoğan mı, Gülen mi?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.



“EVHAM, KORUNMA HİSSİNİ KAMÇILAR; KORUNMA HİSSİ, İSTİBDADI”

Yılmaz yazısında şunları kaydetti:

“Haşrin mizanı iki mukabil kefeden ibaret. Klasik bir tartı… Zerre miskal ağırlığın bir tarafı yere indirip diğer tarafı yukarıya kaldırdığı en âdil, en eski, en basit cihaz. Hüküm, ağır basana göre tecelli eder. Allah’ın hükmü ya hep, ya hiç üzerine değil, çokluk üzerine kurulu.

Erdoğan, Cumhuriyet devri muktedirlerinin en çok öne çıkanı. Tehlikeli bir meydan savaşından çok, entrikalar cangılına düşmüş bir lider. Sokaklar karanlık, köşe başları tehlikeli haydutlarla dolu; çıkmazlarda pusu atmış yüzlerce karanlık ruh ve suratın zayıf bir vaktini kolladığı yalnız bir adam, ordusuz kumandan.

Tecrübeler itimadı nefsini kırmasa da, ihtiyata sevketmiş; zaman zaman evham derecesini bulan bir ihtiyatkârlık. En çok güvendiklerinden darbe yemiş her insan için kaçınılmaz bir ruh hâli.

Evham, korunma hissini kamçılar; korunma hissi, istibdadı. Emniyet edeceğiniz insan ve çevre azaldıkça ister istemez sığınılan eski bir hisardır, istibdad.

Sizi kandıran, yarı yolda bırakanların çokluğu meşveret zeminini de öldürür. Her düşünce tehlikeli, her telkin düşman görünmeye başlar. Bilmecburiye bütün kararların tek kaynağı haline gelirsiniz.”

“GÜLEN’İ YETİŞTİRENLER BİR TAŞLA ÇOK KUŞ VURMAYI HEDEFLEMİŞLERDİ”

Yılmaz yazısını şöyle sürdürdü:

“Erdoğan, çok daha fazlasını yaşadı, çok daha fazlasının hedefi oldu. Savaş uçakları ve füzelerle hayatına kastedilen tek lider, o… Peşindeki câniler, uzunca bir zaman birlikte çalıştığı, sırtını döndüğü, kendisi gibi addettiği, kendisi gibi bildiği karanlık yüzlü paralı tetikçiler ordusu. Arkalarındaki güç, bütün bir milletin kadim düşmanları; ceddimizi tarih sahnesinden düşüren Batılı kafir ve münafıklar.

Gülen, hiç şübhesiz sadece yakın tarihimizin değil, bütün tarihimizin de en karanlık, en şaibeli, en tehlikeli yüzü. Yarım asrı aşkın bir zaman zarfında dehşetli bir tehdid ve alçaklık için yetiştirildiği, bedihi hakikat. Müslim mi? Sanmıyorum… Bana daha çok, başından beri çok iyi saklanmış, çok iyi yetiştirilmiş bir gayri müslim gibi geliyor. Zirâ, teşebbüs ettiği şenaat bir milleti yeniden tarih sahnesinden düşürebilecek kadar dehşetli idi; hiçbir hainin kendi milletine reva göremeyeceği kadar dehşetli bir tertib.

Gülen’i yetiştirenler, bir taşla çok kuş vurmayı hedeflemişlerdi; çoğu gerçekleşen hedefler. Birinci ve büyük hedef, bu ülkenin aslî ruh değerleri üzerinden yeniden yükselmesini önlemekti. Yapılacak en doğru şey, bu yükselmenin dinamiği İslâmî hareketleri durdurmak. En büyük ve köklüsü olan Nurculara mussallat edilmesi doğru bir taktikti; can alıcı, öldürücü bir taktik. Bu köklü hareketi milletin nezdinde müttehem edecek, tereddüdlü bakış ve endişelerin hedefi haline getirecek dehşetli bir plân. Yazık ki, büyük çapta başarılmış bir maksad bugün.”

“TEREDDÜD VE ENDİŞE DOLU GÖZLERLE BAKIYOR”

“Bu tereddüdlü bakış, Nurculara en büyük desteği vermiş olan Erdoğan’ın da büyük handikabı artık” diyen Hüseyin Yılmaz yazısında şunları kaydetti:

“Diyanet eliyle Risâlei Nurları bastıracak kadar cesur ve dost bu gözü pek lider de Nurculara artık tereddüd ve endişe dolu gözlerle bakıyor. Haklı mı? Hayır, hiçbir şekilde… Anlaşılabilir bir şey mi? Evet… Çok büyük, çok tehlikeli bir tertibin içinde kaldı, isabet etmesi imkânsız değilse de çok zorlaştı maalesef.

Yakınlarından gördüğü ihanetin meydana getirdiği boşluğu, büyük çapta eski düşmanları ve mürailer doldurdu. Ne kadar Kemalist, Atatürkçü, ulusalcı varsa bir müddet önce düştükleri devlet sahnesine yeniden çıktılar. Bu karanlık devrin asıl kazançlıları ise menfaatperest, ahlâksız, sefil ve zelil mürailer oldu. Namuslular için tenezzül meselesi olan itibar görme arzusu, onlar için devrin en kolay kazancı oldu. Devletin gözdesi onlar artık, en çok yalan söylen, en çok yalakalık yapanların başı çektiği bir gözdeler ordusu…”

“BUGÜN BÜTÜN CEMAAT VE TARİKATLAR TEDİRGİN”

Hüseyin Yılmaz yazısını şöyle sürdürdü:

“Erdoğan’ın kendisini iktidara taşıyanlara tereddüd dolu gözlerle bakışı önce küskünlüğü, sonra kopuşu tetikledi. Finans taarruzlarının sebebiyet verdiği ekonomik darboğaz kopuşa ivme kazandırdı. Kaybedilen doğrudan millet desteğinin yerine, MHP ortaklığı ikame edildi. Bu payanda, AK Parti iktidarını uzun zaman taşımaz, taşıyamaz. Hattâ zamanla tabandaki kopuşu hızlandırmakla büsbütün zarar verecektir.

Yapılması gereken 15 Temmuz alçaklığının sebebiyet verdiği tedirgin edici ruh ve düşünce zemininden bir an önce çıkmaktır. 15 Temmuz sabahına görünüşte mağlûb çıkan Gülen’in aslında büyük bir zaferle çıktığı zamanla anlaşıldı. Bu zâfer, tam da yapmak istediği gibi İslâmî hareketlerin dinamik gücü Cemaat ve tarikatları millet nezdinde itibarsızlaştırmak, hatta düşman derekesine düşürmekti; başarmış oldu.

Bugün bütün cemaat ve tarikatlar tedirgin. Tedirgin, dargın ve küskün… Hakketmedikleri bir cezaya çarptırıldıkları psikolojisi içindeler. Bu dünyanın en büyük ve en köklü unsuru olan Nurcular, bilhassa mağdur. Gülen’in kendisine müntesib devşirirken Risâlei Nurları kullanmış olması, bu mağduriyetin temel sebebi; Nurcuların itham ve cezalandırılmasına esas teşkil etmeyecek bir sebeb ama. Yazık ki, hakikat öyle tecelli etmedi. 15 Temmuz sonrasında Erdoğan ve iktidarına verdikleri büyük destek, şaibe altında kalmalarına engel olmadı, olamadı.”

“BİZLER DOSTUZ, DÜŞMAN DEĞİL”

Nur yapılanmasının tanınmış ismi Hüseyin Yılmaz yazısını şöyle noktaladı:

“Nurculuk ve Cumhuriyet tarihinin irtifalarından olan Risalei Nurların Diyanetçe basılmasında atılan geri adım yanlıştı. Diyanetin Risale neşriyat ve dağıtımını durdurmuş olması Gülen’in büyük zaferidir; Erdoğan, Nurcular ve milletin kaybı olan bir zafer! Erdoğan’ın, tam da bir seçim öncesinde vereceği bir devam kararı, Gülen’in dolaylı ama büyük bu galibiyetini sonlandırabilir. Bu karar, sadece Nurcularda değil, bütün cemaat ve tarikatlarda da yeniden sahiblenmeyi netice verecektir. Gülen’in suçunun ağır bedelinin bu masum ve mazlum kitlelere ödettirilmekte olduğu düşüncesinin kırılması, AK Parti için büyük bir kazanç olacaktır. Millet ve memleket için de şübhesiz.

Bu geniş kitlelerde bir çeşit mecburiyet ve kerhen devam eden zayıflamış destek, bu iyi niyet adımı ile gönüllü bir sahiblenişe yerini bırakacaktır. Doğru olan da, olması gereken de, âdil ve aklî olan da budur. Birçok oyunu bozan Erdoğan, bu oyunu da bozarak yoluna daha rahat ve daha emin adımlarla devam edebilir. Etmeli…

Bizler dostuz, düşman değil!..”

https://odatv.com/cemaatvetarikatlartedirgin05021924.html

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

ABD enflasyonu açıklandı Afrin’in tapusu Türkiye’de çıktı Çin'den ABD'ye Tayvan çağrısı ’24 Haziran sonuçlarında 2 bin sandıkta hata var!’