Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu
Komutanlığı’nda muvazzaf subay adaylarının mezuniyet töreninde konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasında Türklük vurgusu öne çıkarken, harbiye marşından
bir kıta okuması ve İlber Ortaylı’dan örnek vermesi de dikkat çekti.
Erdoğan törende yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“DARBECİLERİN TAMAMI TASFİYE EDİLDİ”
Milletimizle birlikte darbe girişimini engelledikten sonra bu şerefli
kurumu kirleten darbecilerin tamamı tasfiye edildi.Ülkemizi ele geçirmek
isteyenlerin işe harp okullarından başladığını görüyoruz. Bu okullarda
son 10 yılda görev yapmış, tabur komutanı düzeyindeki yöneticilerin
neredeyse tamamının darbecilerle birlikte olduğunun ortaya çıkması çok
önemlidir.
“HARP OKULLARININ TEK BİR MİSYONU VARDIR”
Kara Harp Okulumuz yeniden yapılandırılarak süratle eğitim öğretim
faaliyetlerine başladı. Hem eğitim kadrosu hem öğrencileri yenilenen
okulumuzun tek bir gayesi vardır. TSK’ya en kabiliyetli subayları
yetiştirmektir.
“MÜSLÜMAN AYNI DELİKTEN İKİ DEFA ISIRILMAZ”
Harp okullarımıza bunun dışında bir misyon biçmeye kalkanlara
kesinlikle izin vermeyeceğiz. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz.
Biz de aynı tecrübeleri tekrar tekrar yaşama yanlışına düşemeyiz. Diğer
harp okulları gibi, kara harp okulumuz da milletimizin evlatlarının
tamamına kapıları açık olacak şekilde öğrenci kabulü yapıyor. Hiçbir
kesimin, marjinal zihniyetin okullarımızı ele geçirmesine imkan
vermeyecek, tamamen yerli ve milli yapıyı buralara hakim kıldığımızı
inanıyorum.
“ESKİ SİSTEME DÖNÜLMESİ KESİNLİKLE SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”
Türkiye’nin artık kaybedecek ne zamanı ne de insanı vardır. Bunun için
üniversite mezunları arasından alınan öğrencilerimize 4 yılda verilen
askeri eğitimin daha fazlası 1 yıl içinde verilerek hepsi de vazifeye
hazır hale getirilmişlerdir. Müfredat içinde askeri derslerin oranı
yüzde 18’den yüzde 60 üzerine çıkartılmış, diğer derslerin oranı yüzde
40 düzeyine çekilmiştir. Ayrıca eğitim öğretim seviyesi bir yıl
artırılarak güçlü bir yabancı dil altyapısı oluşturulmuştur. Aslında
yıllar önce yapılması gereken reformları da kısa sürede hayata geçirmiş
olduk. Bu okullarımızın eski sisteme dönmesi kesinlikle söz konusu
değildir.
“TÜRK MİLLETİNİN ÖNE ÇIKTIĞI ALAN DA ASKERLİKTİR, SAVAŞTIR”
Tarih kitaplarını incelediğimizde Türk milleti için ‘asker millet’
tanımı yapıldığını görürüz. Nasıl her milletin kabiliyetli olduğu bir
alan varsa, bizim öne çıktığımız alan da askerliktir, savaştır, yürekle
ve bilekle yapılan mücadeledir. Önümüzdeki haftalarda tarih alanında
cumhurbaşkanlığı kültür sanat büyük ödülünü takdim edeceğimiz İlber
Ortaylı hoca bu gerçeği anlatmak için şöyle bir hikaye aktarıyor. “Bir
savaş sırasında İtalyan kumandan askerlerine ateş emri verir. Kimse ateş
etmeyince kumandan ‘ateş, ateş, ateş’ diyerek ahenkli bir sesle
bağırmaya başlar. Bu sırada siperdeki askerlerde biri ‘bu ne güzel ses’
diyerek ayağa kalkıp geriye bakmaya çalışınca vurulur ve yere düşer.”
İLBER HOCA’YI ÖRNEK VERDİ
İlber Hoca her milletin belli alandaki kabiliyeti anlatan bu
hikayesinin ardından bizim için yapılan ‘asker millet’ tanımını teyit
ediyor. Askerlikle ilgili mesleklerin milletimizin gönlünde ayrı bir
yeri olmuştur. Çocukluğumdan hatırlıyorum, akranlarımızın çoğumuzun
hayali subay olup, o üniformayı giymek, o kılıcı taşımaktı. 15 Temmuz’un
tüm olumsuzluğa rağmen, bu yıl 250 bin gencimizin müracaat etmesinin
gerisinde de işte bu duygu yatıyor.
İslam dünyasında hiçbir
ülkenin askerine ‘Mehmetçik’ denmez. Ama dikkat edin bizim askerimize
peygamberimizin ismiyle müsemma ‘küçük Muhammed’ anlamına ‘Mehmetçik’
adı verilmiştir.
“BU ORDU, TÜRK MİLLETİNİN ORDUSUDUR”
Tıpkı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm milletimizin ortak değeri olması
gibi ordumuz da hepimizdir. Önümüzdeki yıl harp okullarımıza müracaat
sayısının katlanarak artacağına inanıyorum. Bu ordu, darbecilerin,
cuntacıların, vesayetçilerin ordusu değildir. Bu ordu FETO’cuların
ordusu hiç değildir. Bu ordu şu veya bu yabancı kurumun ordusu hiç
değildir. Bu ordu sadece ve sadece Türkiye’nin ordusudur, Türk
milletinin ordusudur. Bu ordunun şerefli subayları Türkiye’nin
subaylarıdır, Türk milletinin subaylarıdır. Bu sancak tıpkı bayrağımız
gibi, tıpkı ezanlarımız gibi gerektiğinde canımız pahasına korumamız
gereken namusumuzdur.
HARBİYE MARŞINI OKUDU!
Ne diyor harp okulumuzun marşında?
“Şahikalar üstünde meydan okur bu erler,
Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler,
Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti,
Tarihlere sorun ki bize “Ölmez Türk” derler.”
“TSK’YA YAPILMIŞ HER SALDIRI ŞAHSIMA YAPILMIŞ DEMEKTİR”
Vatanımızın korunmasını emanet ettiğimiz ordusuna kimsenin musallat
olmasına, tacize varan sataşmalarda bulunmasına izin vermeyiz. Bu
ordunun anayasada teyit edilmiş başkomutanı olarak her bir subayımızın,
her bir askerimizin şerefini onurunu haysiyetini korumak şahsımın en
başta gelen görevidir. Türk silahlı Kuvvetleri’ne yapılmış her saldırı
şahsıma yapılmış demektir. Darbeci ve cuntacı hainlerle mücadele etmek
başkadır, ordumuzu zayıflatacak davranışlar içine girmek bambaşkadır.
Hainlerle mücadeleyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Ama hiç kimsenin bunu
fırsat bilip, ordumuzu subaylarımızı askerimizi yıpratmasına da müsaade
etmeyeceğiz.
“BİZİM SUBAYIMIZ BAŞI DİK ŞEKİLDE GÖREVİNİN BAŞINDA OLACAKTIR”
Çünkü biz sizlere en önemli kutsallarımızı, ezanımızı, bayrağımızı,
sancağımızı, sınırlarımızı emanet ediyoruz. Şair ne diyor? “Ey güzel
sancağım solmasın yüzün. Biz henüz yaşarken yeğse bürünme. Vicdana
takati yok gönlümüzün. Bu matem yüzüyle bize görünme” Evet milletimizin
hicrana takati olmadığı gibi, bayrağımızı sancağımızı emanet ettiğimiz
kahraman ordumuzu matem yüzüyle görmeye de tahammülü yoktur. Bizim
ordumuz, bizim askerimiz daima başı dik bir şekilde görevinin başında
olacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma
Üniversitesi Kara Harp Okulu Komutanlığı’nda muvazzaf subay adaylarının
mezuniyet töreninde konuştu.
“ORDUMUZUN KABİLİYETİNE HER ZAMANKİNDEN ÇOK İHTİYACIMIZ VAR”
Ülke ve millet olarak öyle bir dönemden geçiyoruz ki, ordumuzun
kabiliyetlerine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Türkiye kendi
sınırlarının içinde tarihinin en büyük terörle mücadele operasyonlarını
yürütüyor. Sınırlarımızın Irak tarafında terör örgütüne çok ciddi
darbeler vuruyoruz. Bununla kalmıyor, Suriye’de çok önemli operasyonlar
gerçekleştiriyoruz. Katar’dan Somali’ye, Afganistan’dan Bosna’ya kadar
pek çok görevi başarıyla yerine getiren bir ordumuz var. Açık konuşmak
gerekirse, bugün Türkiye operasyonel kabiliyet ve tecrübe bakımından
herhalde dünyanın en güçlü birkaç ordusundan birine sahiptir.
“ORDUMUZ OLMASAYDI, BİZİ BU COĞRAFYADA BİR GÜN YAŞATMAZLARDI”
Günün 24 saati, yılın 365 günü kesintisiz operasyon yürütebilecek böyle
güçlü ordumuz olmasaydı, bizi bu coğrafyada bir gün yaşatmazdı. DEAŞ’ı
birkaç ay içinde çökerten de, çukur eylemlerinde masum ile haini ayırıp,
bölücü terör örgütünü açtığı çukurlara gömen de bizim ordumuzdur. Başka
ülkeler kendi güvenliklerini bir takım uluslararası kurumlara, başka
devletlere havale edebilir. Bizim Türkiye olarak böyle bir şansımız
kesinlikle yoktur. Biz her ne yapacaksak kendimiz yapacağız.
İSİM VERMEDEN NATO SKANDALINI GÜNDEME GETİRDİ
Suriye krizi sırasında bir kez daha gördük ki, başımız gerçekten belaya
girdiğinde ülkemize elini uzatacak kendi kardeşlerimiz dışında bir
toplum yoktur. Dost ve kardeş toplumların maalesef askeri olarak bize
katkı sağlayacak güçlü bir durumları olmadığını da gayet iyi biliyoruz.
Hani iyi gün dostu derler ya, üyesi bulunduğumuz uluslararası kurumların
böyle olduğunu gördük, yaşıyoruz. Onun için kendi göbeğimizi kendimiz
keseceğiz.
Bizi kapısında bekletenler, talep ettiğimiz
silahları vermeyenler artık şunu görüyorlar. Türkiye evet o vermediğiniz
silahları kendisi yapıyor. Daha güçlüsünü de yapmaya devam edeceğiz.
Özellikle gençlerimizin moralini şevkini yükseltmenin, ülkemize,
devletimize bağlılıklarını daha da güçlendirmenin yollarını aramalıyız.
“DEDE KORKUT KAHRAMANLARI DURURKEN…”
Önce kendimize güvenmemiz, tarihimize, değerlerimize vakıf olmamız
gerekiyor. Ana sınıfımızdan başlayarak, tüm eğitim müfredatımızı,
gazetesinden televizyona internete kadar tüm medyamızı seferber
etmeliyiz. Bizim çocuklarımız Dede Korkut kahramanları dururken, niye
başka ülkenin kahramanlarıyla yatıp kalksınlar? Kendi medeniyet
tarihimizin masalları dururken, niye başka bir kültürün örnekleriyle
çocuklarımızı büyütelim? kendi Türkçemiz dururken, niye başka dillerin
kalıplarıyla konuşalım? İnşallah önümüzdeki dönemde tüm bu hususlarda
gayret gösterecek, eksiklerimizi tamamlayacak, hedeflerimize doğru
kararlılıkla yürüyeceğiz.
“ARANIZDAN BELKİ ŞEHİTLİK MAKAMINA ULAŞACAKLAR ÇIKACAK”
Görev süreniz boyunca, terörle mücadele operasyonlarında sorumluluk
üstleneceksiniz. Aranızdan belki şehitlik makamına ulaşacaklar çıkacak.
Millet olarak coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı o ruhumuzu
yitirmeyişimize her zaman mücadeleye hazır oluşumuza borçluyuz.
Suriye’de Irak’ta diğer ülkelerde, dağlarımızda ve ihtiyaç duyulan her
yerde istiklalimiz ve istikbalimiz için kahramanca görev yapan tüm
askerlerimize, şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Rabbim
onları her türlü beladan, kazadan, ihanetten muhafaza buyursun.
Kara Harp Okulu yönetimini ve ailelerimizi bir kez daha tebrik ediyorum."
http://halktv.com.tr/erdoganharpokuluharbiyemarsiilberortayliturkordusuaskermillet252695