Ayhan Bora Kaplan, 15 Temmuz'da ellerinde bulunan silahlar hakkında yaptığı açıklamayla dikkat çekti: Silahların kaynağını söylemeyeceğini dile getirerek, "Burada söyleyemem. Size özel söylerim. Zaten burada söylediklerimiz an be an internete düşüyormuş. Bu da düşerse ne olur? Şu arkaya geçelim, size söyleyeyim. Yoksa her yere yayılır." dedi.
Organize suç örgütü lideri olmakla suçlanan Kaplan’ın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki savunmasında önemli açıklamalarda bulundu. Kaplan, 15 Temmuz’da uzun namluluları silahları nereden bulduklarını duruşma salonunda söylemeyeceğini belirtti.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesi içindeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü celsesi, 45 dakika gecikmeyle başladı.
Duruşmayı takip eden Müyesser Yıldız’ın aktardıklarına göre duruşmada şunlar yaşandı:
“Heyet yerini aldıktan sonra Başkan, “Bora Kaplan, gel.” diyerek 1 numaralı sanığın savunmasını almaya başladı.
“Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. 78 aydır atılan iftiralar karşısında şaşkınlık içindeyim. Kaçarken yakalandığım söylendi. Kaçacak insan iki gün önce tarifeli uçak bileti alır mı, geri zekalı mı? Kaçacak adam kendi pasaportu, kendi arabasıyla gider mi?”
Yere yatırılarak gözaltına alınmasının tamamen şov amaçlı olduğunu, gözaltında da kötü muameleye tabi tutulduğunu öne süren Kaplan, “Polisler burada. Kameraların olmadığı oda ve koridorlarda ellerimiz arkadan kelepçeli, dizlerimizin üzerine çökerttiler. Gelen giden polis ‘Lan sen misin Bora Kaplan?’ diye tekme attı.” iddiasında bulundu.
Sorgudaki mülakatlarda bazı bürokratlar, Süleyman Soylu dönemi ve bazı emniyetçiler hakkında bilgi vermesinin istendiğini anlatan Kaplan şöyle devam etti:
“Defalarca mülakata aldılar. En son 78 sayfa bir şey getirdiler. Bunları kabul ettiğim takdirde sadece Erkan Doğan suçlamasından sevk edileceğim, en fazla 1 yıl hapis yatacağım söylendi. Baktım, akla hayale gelmez şeyler, tanımadığım isimler. İmzalamayacağımı belirtince, ‘Sen bilirsin’, ‘üzerine üç cinayet çıkarmazsak’, ‘sana selam vereni yakmazsam’ denildi. Millete nasıl iftira atayım? Son ifadem 810 saat sürdü. 4050 kişilik liste verip tanıdıklarımı sordular. Tanıdıklarımı söyleyince, ‘Ooo, örgüt olduğunu kabul ediyorsun.’ dediler. ‘Hayır, ben tanıdıklarımı söylüyorum.’ cevabını verdim. İfadelerimi tamamen reddetmiyorum, ama üzerinde oynamalar var.”
Bora Kaplan, “FETÖ’cülerin yaptığından daha fazla kumpasa düştük.” deyince Mahkeme Başkanı, “Sana niye kumpas kursunlar?” sorusunu yöneltti. Kaplan, “Ona geleceğim. Tek tek anlatacağım, siz de kanaat getireceksiniz.” cevabını verdikten sonra Ankara’da hangi mekanları nasıl aldığını, polislerin baskısı sonucu eğlence sektöründen nasıl çekildiğini anlattı.
Bora Kaplan, Erkan Doğan’ın aleyhindeki ifadelerinin sebeplerini anlatırken, “15 Temmuz’daki fotoğraflarımdan sabıkalı biri olduğumu düşünmüş olabilir.” deyince dikkat çekici diyaloglar yaşandı:
Başkan: 15 Temmuz fotoğrafında suçlu ifaden yok ki. Bora Kaplan: Suçlu ifadem yoksa polisler bana niye o fotoğrafı sordu? Başkan: Kaleşnikoflar, uzun namlulu silahlar olabilir mi? Bora Kaplan: Devlet birimlerini suçlamam beklendi. Başkan: O uzun namlulu silahları nereden buldun? Bora Kaplan: Burada söyleyemem. Size özel söylerim. Zaten burada söylediklerimiz an be an internete düşüyormuş. Bu da düşerse ne olur? Şu arkaya geçelim, size söyleyeyim. Yoksa her yere yayılır.”
halktv.com.tr