CHP İstanbul Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu, son dönemde iktidarın büyük kamu özel işbirliği (KÖİ) projelerinde Londra mahkemelerinin yetkili kılınmasına ilişkin bir açıklama yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmaya işaret ederek, şunları söyledi:
– Allah'ın izniyle iktidar olacağız ve bu soygun düzenine son vereceğiz, 5'li çetenin bizim torunlarımızı dahi sömürecek olan yatırımlarını kamulaştıracağız ve alacağız. Bu ihaleleri yapanlar ve ihaleleri alanlar, bir gün başlarına bunların geleceğini bildikleri için kurdukları yağma düzeninin devam ettirebilme adına yaptıkları sözleşmelere sadece bağlayıcı hükümler koymakla kalmıyor aynı zamanda Türk mahkemelerini değil, Londra mahkemelerini yetkili kılıyorlar.
– Öyle ki, kamu tarafı bu şirketlere rant akışının devam edebilmesi için bu sözleşmelere, ‘kusuru dahi olsa…', ‘bilerek dahi yapsa bu garantiler ödenir' diye hükümler koymuşlar. Yani ödemeyi garanti almak için sözleşmeyi böyle maddelerle bağlayıp bir de tahkim mahkemelerini yetkili kılmışlar. Ama unuttukları bir şey var: Suç evrensel veya yerel fark etmez, suç suçtur.
KARAPARALARI MÜSADERE EDİLİR
Bu tür sözleşmelere örnek olarak 3'üncü Havalimanı ihalesini gösteren Erdoğdu, “Bu sözleşmedeki aleni yolsuzluk ve usulsüzlükleri gören Tahkim Mahkemesi buna ne diyecek” diye sordu. Havalimanı ihalesinin üç aşamalı bir ihale olduğunu vurgulayan Erdoğdu, şöyle devam etti:
“Bu üç aşamalı ve üç bacaklı ihalede devletin belini kıracak yolsuzluklar yapıldı. Bunları sadece biz değil, Sayıştay da tespit etti. Bunlar tahkime götürülürse haklı bulunacağımız çok açık. Ayrıca bunların ihmal ettiği bir şey var: Yolsuzluktan elde edilen gelir, yani mesneti suç olan gelir, dünyanın her tarafında kara paradır. O yüzden Tahkim Mahkemelerine fazla güvenmesinler. Kara para elde edenlerden, elde ettikleri kara para müsadere edileceği gibi, kara paranın ülkeden ülkeye değişen oranlarda birkaç katı ceza öderler.”
KENDİ VE YAKINLARININ MAL VARLIĞIYLA SORUMLULAR
Söz konusu ihalelerin taraflarının “İsterlerse kamulaştırsınlar, borcumuzu da kamulaştırmış olurlar” gibi bir düşünce içinde olabileceklerini kaydeden Erdoğdu, “Çünkü bunların her biri kredi ile yapıldı. Ama onlar unutmasınlar ki, mesnet suçsa, şahıslarının ve yakınlarının mal varlığıyla sorumludurlar. Dünyanın hangi köşesine paralarını götürürlerse götürsünler uluslararası hukuka göre, mağdur devlet, o parayı gider oradan alır. Biz de bu paraları isterlerse Afganistan'ın mağaralarına bile gömseler alıp getireceğiz” diye konuştu.
KARŞIMIZDA ULUSLARARASI BİR SUÇ ÖRGÜTÜ VAR
TBMM'nin Hazine kökenli milletvekillerinden olan Aykut Erdoğdu, yolsuzluktan elde edilen gelirlerin Türkiye'ye nasıl getirileceği ve tespit edileceği sırada izlenecek yolun teknik detaylarını halka anlatmanın mümkün olmadığını vurgulayarak şu görüşleri dile getirdi:
– Biz yapılacak işlemleri bütün boyutlarıyla düşünüyoruz. Teknik detayları açıklayamam ama şunu söyleyebilirim: Hakkımız kimsede kalmayacak, ondan emin olabilirler. Özetle söylemek gerekirse, profesyonel bir bakış açısıyla uluslararası stardartları bilen bir yaklaşımla bilişim uzmanlarından, hukuk uzmanlarına kadar iyi bir ekiple çalışıldıktan sonra devletin kör kuruşu bunlarda bırakılmaz. Bunu sadece bakanlık teftiş kurullarına bırakmak da doğru değil.
– Gerçekten bu işi iyi bilen yurtsever ve profesyonel kadrolarla hareket etmek gerekiyor. Eğer profesyonel olmazsanız karşınızda uluslararası bir suç örgütü var. Türkiye'deki yolsuzluk suçlamalarının sadece bir bacağı Türkiye'de. Önemli bir bacağı vergi cennetlerinde. Bazıları Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde. Teknik detaylarına giremem ama çok yakından takip ediyoruz. Irak'tan gelen altınlardan tutun, Londra'da alınan gayrimenkullere kadar CHP, kaçırılan serveti çok yakından takip ediyor.
GÜNÜNÜ BEKLİYORUZ
Ülkedeki bunca yoksulluk varken, bu kadar büyük boyutlarda yolsuzluk yapılmasının çok üzücü bir durum olduğunu da ifade eden Erdoğdu, “Yüreğimiz yanıyor ve beklemesi de çok zor. Günü gelecek, bunu bekliyoruz. Ve tüm bunları hukuk içinde kalarak yapacağız. Bir öfkeyle hareket etmeyeceğiz. Hem yerli hem uluslararası hukuk içinde kalarak ülkenin çalınan tüm servetini geri getireceğiz” dedi.