MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında uzun zamandır sessizliğini koruduğu Sinan Ateş cinayetine ilişkin konuştu. Bahçeli konuşmasında suikasta ilişkin açıklamalarda bulundu ancak eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in ismini anmadı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 30 Aralık'ta Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesinin ardından sessizliğini koruyordu. Bahçeli bugün sözkonusu cinayet üzerinden MHP'nin hedef alındığını söyledi ve muhalefete tepki gösterdi.
"Madem herkes sırasını savdı madem herkes eteğindeki irili ufaklı taşları döktü o halde şimdi söz sırası bize gelmiş demektir" diyen Bahçeli, suskun olmadığını takip ettiğini söyledi.
Bahçeli'nin açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:
Bu kutlu yolculuk ikna edilmişlerle değil inanmışlarla yürünmüş bundan sonra da böyle olacaktır. Balkondan seyredip suya sabuna dokunmayanlarla ne can beraberi olacak ne de ülkümüzün peşinden gidilecektir. Bizim siyasetteki gayemiz Türk milletinin muhafazası yeri gelirse de hesapsızca müdafaasıdır.
Seçimlere vakit kısaldıkça hain proje elemanları birer birer deşifre olmaktadır. 2023 yılı bir turnusol gibi her melul niyeti açığa çıkaracaktır. 2023 seçimleri iftira ile iffet arasında geçecektir.
Türkiye'nin önünü kesmen, ayağına zincir vurmak, onca yatırımı ve hizmeti baltalamak amacıyla faal olanlar aynı kuyrukta sıraya girmiştir.
Seçime kadar her türlü provokasyonun sahnelenmesi muhtemeldir. Beklenmelidir. Zillet ittifakına aleni destek olan küresel emperyalizmin bütün çakallarını aramıza salmıştır.
Nitekim iğrenç oyunu görüyoruz, 5. kol faaliyetinin açıkça farkındayız.
Zillet ittifakının siyasetsizliği ortadadır. Program hedef ve vizyon yokluğu tescillenmiştir.
5 Ocak 2023 tarihinde 10. toplantısını yapan kriminal siyaset ittifakı yine aday çıkaramamış. Yaklaşık 9 buçuk saat toplantı yapan yine de adayını belirleyemeyen zillet partileri bir bakıma iflas bayrağını çekmişlerdir. Bugüne kadar ne görüştünüz?
12 Şubat 2022'den bu tarafa toplanıp toplanıp dağılıyorlar. Tarafsız bir cumhurbaşkanı hedefini telaffuz etmelerine rağmen Altılı Masa'nın vesayetine bağlanmış bir cumhurbaşkanı kararında fikir ve görüş birliğine varmış durumdalar. Altılı Masa'nın adayı şayet cumhurbaşkanı olursa Türkiye'yi birlikte yöneteceklermiş. Bu nasıl bir hezeyan? Nasıl boş bir kafadır?
Serok Ahmet'in cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun genel başkanlar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacaklar itirafı Altılı Masa'nın perişanlığını belgelemiştir.
Zillet ittifakı bir alternatif değildir. Hazır değildir. Yerli ve milli hiç değildir.
MHP ne zaman itibar ve iftira suikastlarına uğrasa anbean gözden kaçırılmak istenen saman altından su gibi yürütülmesi arzulanan bir tertip bir tezgah bir plan derhal devreye alınmaktadır. Bize yönelik saldırılarla aziz milletimizi hedef alan tahrip düzeyi yüksek hazırlıklar yakın benzerlikler taşımaktadır. Çünkü MHP Türk milletinin son kalesi. MHP'yi akıllarınca meşgul ettiklerini zannedip haklı ve tarihi mücadelesinde kuşkular uyandırmak isteyenler Türkiye'nin ve Türk milletinin kuyusunu kazmak için gemi azıya alan işbirlikçi güruhtur. Olan biten ne varsa biliyor, izliyor, çok sıkı bir şekilde takip ediyoruz.
Londra tefecilerinden ilhamını alıp İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin günümüz ayağına talip olan Demokrasi ve Atılım Partisi'nin başındaki zat anayasanın 66. maddesini 2 Ocak 2023'te tartışmaya açma cüreti göstermiştir. Açıkladığı temel haklar ve eylem planı sömürgecilerin siparişidir. Selamsız sabahsız Babacan aynısıyla anayasamızın 66. maddesini çağımızın gereği olarak kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele almayı teklif etmiştir. Anayasanın meskur maddesi Türk vatandaşlığı üst başlığıyla şöyledir.
Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağı olan herkes Türk'tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk'tür. Vatandaşlık kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarmayla ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
Devası derdine kafi gelmeyen bu tulumba partisinin kurumsal iletişim ve tanıtım başkanı da kendisine sorulan anayasadan Türklüğü çıkarıyor musunuz sorusuna 'doğru' cevabını vermiştir. Bu kurşun gibi sözlere CHP'den tek bir itiraz gelmemiştir. İP'ten tek bir tepki duyulmamıştır. Zilletin diğer paydaşları da suspus vaziyettedir.
Şimdi sormak lazımdır: DEVA'nın icazetli başkanını Türklüğün nesi ve neresi rahatsız etmektedir? Türklüğü anayasadan çıkarmayı cesedimizi çiğnemeden nasıl başarılacaktır? Buna nasıl kalkışılacaktır?
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na danışmanlık yapan bölücü bir şahsın parti genel merkezinde verdiği bir röportaj sırasında orada bulunan Türk bayrağını kaldırtması yalnızca skandal değil suçtur. Bunlar bayraksızdır. Milliyetsizdir. Cibiliyetsizdir.
Cumhuriyetin 100. yıldönümünde Türklükle hesaplaşma sayfası açanların, HDP'nin sırtını sıvazlayanların ahlaksız rehberleri her vatan sevdalısının hafıza kayıtlarında mahfuzdur.
MHP'yi olmadık suçlamalarla durdurmaya Cumhur İttifakı'nda çatlak oluşturmaya çalışıyorlar. Yunanistan'ın Ege'deki tacizlerine sesleri çıkmaz. Dahası Türkiye lehine tek bir laf etmezler edemezler.
MHP'yi sosyal medyaya yuvalanmış trol teröristler eliyle fitne anaforuna çekmeyi amaçlayıp çarşaf çarşaf iftira kusan vatansızlara 2023'ü zilletle karalamak isteyenlere Allah şahit olsun ki müsaade etmeyeceğiz.
Menfur bir cinayetin içine tertemiz davamızı, püripak dava arkadaşlarımızı çekmek için kudurmuş gibi faaliyete giren kansızlara eyvallah etmeyeceğiz. Sabrın boyun eğmek değil mücadele etmek olduğunu cümle aleme hep birlikte göstereceğiz. Tek başıma da kalsam davayı çiğnetmeyeceğim.
Tek bir ülküdaşımı ezdirmeyeceğim. Sonu ölüm de olsa surda gedik açtırmayacağız. Karın ağrısı çekenlere bir cinayet üzerinden siyasi kurgu yapanlara tekrar haykırıyorum ki adayımız belli kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın recep Tayyip Erdoğan'dır.
MHP aklınızı alacak şer odaklarını şaşkına çevirecektir. Davamız dualıdır. Türk İslam ülküsünün sancağıdır. MHP'yi suç örgütleriyle ilişkilendirip Türkiye üzerinde hain projelini uygulamaya heveslenenlerin son neferimize, son nefesimize son damla kanımıza kadar karşısındayız. 2023' girdik gireli açığımızı kollayan ensemizde boza pişiren bizi terörize ederek köşeye sıkıştırma amacı güden hangi mendebur varsa bugüne kadar konuştu. Şimdi sıra bizdedir. Madem herkes sırasını savdı madem herkes eteğindeki irili ufaklı taşları döktü o halde şimdi söz sırası bize gelmiş demektir.
Uğradığımız ağır haksızlıkları birer birer anlatacağım. Aynı şekilde vefakar cefakar camiamıza milliyetçi ülkücü hareketin onurlu mensubuna sesleneceğim. MHP milletinde ve devletinde erimiş bir kahramanlık mehfuresidir. Allah'ın dağına göre kar verdiğini biliyorum. Dağ başlarının da dumansız olmadığının bilincindeyim.
30 Aralık 2022 cuma günü Ankara'nın Çukurambar semtinde hunhar bir suikast vuku buldu. Bu kanlı olay gerçekleşir gerçekleşmez perde arkasının aralanması sislerin dağılması önünün ve arkasının aydınlığa kavuşması amacıyla sabır ve sebatla beklemeye koyulduk. Adli ve idari soruşturma sürecinin titizlikle yapılabilmesi maksadıyla her gelişmeyi yakından takibe başladık. Zira ortada güpegündüz işlenmiş bir cinayet vardı. Dibi görünmeyen kuyudan su içmeyeceğimiz herkesin malumudur.
Ancak kanlı saldırı gerçekleştikten hemen sonra adeta tek bir merkezden emir almışçasına MHP'ye örgütlü bir saldırı ivme alarak hız kazandı. Tüm FETÖ'cüler partimize karşı algı operasyonları kanadıyla yeni bir kalkışma başlattılar. Cinayetin gölgesi birden bire MHP'ye düşürülmek istendi. Bir iç hesaplaşmanın olduğu devamlı suretle iddia edilip gündemde tutuldu. Böyle zamanlar duygusal taşkınlığın akli melekeleri kilitlediği kaotik zamanlardır. Ve dikkat temkin tedbir sabır uyanıklık şarttır.
Düşman oklarını takip ettik nihayetinde tehlikeyi sezdik hücumu gördük. MHP ve ülkü ocaklarıyla en küçük bağı ve bağlantısı olması şöyle dursun devamlı kundaklayıp kurutmaya çalışan etki ajanları içimizden devşirilmiş siyaset ajanları. Halkın Demokrasi Partisi'nden CHP'sine komünistten bölücüsüne FETÖ'cüsünden PKK'lısına kadar tüm şiddet ve nefret odakları bizi cinayetle aynı karede göstermek gibi vahim bir günaha ortak oldular. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.
Adına Zafer denilen yenilmiş ve casusların şebekesine dönmüş marjinal bir partinin ümitsiz vakası hepimiz katilin kim olduğunu biliyoruz açıklamasıyla cumhuriyet savcılarının görev alanına giren bir açıklamada bulundu. Bu istihbarat fosiline bildiklerini sormak kuşkusuz şerefli Türk savcılarının ana görevi olduğunu burada hatırlatmak görevimdir.
Parti binalarına yerli ve milli katil kim yazılı afişler asacak kadar küçülüp yerin dibine geçtiler.
Milletvekilimiz ahlaksızca suçlandı. Başkanlık divanı üyesi arkadaşlarım töhmet altına bırakıldı. MHP'ye cinayetin ihale edilmesi amacıyla şiddetli bir cephe açıldı. Ülkücüyü öteki gören Mehmetçik katilleriyle el birliği yapan Kılıçcaroğlu da geçen hafta paylaştığı mesajla suskunluğumuzun nedenini sorma gereği duydu.
Suskunluğumuzdan asaletimizdendir. Lakin bir lafa bakarız laf mı diye bir de söyleyene bakarız adam mı diye.
Sayın Kılıçdaroğlu suskun değilim. Sadece firavun taktiklerinizi seyredip gerekli notlarımı aldım alıyorum. Bu siyaset defosu gençlerimizin mafyacılık oynadığını onları teslim etmem gerektiğini gündemdeki meseleyi üç beş torbacıyla da geçiştirmeyeceğimi ileri sürdü. Neyi kastettiği ortaya çıkmış oldu.
Bak sayın Kılıçadroğlu senin sağında solunda yanında yörende konuşlanan teröristlerle ülkücü Türk gençliğini sakın ola karıştırma. Sen her şeyinle zaten teslim olmuşsun.
Bizim aramızda senin bildiğin yakın mesai içinde olduğun tiplerden tek bir genç yoktur olmayacaktır.
Kılıçdaroğlu şayet yüreğin varsa buraya gel tek bir evladımı al da senin ciğerinin kaç okka ettiğini göreyim.
halktv.com.tr