Bakan Çavuşoğlu, ABD ile gerçekleşen görüşmelerden sonra açıklamalarda bulunarak, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu’nun konuşması şöyle;
“ABD tarafı Türkiye’nin meşru güvenlik çıkarları doğrultusunda güvenli bölgenin önemi ve işlevselliğini kabul etti. Buranın kontrolünü TSK tarafından yapılmasında tam mutabakat sağlandı. Böylelikle ABD tarafı harekâtımızın ve hedeflerimizin meşrutiyetini kabul etmiş oldu. Bundan sonraki süreçte de herkesle işbirliğimizi sürdüreceğiz.
“DURDURMA DEĞİL ARA VERECEĞİZ”
YPG’nin ağır silahlarının toplanması, mevzilerinin imha edilmesi hususlarında mutabakat sağladık. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasında ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2/54 sayılı kararı temelinde siyasi sürece bağlılığımızı da bir kere daha teyit ettik. PKK, YPG’nin 120 saat içinde güvenli bölgeden çıkması için Barış Pınarı Operasyonuna ara vereceğiz. Durdurma değil ara vereceğiz. Bu bir ateşkes değildir. Ateşkes ancak iki meşru taraf arasında yapılır. Biz sadece zaten operasyonun hedefi olan teröristlerin güvenli bölgeden çıkması için harekâta ara veriyoruz. Güvenli bölgeden bu terör unsurları tamamen bölgeden çıktıktan sonra ancak harekâtı durdurabiliriz. Ancak terör unsurlarının çıkmasından sonra operasyonu durdurmamız söz konusu olacaktır.
“MEVCUT YAPTIRIMLAR KALDIRILACAKTIR”
Biz operasyona ara verdiğimizde ABD tarafı yaptırım uygulamalarını durduracaktır. Biraz önceki şartlar gerçekleştikten sonra yani 120 saat içinde YPG unsurları çıktıktan sonra biz ancak harekâtı durdurabiliriz. Bu aşamadan sonra da şu andaki mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır.
Fırat’ın doğusunda DEAŞ ile mücadele konusunda da gayet tabi işbirliği içinde çalışacağız. DEAŞ’a karşı bugüne kadar Türkiye çok kararlı bir şekilde mücadele vermişti. Bundan sonra da DEAŞ ile mücadelede işbirliği içerisinde olacağımıza mutabık kaldık.
Sayın Cumhurbaşkanımızda heyetleriniz gelsin o zaman bakalım diyor. ABD o zaman da harekâtı durdurun diyordu. Dünden bugüne heyetler burada. Tüm arkadaşlarımızla, bakanlığımızdaki çalışma arkadaşlarımızla dünden beri bu süreci yürüttük. Tüm çalışma arkadaşlarımıza da huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum.
GÜVENLİ BÖLGE ALANI SINIRLI MI KALACAK?
Bu bölgeden ABD askerleri çekiliyor. Münbiç dahil bazı bölgelerde rejim var. Fırat’ın doğusunda da Kamışlı dahil rejimin olduğunu biliyorsunuz. Dünden itibaren Kobani bölgesine de rejim ve Rusya unsurları girdi. Dolayısıyla Münbiç ve bazı bölgeler dahil kimlerle görüşeceğiz Rusya ile. Dün akşam Sayın Cumhurbaşkanımız Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Sayın Putin’de Cumhurbaşkanımızı görüşmek üzere Soçi’ye davet etti. İnşallah ayın 22’sinde Rusya ile bu konuları ele alacağız. Ama bizim amacımız nedir? 32 km derinlikte ve de Fırat’ın batısında Irak sınırına kadar yani 444 km’lik bir uzunlukta hiçbir teröristtin kalmaması tüm bu bölgenin güvenli bölge olarak tesis edilmesi bizim güvenliğimiz açısından da önemli… Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın sürekli vurguladığı ve liderlerle görüşmelerinde de anlattığı gibi bu bölgelere Suriye’de evini terk etmek zorunda kalan bizdeki ve Suriye içindeki göçmenlerin dönmesi de söz konusu. Yani bunun sadece güvenlik boyutu yok.”
“HAREKÂT, TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAHLARI BIRAKMADAN SONA ERMEYECEK” AÇIKLAMASI
Bir basın mensubu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Harekât terör örgütü silahları bırakmadan sona ermeyecek” açıklamasını hatırlatarak “YPG’nin geri çekilmesi silahları terör örgütünün bırakacağı anlamına mı geliyor?” sorusunu sordu. Çavuşoğlu bu soruyu şöyle yanıtladı;
“Konuşmamda da vurguladığım gibi burada sadece YPG’lilerin çekilmesi değil, YPG’lilerin elindeki silahların alınması. Sadece ellerindeki silahların alınması da yeterli değil. Tüm mevzilerinin kullanılamaz hale getirilmesi ve tahkimatların yıkılması dahil hepsi var.
13 KASIM’DAKİ ABD GÖRÜŞMESİ
Trump davet etti. Ve bugün de gördük ki davet halen geçerli. Dünden beri yapmış olduğumuz görüşmelerde bunu görüyoruz. Tabi ki önümüzdeki süreçte bu ortak açıklamadaki unsurlar başarılı bir şekilde uygulanır. Endişelerimiz giderilir, beklentilerimiz karşılanır. Tabi ki bu ziyarette o şartlarda gerçekleşir.
YAPTIRIMLAR HANGİ ÇERÇEVEDE KALKACAK? NASIL BİR YOL İZLENECEK
ABD’nin başkanlık kararıyla bir yaptırımı oldu sınırlı bir şekilde. Yani bazı bakanlarımız üzerine. Bunların esasen fiiliyatta bir önemi yok. Hiçbir bakanımızın ABD’de bir mal varlığı da yok. Daha önce İçişleri ve Adalet bakanımıza yönelik bir yaptırımı olmuştu. Daha sonra biz de karşılığını verdik kaldırdık. Şimdi 120 saatlik bir ara verme var. Durma değil, ara verme. Bu teröristlerin buradan çıkması için. Bunu ABD yapacak. Bu süreç başladığı zaman ABD’nin taahhüdü ilave yaptırımlarla ilgili herhangi bir çalışma olmayacak. 120 saatlik süreden sonra bu teröristler tamamen buradan çekilirse ve bu şartlar yerine geldiği zaman. O zaman biz harekâtı durduracağız. Dolayısıyla bu gerçekleştiği andan itibaren de şu anda ki mevcut yaptırımlarda ortadan kaldırılacak.
“SURİYELİLER EVLERİNE DÖNDÜKTEN SONRA DA İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI GEREKİYOR”
İnsani konular bir matematik konusu değildir. Her şeyden önce buraların tamamen güvenli bölge olması lazım. Bu insanların gönüllü olarak buralara dönmesini desteklememiz lazım. Döndükten sonra da onların en temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın görüştüğü muhataplarla paylaştığı projenin içeriği nedir? Bu dönen insanlara neler yapılacak. Bunların konutlarının yapılması gerekiyor… Sağlık, eğitim, su, elektrik gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması lazım. Hayatlarını idam edebilmesi için gerek tarım gerekse diğer alanlarda istihdam dahil projelerle aşamaya geçmesi lazım. Geçmişten iki örnek verelim. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarından sonra teröristlerden DEAŞ ve PKK’dan temizlediğimiz alanlarda şu ana kadar 365 binden fazla göçmen evlerine döndü. Bir günde dönmedi aşama aşama döndü. Yani bir takvimlendirilmiş bir şey olmaz. Ama ilk etapta bir milyon daha sonraki aşamada da iki milyon insanın kendi evlerine dönmesi ve dönerken de onlara gerekli desteği verilmesi bizim planımız.
TOPLANTI GERGİN Mİ BAŞLADI?
Her liderin bir mizacı var. Dolayısıyla genel anlamda baktığınız zaman Pence’in mizacı bize göre ciddi duruyor. Her şey açık açık konuşarak başladı. Cumhurbaşkanımızı gayet net ve samimi bir şekilde bugüne kadar ki kaygılarımız, bu noktaya niye geldik gibi meselelerin hepsini konuştu.
RUSYA İÇİN ABD BİR GARANTİ VERDİ Mİ?
Rusya’nın girip girmemesi ABD’nin elinde olan bir şey değil. Zaten onlar başından beri bize biz çekilirsek onlar gelir diyordu. Bizde Ruslarla değişik konularda anlaşsak da anlaşmasak da uzun zamandır çalışıyoruz. Salı günü de Soçi’ye gitmemizin sebebi de bu. Ama tabi Kobani meselesini de gündeme biz getirdik sorduk. Pence’in dediği gibi biz oraya girmeyeceğiz gibi bir şey konuşulmadı. Onların söylediği şu artık orada Ruslarla rejim var. ‘Onu siz de Ruslarla görüşürsünüz’ dedi.
TRUMP’IN ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR TWEETİ
Değerli arkadaşlar Trump’ın tweetleri biliyorsunuz herkesi şaşırtmıyor artık. Yani farklı farklı kısa süre içerisinde bile tweetler atması ABD’nin de çok ilgisini çekiyor. Böyle bir mutabakattan memnuniyet duyması önemli. “Milyonlar” gibi abartması ona bir şey söyleyemeyeceğim.
TRUMP’IN ERDOĞAN’A MEKTUBU HAKKINDA
Fakat bahsettiğiniz mektup konusu ile ilgili biz harekâtı ne zaman başlattık? 9’unda başlattık. Dolayısıyla biz zaten cevabımızı sahada verdik bir. İkincisi bizim herhangi bir teröristle müzakereye giremeyeceğimizi bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız Trump’a söylemiştir. Ayrıca Trump’ın teröristlerle muhatap olmasının da doğru bulmadığını keza Cumhurbaşkanımız bugünkü grup konuşmasında da net bir şekilde söyledi. Diğer taraftan böyle bir arabuluculuğun da doğru olmayacağını ve kabul edilemeyeceğini söyledi. ABD’ye de bunun yakışmadığını söyledi.
Mektuptaki üslubun yakışıp yakışmadığına bakıyoruz zaten ABD’liler cevap veriyor. ABD toplumu ‘böyle bir seviyesizlik görmedik’ diye temelinde daha birçok yorumlar var siz de takip ediyorsunuz. Yani biz böyle bir seviyesizlik olduğu zaman da doğrusu Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir devlettir. Cumhurbaşkanımızın böyle bir seviyeye inmesi de hiçbir zaman olmamıştır olmazda. Hiçbir devlet yöneticimizin bugüne kadar geçmişte de böyle bir seviyeye indiğini görmedik. Seviye ile ilgili en iyi cevabı da ABD halkı vermektedir.
120 SAAT İÇERİSİNDE NASIL BİR GÖZLEM OLACAK
Ara vermek demek çekilmek değildir. Biz orada olacağız var olmaya devam edeceğiz. Gerek oradaki mevcudiyetimiz gerekse istihbari kaynaklarımızla birlikte ne yapıldığını ve ne yapılmadığını bizzat takip edeceğiz. Gözümüzün önünde olacak denetimini de yapacağız. Çünkü geçmişte tecrübelerimiz var. Münbiç tecrübesi var, yine ABD ile sahada güvenli bölge oluşturulmasında çalışmalar var. Olanlar var olmayanlar var. Bunların detayına girmeye gerek yok. Ama burada ne olup ne bittiğini biz görmüş olacağız. Bu 120 saatlik yani 5 günlük süre içerisinde.”