Altaylı'nın bugünü yazısından ilgili bölüm şöyle:
Sevgili okurlar, yıllardır her türlü siyasi anlayışın ötesinde bir konuya sürekli dikkat çekerim.
Liyakat, liyakat, liyakat.
Yani bir göreve hakkıyla gelmek, geldiği görevin üstesinden gelebilecek, o görevi layıkıyla yapabilecek bilgi, beceri ve donanıma sahip olmak.
Elbette ki, siyasi partilerin görevlere adam atarken, fikren kendilerine yakın, yönetim anlayışlarını paylaşan isimler seçme hakkı vardır ama bu seçimler yapılırken ilk kriter siyasi görüşü paylaşmak ya da şimdilerde olduğu gibi paylaşıyor görünmek değil, görevi yapabilecek kapasitede olmaktır.
Eğer senin siyasi görüşünde bu işi yapabilecek nitelikte kimseyi bulamaz isen öncelik işi yapabilecek olandadır.
Siyasi görüşte değil.
Aksi devleti zaafa uğratır, devleti bozar, vatandaşı mağdur eder ve eninde sonunda devleti yıkar.
Bu liyakat meselesi özel sektör için de geçerlidir ama onların batması bizim derdimiz değil, bizim derdimiz devletin batmasıdır, batarken vatandaşı da aşağı doğru çekmesidir.
Biliyoruz ki, bir süredir canım memleketimiz orman yangınları ile boğuşuyor.
Ülke iki yıldır hiç görülmedik düzeyde orman yangınlarına sahne oluyor ve yine iki yıldır bu orman yangınları ile mücadelede eşi benzeri görülmemiş bir başarısızlığa imza atıyor Tarım ve Orman Bakanlığı.
Bu yangınların büyük bölümünün Muğla ilinde çıktığını ve bu yıl Muğla’daki ormanların çok önemli bir bölümünün yandığını da biliyoruz.
Peki size bir soru.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2019 yılında Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne atadığı kişi kim?
Sıkı durun söylüyorum.
Barış Saylak.
Bu isim size bir şey ifade etmedi mi?
Haklısınız.
Hatırlanmaya değer bir isim değil.
Ama eylemi unutulacak gibi değil.
Bu Barış Saylak’ı bilmiyor olmanız mümkün değil aslında.
2019 yerel seçimlerinden önce CHP tarafından Milas Belediye Başkan adayı olarak gösterilmeyince AK Parti’ye geçmişti.
Daha sonra AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı bir telefon görüşmesi yayınlanmıştı.
Saylak bu görüşmede tarihi bir yağcılığa imza atmış, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a elinizi öpmeye Ankara’ya gelmek istiyorum diye yalvarmış.
Erdoğan’ın bu aşırı yalakalıktan rahatsız olması üzerine “Bari grup toplantısına gelip orada elinizi öpeyim” diye devam etmiş en sonunda “Büyüksün büyük” diye telefonu kapatmıştı.
Saylak’ın sözlerinden Erdoğan bile rahatsız olmuş, utanmıştı.
AK Parti’den belediye başkan adayı olarak girdiği seçimleri kaybetmesinden sonra bu Barış Saylak ne oldu biliyor musunuz!
Seçimden tam 9 ay sonra 11 Kasım 2019’da Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü olarak atandı.
Daha önce Milas Belediyesi’nde mezbaha sorumluluğu ve nikah memurluğu görevlerinde bulunmuş olan adamı Bakanlığın ildeki tepesine koyarsanız olan o ile olur.
Liyakat dediğimiz de tam olarak budur.
Yani Muğla yanmasın da kim yansın?
Biz yanmayalım da kim yansın!