MHP Genel Başkan Yardımcıları’nın 5 Şubat’ta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etmesinden yaklaşık dokuz ay sonra savcılık harekete geçti. Kılıçdaroğlu’nun suçu ve suçluyu övdüğü, suçluyu kayırdığı, delilleri bildirmediği, devleti aşağıladığı öne sürülerek yargılanması istendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TBMM Başkanlığı’na gönderilen dokunulmazlık fezlekesinde, Kılıçdaroğlu’nun 2014’ten 2019’a kadar yaptığı çok sayıda konuşmada suç unsuru yer aldığı öne sürüldü. Kılıçdaroğlu’nun eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, aktivist Osman Kavala’nın ve eski milletvekili Eren Erdem’in tutukluluğunu eleştirmesinin suç olduğu iddia edildi. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu’na “çete” dediği için de suç işlediği ileri sürüldü.
Kılıçdaroğlu’nun 2015 yılında İMC TV’nin yayınında kullandığı “1982 Anayasa’sı değişmelidir” sözü, iktidarın yargıyı siyasallaştırdığı eleştirileri, kayyumlara karşı söylemleri de suçlamalara konu oldu.
‘LİYAKAT SONA ERDİ’ DEMEK DE SUÇ
Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının ve seçilme hakkının kaldırılmasını talep eden fezlekede, suç işlediği ileri sürülen bazı konuşmaları şöyle:
>> “15 Temmuz darbe girişiminin nasıl karşısındaysak menfaatleri için OHAL’i kullanıp 20 Temmuz sivil darbesini yapanların da karşısındayız.”
>> “Türkiye’nin durumu pek parlak değil, liyakat sona erdi.”
>> “AK Parti’den bylock kullanan milletvekilleri var.”
>> “Kendisini TBMM’den üstün gören kişiye hakim denmez.”
Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekede eski partililer Öztürk Yılmaz ve Yılmaz Ateş’in eleştirileri de yer aldı. Başsavcılık, eski partililerin “yönetim sorunlarına ilişkin” eleştirilerini “suça delil” olarak gösterdi.
MUHBİR MİLLETVEKİLLERİ
CHP lideri 6 Kasım’da bir televizyon yayınında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezleke hakkında, “Dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili son gelen bir dosya var. Ben ‘Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Ahmet Altan, Müyesser Yıldız’ın içeride tutulması doğru değil’ diye açıklama yapmıştım. İki MHP milletvekili beni şikâyet ediyorlar ‘Terörü övüyor’ diye. Savcı da benim Meclis’te yaptığım konuşmayı gerekçe göstererek dosyayı gönderiyor. Şimdi karşımıza muhbir milletvekilleri çıktı” demişti.