Türkiye'de yaşayan Suriyeliler 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasını sevinçle karşılarken Türkiye'nin gündeminde de milyonlarca Suriyelinin ülkelerine geri dönüp dönmeyeceği var. Haber ajansları 'sınırda yoğunluk' haberlerini paylaşırken peki Suriyelilerin kesin dönüşü mümkün mü?
Sınırdaki fotoğraflardaki bazı ayrıntılar dikkat çekti.
Suriyeliler Öncüpınar, Cilvegözü ve Yayladığı Hudut Kapısı'nda ülkelerine gitmek için bekliyor. Sırada bekleyenlerin çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu ve sırt çantalarıyla ülkelerine dönmeleri dikkat çekerken akıllara da "Suriyeliler gerçekten kesin dönüş mü yapıyor?" sorusunu getirdi.
SÖZCÜ TV yayınına katılan SÖZCÜ yazarı Nedim Türkmen, "Adamların elinde ne valiz var ne bir şey var. Büyük bölümü de yağmaya gidiyor herhalde" yorumunu yaptı.
Uluslararası İlişkiler ve Strateji Uzmanı Dr. Naim Babüroğlu, "Hataylı olduğum için oradaki basını ve devletin resmi kaynaklarını aradım. Ailelerini bırakıyorlar, aileden bir kişi karşıya geçiyor. Evleri nasıl, durumları nasıl, gidilebilecek durumda mı diye bakanlar var. Aileler Türkiye'de" dedi.
CHP Göç Politikaları Kurul Üyesi Prof. Dr. Nuray Ekşi, Suriye'ye dönüşlerle ilgili, "Gidenlerin elinden geçici koruma kimlik belgesi, parmak izleri alınıyor mu? Bu şekilde kendi ülkelerine gidenlerin Türkiye'deki geçici koruma statüsü sonlandırılır. Türkiye'ye girişlerin izin verilmez. Bu uluslararası hukuka ve iç hukukumuza uygundur" uyarısını yaptı.
SÖZCÜ TV'de katıldığı yayında Ekşi şu ifadeleri kullandı:
Bir kişinin ailesinin Suriye'ye gitmesi için Suriye'den ailesinin gelmesine gerek yok.
Bu yanlış uygulamalarına devam edersek kamuoyunun kaldıramayacağı bu yükün de altında ezilmiş oluruz.
Her büyük olaydan sonra, Türkiye'de de depremden sonra oldu, Suriye'de her ne kadar geçici bir hükümet kurulduysa da her yönde bir hakimiyet söz konusu değil. Ya
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası Suriyelilerin dönüşlerine dair, "Suriye’de zalim Esed rejimiyle beraber ülkemizde mülteci düşmanlığını körükleyen necis zihniyette kaybetmiştir. Burada şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Suriye’yi etkisi altına alan kuvvetli değişim rüzgârının başta muhacirler olmak üzere tüm Suriye halkı için hayırlı sonuçlara vesile olacağına inanıyorum. Suriye istikrara kavuştukça inşallah gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüşler de artacaktır." ifadesini kullandı.
Erdoğan şunları kaydetti:
Suriyeli kardeşlerimizin 13 yıldır süren vatan hasreti, inancım ve duam odur ki, artık yavaş yavaş son bulacaktır. Bunun şimdiden emarelerini görmeye başladık.
Yığılmalarını önlemek ve trafiği kolaylaştırmak amacıyla Yayladağı Hudut Kapısı’nı da geçişlere açıyoruz. Muhacirlerin gönüllü geri dönüş sürecini de yine tarihimize, kültürümüze ve 13 yıllık müstesna ev sahipliğimize yaraşır şekilde yöneteceğiz. Hiç kimsenin bu insani sürece leke bulaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Suriye kriziyle ilgili politikası dün itibarıyla iflas eden ana muhalefet kendilerini hesaba çekmek, hatalarıyla yüzleşmek yerine çok çirkin, ırkçı bir dille Suriyeli mazlumlar üzerinden yeni istismar alanları oluşturmaya çalışıyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da geçişlere ilişkin olarak, "Bizim sınır kapılarımızda gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşler için günlük kapasitemiz 3 bin civarındaydı. Günlük 350400 kişi geçtiği için bu kapasite yeterliydi. Ancak geçiş sayıları artabileceği için bunu şimdi 1520 bin kapasiteye çıkardık" diye konuştu.
ğma ve talan başladı. Bu geçişlerin bir kısmının da buna yönelik olabileceğini de dikkatten uzak tutmamak lazım.
Sözcü