Kara Harp Okulu'ndaki kılıçlı yemin töreninin ardından başlatılan soruşturmada, Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Talip Akarsu'ya "TSK'dan ayırma cezası verilmesi maksadıyla'' Yüksek Disiplin Kurulu'na sevkine ilişkin tebligat yapıldı.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ise teğmen Ebru Eroğlu'nu hedef alan bir konuşma gerçekleştirdi. Hakan, "Teğmen Ebru’nun ihracının istenmesinin nedeni Atatürkçülüğü ya da Cumhuriyetçiliği değil" diyerek; "Teğmen Ebru hakkındaki soruşturmanın nedeni, kılıç çekip mezunlara yemin ettirerek resmî tören kapsamının dışına çıkması" söyleminde bulundu.
HAKAN'A TEPKİ: ÇÜRÜK RAPORLU BİRİSİ SÖYLEDİ BUNU
Ahmet Hakan'ın ise elverişsiz(çürük) raporu alarak askerliği yapmadığı da biliniyor. Hakan'ın bu söylemde bulunması ise sosyal medyada tepki çekti. "Herkesi kendisi gibi korkak yalaka zannediyor" "Ve Çürük raporlu birisi söyledi bunu" şeklinde yorumlar yapıldı.
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Kara Harp Okulu'ndaki yemin töreninde yapılan kılıç çatma töreni sonrası Teğmen Ebru Eroğlu'nun da aralarında bulunduğu ve törene katılanlara yapılan ihraç tebligatına ilişkin bir yazı yayımladı.
Hakan'ın yazısının ilgili bölümünde dikkat çeken yerler şu şekilde;
'BU YAKLAŞIM DOĞRU DEĞİL'
Dün sosyal medyada Teğmen Ebru’nun...
- “Cumhuriyet’e bağlı” olduğu için...
- “Atatürk’ün askeriyiz” dediği için...
İhraç edilmek üzere disipline verildiği yazılıp çizildi gün boyu.
Bu yaklaşım doğru değil.
'HAKKINDAKİ SORUŞTURMANIN NEDENİ...'
Bu bakış açısı sorunlu.
Çünkü Teğmen Ebru’nun ihracının istenmesinin nedeni Atatürkçülüğü ya da Cumhuriyetçiliği değil.
Teğmen Ebru hakkındaki soruşturmanın nedeni, kılıç çekip mezunlara yemin ettirerek resmî tören kapsamının dışına çıkması.
Bir disiplin mesleği olan askerliğin daha ilk adımında sergilediği bu disiplin dışı tutumdur.
Kara Harp Okulu’nu dönem birincisi olarak tamamlamak, kuşkusuz büyük bir başarı.
Ebru Teğmen için söyleyeceklerim şunlardır:
Keşke böyle olmasaydı.
Keşke disiplinli davransaydı.
Keşke gaza gelip böyle bir gösterinin başını çekmeseydi.
Keşke... Keşke... Keşke..."
Yeniçağ