Home
12 Temmuz 2021 ( 30 izlenme )
Reklamlar

Çarpıcı 'Sedat Peker' yorumu! "Ülkeyi sarsıyor..."


Demokrasi İçin Birlik ayakta durmaya zorlanan, oy ve meşruiyet kaybına uğrayan iktidarın OHAL düzenlemelerini yeniden uzatarak, toplumsal muhalefeti zapturapta alma telaşında olduğuna dikkat çekti. Sedat Peker’in ortaya attığı iddialara değinen DİB, 'anlattıkları buz dağının görünen yüzü olmasına rağmen ülkeyi sarsıyor.' ifadesini kullandı.


18 kanun ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngören torba yasa teklifine tepki yağıyor. Teklif “terörle mücadele” kapsamında kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, ihracı, rütbelerinin geri alınması gibi birtakım tedbirlere ilişkin düzenlemelerin süresinin 31 Temmuz’dan itibaren 3 yıl uzatılmasını öngörüyor. Teklif kamuoyunda  “OHAL düzenlemeleri 3 yıl uzatılıyor” şeklinde tartışılıyor. 

Evrensel'de yer alan habere göre; Demokrasi İçin Birlik (DİB) yazılı açıklama yaparak Demokrasi İçin Birlik ayakta durmaya zorlanan, oy ve meşruiyet kaybına uğrayan iktidarın OHAL düzenlemelerini yeniden uzatarak, giderek yükselen toplumsal muhalefeti zapturapta alma telaşında olduğuna dikkat çekti. DİB, sokakların zapturapt altına alındığına siyasilere gazetecilere dönük baskıların daha da artacağına işaret ederek işsizlik ve yoksulluğun da bu süreçte büyük bir artış yaşadığına dikkat çekti. 

Geçtiğimiz ay yapılan Demokrasi Konferansında Türkiye’de demokrasi güçlerinin yeni bir Türkiye tahayyülü ortaya koyması gerektiğinin ortaya çıktığını duyuran DİB, "Zorbalığa ve yoksunluğa karşı hayret uyandıran bu suskunluk güçlü bir sese dönüşebilir” dedi. 

DİB yazılı açıklamasında Saray’ın ortalık güllük gülistanlıkmış gibi müjdeler dağıttığını ancak, porsiyonların azaltılmasıyla açlık, yoksulluk, ve işsizliğin boyutlarının çok büyük boyutlarda olduğuna dikkat çekti. Böyle bir süreçte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da aralarında olduğu 20 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclise fezlekeler gönderildiğini, bu süreçte muhalif siyasetçiler ve gazeteciler üstündeki baskıların artacağının işareti verildiğine dikkat çekti.

İŞÇİLERİN ÖFKESİ BÜYÜYOR

Pandemi sürecinde sömürünün derinleştirildiğine; iemekçiler açlık, hastalık, işsizlik, ölümle yüz yüze bırakıldığına dikkat çeken DİB, bu süreçte otoriter bir emek rejimi inşa edildiğini söyledi. DİB açıklamasında şöyle devam etti: "İşçiler yoksullaşırken, sermaye sahipleri zenginleşti. Şimdi, binlerce işçi iktidarın sermayeden yana tercihlerine karşı sokaklarda, binlercesi sokağa çıkmaya hazırlanıyor. Tütün emekçileri Adıyaman’da günlerdir sokaklarda. Hak aradıkları için polis şiddetine maruz kaldılar. Binlerce enerji işçisi toplu sözleşme süreçlerinde dayatılan düşük zamlara karşı iş bırakma eylemleriyle direniyor. Bağımsız Madenİş Sendikasının Genel Başkanı Tahir Çetin ve madenci önderlerinden Ali Faik İnter’in 15 yıldır tazminatları ödenmeyen UYAR maden işçilerinin hak arayışı için gittikleri Ankara’dan Soma’ya dönerken trafik kazasında yaşamlarını yitirmeleri işçilerin öfkesini büyütüyor."

4. yargı paketiyle çocuk istismarının önünün açıldığını da vurgulayan DİB, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, iktidarın ayakta kalmak için en gerici dinci kesimlerle ittifak yapmaktan başka çaresinin kalmadığını ortaya koyuyor” dedi.

BU DAĞINIKLIĞI ÖRTMEK ÇOK ZOR

DİB açıklamasına şöyle devam etti: "Erdoğan ve Bahçeli’nin iktidar blokundaki bu dağınıklığı vatanmilletSakarya propagandasıyla İslamcılıkla ve milliyetçilikle örtmesi artık çok zor. İktidarın içindeki kavga devlet bürokrasinin tüm kademelerini sarmış durumda. Bu parçalanıp, bağımsızlaşmış yapı içinde herkes elindeki kozları birbirine karşı kullanmaya hazır durumda bekliyor.

Saray’ın idaresinde ülkeyi yağmalamak, soymak için kurulmuş sistemin mafya tarafından korunduğu, mafyanın elinin yargıya uzandığı ve yağmanın yalnızca Türkiye ile sınırlı olmadığı ortaya çıkıyor. İslamcı, milliyetçi politikaların altındaki çıkar ilişkileri netleşiyor. Mafya lideri Sedat Peker’in ortaya attığı iddialar, buz dağının görünen yüzü olmasına rağmen ülkeyi sarsıyor. Bu manzara, iktidar blokundaki çözülme, parçalanma ve birbirine düşmenin istikrarlı oy kaybının durdurulmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Ama manzara bundan ibaret değil.

BU SUSKUNLUK GÜÇLÜ BİR SESE DÖNÜŞEBİLİR

Demokrasi İçin Birlik yaptığı demokrasi konferansına da dikkat çekerek, DİB açıklamasında “Demokrasi Konferansında mücadele dinamiklerinin katılımcı demokrasi ve yerinden yönetimden, eşit yurttaşlık, laiklik ve barış hakkına, demokratik bir ekonomiden, eğitim ve sağlığa, sanattan, engelli, çocuk, emek doğa hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda ortaya koyduğu talepler toplumsallaştırılabilirse, toplumun önüne ülkeyi yeniden inşa edecek bir programın ana hatları konulabilirse onca zorbalığa ve yoksunluğa karşı hayret uyandıran bu suskunluk güçlü bir sese dönüşebilir." dedi.


https://www.krttv.com.tr/gundem/carpicisedatpekeryorumuulkeyisarsiyorh84808.html

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İki doktor daha koronavirüsten yaşamını yitirdi! Fransa'da yaşayan gurbetçi: "10 bin euro maaş da verseniz Türkiye'ye gelmem" 1.5 milyarlık binaya 176 milyonluk tefriş AKP-MHP oylarıyla peşkeş çekilmişti: İBB, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'ni geri alıyor