Isparta’daki Kızıldağ Milli Parkı, 59
bin 600 hektarlık yüzölçümüyle Türkiye’nin en büyük milli parklarından
biri. Sedir, göknar, ardıç ve karaçam ormanlarıyla kaplı olan milli
park, vaşak, kurt, yaban keçisi ve bozayı gibi türlere de ev sahipiliği
yapıyor. Beyşehir Gölü’nün bir kısmını da içine alan Kızıldağ Milli
Parkı, orman, dağ ve göl ekosistemleriyle zengin biyolojik çeşitliliğe
sahip. Şarkikaraağaç ve Yenişarbademli ilçelerinin yanısıra 13 köy
yerleşiminin yanısıra Türkiye’de üzerinde yerleşim bulunan tek göl adası
olan Mada Adası’nı da sınırlarında barındıran Kızıldağ Milli Parkı’nın
yaklaşık üçte birlik kısmının ranta açılması gündeme geldi. AKP Isparta
Milletvekilleri Said Yüce ve Süreyya Sadi Bilgiç, milli parkın 172 bin
dekarlık kısmının aln dışına çıkarılması için Orman ve Su İşleri
Bakanlığı bürokratlarıyla görüştüklerini duyurdu. AKP’li
milletvekillerinin bu girişimleri yerel basında ‘müjde’ olarak
verilirken, Kızıldağ Milli Parkı’nın büyük bölümünde koruma şemsiyesinin
kaldırılarak yağmaya açılması girişimi tepki çekti. AKP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ MİLLİ PARKIN SINIRINI KÜÇÜLTMEK İSTİYOR Ancak bütün bu özellikler Kızıldağ Milli Parkı’nın üzerindeki
yıllardır süren rant beklentilerini uzak tutmaya yetmedi. Yerel
siyasiler tarafından ‘yatırımların önündeki engel’
olarak görülen milli parkın koruma kalkanını kaldırmak isteyen AKP’li
Isparta Milletvekilleri Said Yüce ve Süreyya Sadi Bilgiç, Orman ve Su
İşleri Bakanlığı bürokratlarıyla bu amaçla yaptıkları toplantının
görüntülerini paylaştı. 172 BİN DEKARLIK ALANI MİLLİ PARKTAN ÇIKARMA BULUŞMASI AKP Isparta Milletvekili Said Yüce, girişimi sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafla duyurdu. “Isparta
ve Konya milletvekilleri olarak Kızıldağ ve Beyşehir milli park
alanlarında; tarım ve yerleşim alanlarından 172 bin dekar alanın milli
park alanı dışına çıkarılarak insanların hayatlarını kolaylaştıracak
düzenlemeleri Orman Bakanlığı bürokratlarıyla konuştuk”
ifadelerini kullanan AKP’li Yüce’nin paylaştığı fotoğrafta, Doğa Koruma
ve Milli Parklar Genel Müdürü Nurettin Taş’ın da yer alması dikkat
çekti.
MİLLİ PARKIN RANTA AÇILMASI GİRİŞİMİ ‘MÜJDE’ OLARAK DUYURULDU AKP Isparta Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı
Süreyya Sadi Bilgiç’in yerel basına aktardığı bilgiye dayanılarak
duyurulan milli parkla ilgili girişimin, “müjdeli haber” olarak aktarıldı. ‘TÜRKİYE KIZILDAĞ MİLLİ PARKINI GÖZÜ GİBİ KORUMALI’ Kızıldağ Milli Parkı’nın yaklaşık üçte birlik kısmının koruma
kalkanının kaldırılması girişimine Yukarı Köprüçay Havzası Koruma
Platformu’ndan ise tepki geldi. Türkiye’nin korunan alanlarının ülke
yüzölçümüne oranının yaklaşık yüzde 6 civarında olduğunu ve bu oranın AB
ülkeleri ve gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük kaldığına işaret
edilen platform açıklamasında, “Kızıldağ Milli Parkı Türkiye’nin
gözü gibi koruması gereken bir bölge olması gerekirken alanının
daraltılması girişimleri kabul edilemez. İçinde sosyal ve kültürel
‘gelişme’ olmayan, yalnızca ‘büyüme’ye dayalı ekonomi politikalarına
kurban edilen korunan alanlarımızı, yakın gelecekte sığınacağımız yegâne
yaşam alanlarıdır. Bu nedenle milli parkın sınırlarının daraltılması
bir yana, Dedegöl Dağı’nda bulunan mermer ocaklarının tehdidi altındaki
Kuzukulağı Yaylası da acilen koruma altına alınarak Kızıldağ Milli
Parkı’na dâhil edilmelidir” görüşüne yer verildi. "MİLLİ PARKLAR TÜM MİLLETİN ORTAK DEĞERİDİR" Kızıldağ Milli Parkı ile ilgili koruma kalkanının kaldırılması
girişimlerinin 2013 yılında da gündeme geldiği anımsatılan platform
açıklamasında, “Türkiye’nin korunan alanlarının yönetilmesi
sürecinin daha çok yasaklamacı ve otoriter bir üslupla sürdürülmesi, bu
alanlarda yaşayan insanların yaşamlarını kısıtlamıştır. Ancak
unutulmamalıdır ki katılımcı ve yereldeki halkın sosyoekonomik
koşullarını göz ardı etmeden atılacak adımlarla korunan alanların kaynak
değerleriyle birlikte geleceğe taşınması mümkündür. Doğal ekosistemleri
yalnızca ‘turistik’ bir gelir kalemi olarak görmek büyük bir hatadır.
Bu alanlar ülkede yaşayan her yurttaşın ortak biçimde ve koruyarak
yararlanabilmesi için ayrılan, adı üstünde milletin ortak değeri olan
‘milli parklarımız’dır” denildi. "VEKİLLERİN İŞİ OLANI YOK ETMEK DEĞİL YENİ DEĞERLER YARATMAKTIR" Milli Parkların kaderini belirleyecek kararların, bu alanda bilimsel
altyapısı olmayan milletvekillerinin iki dudağının arasına
bırakılmayacak kadar önemli olduğu kaydedilen açıklamada, şu görüşlere
yer verildi: “Milletvekillerinin işi, binlerce yıldır bu
coğrafyanın insanına yaşam kaynağı olan ortak değerleri ranta açacak
girişimlerde bulunmak değil, ortaya yeni üretim araçları koyacak
çalışmalar yapmaktır. Bölgedeki birçok tarım arazisi hatalı tarım
politikaları yüzünden ekilemez duruma gelmiş, üreticiler toprağına
küsmüştür. Bir zamanlar on binlerce keçi ve koyun üretimiyle kendine
yeten bölgenin kırsal nüfusu adeta kentlerin ucuz ve niteliksiz işgücü
haline dönüştürülmüştür. Kirletici tarım ve yıkıcı kentleşme için milli
parkın alanını daraltmak uzun vadede bölge insanının kaybıyla
sonuçlanacaktır. Isparta’nın milletvekillerinin görevi, kısa vadeli
popülist yaklaşımlarla milletin ortak değerlerini seçim yatırımı olarak
yok etmek değil, millete yeni değerler üreterek taş taş üstüne
koymaktır.” SELÇUKLU SULTANI YAZLIK SARAYINI BURAYA YAPTIRDI 1969 yılında 2316 hektarlık bir alanda milli park statüsü kazanan
Kızıldağ, 1993 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla alanı genişletilerek 59
bin 600 hektara çıkarıldı. Kızıldağ Milli Parkı, dağ, orman ve göl
ekosistemlerini barındırıyor. Mavi sedir ağaçlarının oluşturduğu ormanın
yer aldığı Kızıldağ bölümünde kır gazinosu, bungolov evler ve günü
birlik kullanım amaçlı tesisler bulunuyor. Türkiye’nin en derin
mağaralarından biri olan Pınargözü Mağarası’nın bulunduğu alan da
günübirlik rekreasyon amaçlı kullanılıyor. Vaşak ve saz kedisi gibi
nesli yok olma tehdidi altındaki canlıların yaşadığı milli parkta,
bozayı, kurt, tilki, ağaç sincabı ve sansar gibi türler bulunuyor. Göl
kısmında kadife, sazan, kefal ve kerevit gibi türlerin yaşadığı milli
parkta bugüne kadar yapılan çalışmalarda 195’i endemik, toplam 1200
bitki taksonu tespit edildi. 80 civarında tıbbi ve aromatik bitkiye ev
sahipliği yapan milli park sınırlarında 35 mantar türü bulunuyor. 13.
Yüzyılda Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad döneminde Beyşehir Gölü
kıyısında inşa ettirilen imparatorluğun yazlık sarayı olarak kullanılan
Kubadabad Sarayı’nı da Kızıldağ Milli Parkı sınırları içerisinde yer
alıyor. Yusuf Yavuz https://odatv.com/cennetgibiparkyagmayaacilacak10031825.html