TELE1’de Özlem Gürses’in sunduğu ‘Kayıt Dışı’ programına konuk olan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın kamuoyundaki ‘erken seçim’ çağrılarına anket açıklayarak yanıt verdi.
CHP’nin mitinglerle AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a erken seçim baskısı yaptığı söyleyen Günaydın, Meclis aritmetiğine de değinerek şöyle konuştu:
“Yeniden seçim derken genel seçim kastediliyor. ‘Bunu talep edin’ diyor. Dünyada hiçbir muhalefet partisi sandıktan kaçmaz. Ama bu ön koşulları hakkında vatandaş yeterli bilgiye sahip mi? Anayasa’nın 111. maddesi ‘Erken seçim için TBMM üye tam sayısının 5’te üçünün olumlu oyu gerekir’ diyor. Yani 600 vekilin 360’ı ‘Erken seçim istiyorum’ demeli. AKP’nin 265 vekili var. AKP’li olmayan 335 vekil kalıyor. Tüm AKP’li olmayan vekil birleşse bile erken seçime gidilemiyor. Bir parti seçim baskısını halkla, sokakla yapar. Biz atanamayanlar öğretmen, çay, emek ve buğday mitingi yaptık. 30 Haziran’da da ‘Geçinemiyoruz’ mitingi yapacağız. CHP şu an sahada olan tek parti. Erdoğan ‘4 yıllık seçimsiz bir dönem var’ dedi. Enflasyon gerileyeceği beklentisi var. Tek haneli enflasyon için 2026’nın ilk çeyreği bekleniyor. Erdoğan ‘Bundan önce seçime gitmem’ diyor. Erdoğan’ın üzerinde bu görüşünü değiştirecek bir kamuoyu baskısı yapıyor. Ve CHP de meydanlarda bunu çatır çatır yapıyor.
Şimdi rakamlara dönelim. Evet CHP 47 yıl sonra birinci parti oldu. CHP 31 Mart’ta 17.5 milyon aldı, AKP ise 16.3 milyon oy aldı. Seçimlerin üzerinden 2 ay 3 haftalık bir zaman geçti. Peki bu zamanda oy oranları nasıl değişti? CHP oy oranını koruyor, AKP 12 puan geriledi, MHP biraz ilerledi. İYİ Parti’de gerileme sürüyor, YRP’de de bir yükselme var. Peki erken seçim isteyen arkadaşlar bu anketlere bakıp Meclis ve Cumhurbaşkanlığı’nın dağılımının değişeceğini görüyor mu? Böyle bir kamuoyu oluştu mu yoksa hala zamana mı ihtiyaç var? Bunlar sabırla, müzakereyle, ortak akılla verilecek kararlar değil. Ülkenin geleceğinden söz ediyoruz. Parti yönetimi buna akılcı bakar. Erken seçim kararı çıkarsa CHP hazırdır ve şakır şakır girer. Ama arzu ettiğimiz değişimi istiyorsak birazcık daha toplumsal dönüşüme yol vermemiz lazım. ”
Kaynak: TELE1