CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Şu an ülkemizde, en büyük banknot 200 lira. 2009’un başında tedavüle giren 200 liralık banknotla, pazar filesine giren eti, meyveyi, sebzeyi bugün almaya kalksak, cüzdana bir değil, iki değil, üç değil, dört tane 200 liralık banknot koymak gerekiyor. O da yetmiyor, bunların yanına bir de 50 liralık banknot eklemek gerekiyor. İşte bunun adı, zulümdür, soygundur. Bu sinsi soygunun faili de beceriksiz Erdoğan Şahsım Hükümeti’dir.
Ülkemizin dış borç yükü, beyler New York’ta gezerken, 49 milyar lira birden arttı. Bugün üniversite öğrencilerimiz, ‘barınacak yer yok’ diyerek parklarda yatıyor. Bu 49 milyar lirayla, en lüksünden biner odalı 1.068 yurt inşa edilir, ülkede yurt sorunu bitirilirdi. Erdoğan Şahsım Hükümeti’nin beceriksizliği, milletimizin sırtına, 49 milyar liralık bir fatura daha yükledi. Ödenecek tek fatura bu da değil. Paramızın pul olması demek, iğneden ipliğe her şeye zam demek… Bunu ufacık çocuklar öğrendi, ama Erdoğan öğrenemedi.
G20 ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı içinde Paris İklim Anlaşması’nı onaylamayan tek ülke, Türkiye’ydi. Bizimle beraber bu anlaşmayı onaylamayan, Eritre, Libya, Yemen, İran ve Irak gibi ülkeler kalmıştı. Biz; ‘iş başına geldiğimizde Paris İklim Anlaşması’nı onaylayacağız, Türkiye’yi bu ayıptan kurtaracağız’ dedik. Erdoğan, 7 yıldır kulağının üstüne yattı. Müsilaj Marmara’yı kapladı, seller oldu, ormanlar yandı beyefendi hiç tınmadı. Bir de baktık birdenbire BM kürsüsünden, ‘bu anlaşmayı onaylayacağız’ deyiverdi. Anlaşılan New York’ta bankerler kendisine, ‘yeşile sahip çıkan bu anlaşmayı imzalamazsanız, doların yeşilini de göremezsiniz’ dedi. Tek bildiği yeşil, doların yeşili olan Erdoğan’ı ikna etti. Şimdi Sarayın vesayeti altındaki AK Partili vekiller, Paris İklim Anlaşması güzellemesi yapmaya başladılar biz anlaşmayı imzalayın derken 7 yıldır nerelerdeydiniz?
Bankalar Birliği verilerine göre son bir yılda, 378 milyar liralık tüketici ve konut kredisi kullandırılmış. Bunun yüzde 72’si, yani 272 milyar lirası ihtiyaç kredisi. Millet kredilerin çoğunu, ay sonunu getirebilmek için almış. Son bir yılda kullanılan kredinin, 109 milyar liralık bölümünü, geliri aylık 3 bin liranın altında olan vatandaşlarımız kullanmış. Yani bankalardan alınan her 100 liranın 30’unu, asgari ücret civarında veya bunun altında geliri olan yurttaşlarımız kullanmış. Peki bu borçlar ödeniyor mu? Bankalar Birliği’nin verilerine göre, kanuni takibe düşen tüketici kredilerinde olağanüstü bir artış var. 2021’in ilk altı ayında vatandaşın icraya düşen borcu, geçen yılın üç katına çıkmış, 3 milyar liraya dayanmış. Durum gerçekten çok ciddi… Millet borcun altında eziliyor. Bu arada yandaşlar da borcunu ödemiyor.
Erdoğan Şahsım Hükümeti, ülkemizin sadece ekonomisini batırmakla kalmadı. Dış politikamızı da bataklığa sapladı. Rüşvetçilerden büyükelçi yapanlar, dış politikada liyakati bitirip, eyyamcılığın zirvesine çıktı. Erdoğan daha iki gün önce ABD’de Türk Amerikan İş Konseyi’nde yaptığı konuşmada, ABD Başkanı’na ‘değerli dostum Biden’ diye sesleniyor, değerli dostuyla, ortak irade beyan ediyordu. Anlaşılan Biden Irak Başbakanı, Avustralya Başbakanı, İngiltere Başbakanı ile görüşüp, kendisiyle görüşmeyince, köpürmüş. Türkiye’ye dönerken, ‘Biden ile iyi başladık diyemem iki NATO ülkesi olarak, şu andaki gidiş hayra alamet değil’ demiş. Beyefendi, Biden’a gönül koymayı bırakın, ülkemizin stratejik çıkarlarını koruyun. ABD’den alamadığımız F35’lerin parasını, derhal tahsil edin. Şu yok günümüzde 1,4 milyar dolar az para değil.”