Cumhuriyet Halk Partisi'nin dijital dergisi Millet'in 3. sayısı, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erdoğan'ın damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, AKP döneminde servetine servet katan işadamları Ethem Sancak ve 1725 Aralık Yolsuzluk tapelerinde ismi geçen ve 'Bu milletin a... koyacağız' diyerek büyük tepki çeken İşadamı Mehmet Cengiz'in yer aldığı kapakla çıktı.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün hazırladığı rapordan dernelerek hazırlanan haberde, koronavirüs salgını sonrası devletin kasasının iyice boşalmasının ardından İBAN vererek bağış kampanyası başlatan Erdoğan iktidarında halktan toplanan paraların akıbeti incelendi.
"İşsizlik Fonu'nda biriken paradan haber alınamamakta, deprem vergileri uçup gitmektedir. Bir avuç vakıf aracılığıyla toplanan milyonlar yandaşların cebine aktarılmaktadır" denilen CHP'nin dergisi Millet'te "Türkiye'nin Kayıp Paraları" başlığıyla yayınlanan haber şöyle:
"Türkiye’nin üst üste yaşadığı felaketlerin tamamında iktidarın yanlış politikalarının bedeli vardır. Fakat bu bedeli iktidar değil, halk ödemektedir. Ülkemiz, kaynağı olmayan bir ülke değildir. Ancak bütün kaynakları yandaşa hibe edilen bir ülke haline getirilmiştir.
18 yıllık AKP iktidarı boyunca değişik dönemlerde, farklı sebeplerle halktan toplanan paraların akıbeti belli değildir.
Türkiye’de yoksuldan toplanan paralar yandaşın cebine gitmekte. Yoksullar, zenginfakir arasında giderek büyüyen uçurumdan aşağı bizzat iktidar eliyle
ittirilmektedir.
Türkiye, son 17 yılda rant ekonomisi ve yandaşçılığın yükseldiği; liyakatin ve
emeğin değerinin önemsenmediği bir ülke haline getirilmiştir. İşsizlik ve yoksulluk hızla yükselirken zenginfakir arasındaki uçurum git gide inanılmaz bir boyuta ulaşmıştır. Bir tarafta açlık ve yoksulluk sebebiyle canına kıyanlar diğer tarafta ise Türkiye’nin kaybolan serveti vardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel birikimi özelleştirmelerle hiçe sayılmaktadır.
İşsizlere dağıtılması için oluşturulan fon işsizlere değil, yandaşa peşkeş çekilmektedir. Deprem vergileri uçup gitmektedir. Vakıflar aracılığıyla adım adım toplanan milyonlar yandaşların cebine aktarılmaktadır.
Kısacası Türkiye’de yoksuldan toplanan para yandaşın cebine gitmekte, zenginfakir arasındaki uçurum büyürken o uçurumdan aşağıya yoksullar bizzat iktidar eliyle ittirilmektedir. AKP, Cumhuriyet tarihinin en yüksek bütçelerini kullanan, halkı sefalete sürüklerken kendisini ve yandaşlarını inanılmaz bir servete reva gören bir iktidar olarak şimdiden tarihe geçmiştir.
Kağıt üstündeki göstermelik vakıflar, doğal afetler için toplanan vergiler, Cumhuriyetin yaptığı bu ülkenin tesisleri, fabrikaları, işsizler için fonda biriken paralar…
Tüm bunlar iktidar eliyle uçuruluyor ve yoksulun cebinden alınanlar yandaşın cebine koyuluyor. Bilinmeyen, söylenmeyen, gizlenen daha birçok yüksek miktarın iktidar eliyle kaybedildiği çok açıktır. Türkiye, kaynağı olmayan bir ülke değildir. Ancak bütün kaynakları yandaşa hibe edilen bir ülke haline getirilmiştir. Asgari ücretliye, emekliye, işsize, yoksula kaynak yaratamayanlar kendi ceplerini Cumhuriyetin mirasıyla doldurmaktadırlar.
Türkiye’nin üst üste yaşadığı felaketlerin tamamında iktidarın yanlış politikalarının bedeli vardır. Fakat bu bedeli iktidar değil, halk ödemektedir. Yanlışın faturası vatandaşa kesilmekte; vatandaş işsizliğe, yoksulluğa ve geleceksizliğe sürüklenmektedir.
*CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün hazırladığı rapordan derlenmiştir."