Erzincan İliç’te yaşanan facianın ardından altın madenleri için verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) kararları tartışma konusu.
BirGün’den Uğur Şahin’in haberine göre, bunun son örneği Erzurum’un Karayazı ilçesi için verilen bir kararla gerçekleşti. FETÖ’den hüküm giyen, firari Akın İpek’e aitken kayyum atanan Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin bölgede kuracağı altın madeni için “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.
Koza Altın İşletmeleri A.Ş., Karayazı’nın Akdağ Köyü’nde “Altın Madeni Açık Ocak İşletmesi” projesi hazırladı ve 1 Ağustos’ta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurdu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden bölgede kurulacak maden için ruhsat alındı.
Proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre, maden ocağında yılda yaklaşık 355 bin ton “cevher üretilmesi” planlanıyor. Bu süreçte, 649 bin 581 ton “ekonomik olmayan kayaç” yani “pasa” açığa çıkacak. Bu atık malzeme de madenin kurulacağı alanda depolanacak.
Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin maden ocağı kuracağı bölgenin büyüklüğü yaklaşık 20 hektar. Madende yaklaşık beş yıl üretim yapılması öngörülüyor ve bu süreçte dinamitli patlatmaların yapılacağı kaydediliyor. Proje tanıtım dosyasında, “Projeden kaynaklı her türlü zarardan faaliyet sahibi sorumlu olacak” deniliyor.
Dosyada kurulacak maden ocağının ülke ekonomisine katkıda bulunacağı iddia ediliyor:
"Türkiye Cumhuriyeti ekonomisine katkısının devlet hakkı ve vergiler göz önüne alınarak toplam 1,7 milyon dolar civarında olması beklenmekte.”
Bu arada şirketin hazırladığı proje tanıtım dosyasında, kurulacak maden ocağının çevresinde “mera alanı” bulunmadığı belirtiliyor. Oysa Çevre Düzeni Planı’nda bölge “mera” arazi kullanımı içerisinde yer alıyor. Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü’nün madene ilişkin yazısında da bölgenin “Mera Alanı’’ kapsamında yer aldığı kaydediliyor.
Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’na göre, madenin kurulacağı alan, “1’inci Derece Deprem Bölgesi”nde kalıyor. Madene en yakın konut ise yaklaşık 250 metre uzaklıkta bulunuyor.
Bakanlık, 1 Şubat tarihinde altın madeni için “ÇED gerekli değildir” kararı verdi. ÇED süreci, bir projenin doğa üzerinde yaratacağı etkilerin masaya yatırılması anlamına geliyor. “ÇED gerekli değildir" kararları, projenin doğaya etkileri bakımından değerlendirme dışı tutulması durumunda alınıyor ve bir nevi onay anlamına geliyor.
Yaşam savunucuları ile çevre avukatları, ÇED sürecinin formaliteye dönüştüğüne dikkat çekiyor.
Koza Altın işletmeleri, çok sayıda altın madeni projesiyle gündeme geliyor. Amerikan Newmont şirketinin Ovacık Altın Madeni, 2005 yılında 44.5 milyon dolara Koza’ya satmasıyla birlikte şirket bu alanda faaliyet göstermeye başladı.
Bu şirket, FETÖ "çatı davası"nın firari sanığı Akın İpek’e aitti. Sık sık “Türkiye’nin ilk yüzde yüz yerli sermayeli altın madeni” güzellemesi yapan şirket, burada üretimine devam etti. Ardından yine Newmont, Gümüşhane’deki “Mastra altın madeni” ve diğer altın ruhsatlarını da Koza’ya sattı.
Koza Altın’a, Akın İpek’in FETÖ’den hüküm giymesi üzerine kayyum atandı. İktidarın desteğiyle büyüyen şirket, her yıl milyarlarca TL kâr açıklıyor.
Cumhuriyet