Home
24 Temmuz 2018 ( 392 izlenme )
Reklamlar

Devletin paraları FETÖ'ye nasıl aktarıldı?

Basın İlan Kurumu ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor... BİK'in, FETÖ’nün Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere çok sayıda gazetesine 1725 Aralık'tan sonra da resmi ilan parası verdiği ortaya çıktı. 


Basın İlan Kurumu (BİK), resmi ilanlar ile kamu kurum kuruluşlarına ait reklamların, gazete ve dergilerde yayınlanmasına aracılık ediyor. BİK, gazete ve dergileri, dönemsel veya şikâyete bağlı olarak mevzuat ve Basın Ahlak Esasları kapsamında denetliyor.

Kısacası kurum Türk basını için ayrı bir önem taşıyor.

Odatv önceki gün, BİK'in Genel Müdürü ilahiyatçı Yakup Karaca hakkında dikkat çeken bilgiler yayımlamıştı. Karaca'nın, FETÖ çatı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Alaaddin Kaya ve FETÖ'den firari Hakan Şükür ile çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Ayrıca, Karaca'nın oğlunu yüzde 68 bursla, FETÖ'nün okulunda okuttuğu, oğlunu 1725 Aralık'tan sonra da bu okulda okuttuğu belgelenmişti.

FETÖ GAZETELERİNE KAYNAK...

Basın İlan Kurumu ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor...

BİK'in, FETÖ’nün Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere çok sayıda gazetesine 1725 Aralık'tan sonra da resmi ilan parası verdiği ortaya çıktı. 

BİK Genel Müdürü Yakup Karaca ve Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin'in, FETÖ çatı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Alaaddin Kaya'nın gazetelerine 17/25 Aralık’tan sonra 3 milyon 400 bin lira aktarılmasına göz yumdukları belirtildi. Para aktarma işleminin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da devam ettiği tespit edildi.

Alaaddin Kaya'nın hapiste olmasına rağmen BİK üzerinde etki sahibi olduğu, Kaya’nın hala resmi ilan geliri elde eden 11 gazetesinin bulunduğu, bunların da Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere yurt geneline yayıldığı ve sahte tirajlarla devletten para sızdırdığı iddia edildi.

BİK YÖNETİMİ ÜZERİNİ KAPATTI

BİK çalışanlarının bir bölümü, bu bilgileri o dönem devletin üst düzey yetkililerine aktarmak üzere harekete geçti, ancak "gizli bir el" Basın İlan Kurumu yöneticilerini korumaya aldı. İhbar edilen bilgiler işleme koyulmazken, bu bilgiler Basın İlan Kurumu yetkililerine iletildi. Böylece Kaya’nın gazetesinin ilanının sessizce kesilmesi sağlandı. 

Devletin kasasındaki milyonların aktarıldığı Kaya’nın gazeteleri, Ankara’da yayınlanan ama kimsenin adını bilmediği Belde ve Olay isimli gazeteler... Kaya tarafından Zaman’ın 28 Şubat’ta kapatılma ihtimaline karşı 1998’de gizlice kurulan Belde ve Olay gazeteleri, uzun bir dönem boyunca naylon gazete işlevi gördü. Bayilerde kimsenin görmediği bu gazeteler gerçekte basılmıyor, dağıtılmıyor ve satılmıyordu. Ancak basılıyor, dağıtılıyor ve satılıyormuş gibi gösterilerek yıllarca resmi ilan paraları bu gazetelere aktarıldı. Kaya’nın hesabına her yıl devletten yaklaşık 2’şer milyon lira aktarıldı.

Kaya’nın naylon gazeteleriyle ilgili iddialar ayyuka çıkınca 2012 yılında Belde ve Olay gazetelerine Basın İlan Kurumu tarafından "sözde" baskı ve tiraj denetimi yapıldı. Ancak denetim sırasında, Kaya’nın göstermelik bir matbaa makinesi koyduğu, gazetelerini burada basıyormuş gibi yaptığı ortaya çıktı. Denetim ekibi, kuruma bildirilen tirajdaki kadar gazetenin basılmasını isteyince Kaya’nın yaptıkları ortaya çıktı. 1000 adet gazeteyi bile basamayan matbaa patladı. Çevre matbaalarda zar zor basılan gazetelerin de sabah saatlerinde hurda kâğıt olarak satıldığı tespit edildi. Kaya’nın gazetelerinin her şeyi sahte çıkmış ve tutanak altına alınmıştı, ancak devreye giren Basın İlan Kurumu yönetimi, bu tutanaklara müdahale etti. Hazırlanan tutanakla, tüm bu olanlar yaşanmamış, Kaya’nın gazeteleri normalmiş gibi gösterildi. Kaya’nın patlayan matbaasını ve ortaya çıkanları ise BİK yönetimi kapattı.

GAZETELERİNİN ADINI DEĞİŞTİRİP GİZLENDİ

Kaya, Belde ve Olay gazetelerinin naylon olduğu ortaya çıkınca, Mayıs 2014’te iki gazeteyi birleştirip adını "Yedigün" yaptı. Masrafları daha da azalan Kaya, tek gazete üzerinden aynı parayı BİK'ten almaya devam etti.

Sırtını Yakup Karaca, Cem Elçin gibi isimlere dayayan Kaya; dershane krizi, MİT krizi hatta 17/25 Aralık Darbe Girişimi’nden sonra bile devlettin kasasından para almaya devam etti. Resmi ilan kasasının başındaki en yetkili isimler Yakup Karaca, Cem Elçin ve İdris Armağan Çam, Kaya’nın parasının günü gününe ödenmesini sağladı. Kaya’nın gazetelerine 5 yılda ödenen 10 küsur milyon liranın 3 milyon 400 bin lirasının 17/25 Aralık’tan sonra aktarıldığı belirlendi. 

Kaya’yı ise, 2008’den beri Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı olan Adnan Ertem, 2010 yılında Genel Müdür Yardımcısı olan Yakup Karaca ve Cem Elçin kollamaya başladı. 

BİK Genel Müdürü Yakup Karaca, sağ Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin

Bu arada Kaya, gazetesini ve birtakım malvarlıklarını Dursun Erkılıç ve Emin Özcan’a devretti. Ancak Dursun Erkılıç, Kaya’nın bir çalışanı olduğu için, bu satışın formaliteden öte bir durum olmadığını düşündürdü.

Öte yandan, Kaya, 17/25 Aralık öncesinde patlak veren dershaneler krizi öncesinde Fehmi Koru ile Pensilvanya’ya gidip Gülen ile görüşen iki isimden birisiydi. Koru ve Kaya, Gülen’in bizzat kaleme aldığı mektubu Türkiye’ye getirmiş, dershanelerin kapatılmaması gerektiği yönünde mesajlar yer alan mektup uzun süre tartışılmıştı. O dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan, Gülen cemaatinden kendisine ıslak imzalı bir mektup gönderildiğini açıklamıştı. Dursun Erkılıç ise, bu "mektup" olayını, Kaya'nın gazetesi Belde'de imzasıyla haberleştirmişti.

İşte o dönem çıkan Erkılıç imzalı o haber:

İmzası bulunan Dursun Erkılıç, sonradan formalite icabı gazetenin sahibi oldu

KAYA YAKALANMADAN 1 GÜN ÖNCE...

BİK, kurum çalışanlarının ilan yolsuzluğuna ve FETÖ’cü yapılanmaya ilişkin bilgileri sızdırmaması için bilgisayarları olağanüstü titizlikle takip etmeye de başlarken, Odatv'ye bilgi veren kurum çalışanları Genel Müdür Yakup Karaca ve Cem Elçin tarafından çalışanların tehdit edildiğini ileri sürdü. Eğitimli ve konuya hakim kişiler kurumda pasif görevlere yönlendirilirken, yakın takibe alındı. Genel Müdür Yakup Karaca'nın kuruma, KPSS’siz olarak pek çok ismi aldığı görüldü.

Bu bilgilere vakıf olanlar ise, kurum yöneticilerini korumaya aldı. Kurum yöneticileri, Kaya yakalanmadan 1 gün önce 18 Ağustos 2016 tarihinde tedbir olarak Kaya'nın gizli sahibi olduğu Yedigün gazetesinin ilanını kesti. (18 Ağustos 2016 tarih ve 2016/194 sayılı Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü kararı.)

FETÖ'nün önemli isimlerinden biri olan Basın İlan Kurumu eski Yönetim Kurulu üyesi ve Zaman Gazetesi eski imtiyaz sahibi Kaya, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu kararından 1 gün sonra 19 Ağustos’ta Balıkesir’in Edremit ilçesinde yakalandı!

Ayrıca, Kaya'nın, gazeteyi satıp kaçmasına da göz yumulduğu ifade edildi. Kaya'nın firardayken bile BİK'ten para gelmeye devam ettiği belirtildi.

Şöyle ki...

Kaya’nın paralel yapının ele başlarından olduğu gerçeği güçlü bir şekilde dillendirilince Kaya, gazetelerini satıp yurtdışına kaçmayı planladı. Kaya, gazetesi Yedigün’ü milyonlarca liraya satarak kayıplara karıştı. Basın İlan Kurumu’nun bilgisi dahilinde gerçekleşen bu satış ve kaçış olayı BİK Genel Müdürü Yakup Karaca, Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin, Genel Müdürün kara kutusu ve Özel Kalemi Ufuk Bal, Bal’ın yardımcısı ve bacanağı Yunus Ateş, Muhasebe Müdürü Furkan Demircioğlu ile BİK İlan Hizmetleri Müdürü İdris Armağan Çam tarafından MASAK başta olmak üzere devletin ilgili birimlerine bildirilmedi.

SORUYORUZ...

Devletin resmi ilanlarının gazetelerde yayınlanmasını sağlayan Basın İlan Kurumu, valiliklerle birlikte yılda 550 milyon lirayı basına aktarıyor. Acaba bu paranın ne kadarı FETÖ’nün "gizli" gazetelerine gitti? Bilindiği kadarıyla sadece Kaya’nın 11 adet gizli naylon gazetesi vardı. Bunları BİK bilmiyor muydu, yoksa görmezden mi geliyordu? Ayrıca liyakate bakılmaksızın, BİK'te yeterince eğitimli olmayan insanların üst yönetici olması da dikkat çekiyordu.

İdris Armağan Çam (BİK İlan Hizmetleri Müdürü) Eğitimi: BİK Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin gibi, Çam da Açıköğretim mezunu...

https://odatv.com/devletinparalarifetoyenasilaktarildi23071817.html

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin komisyonda protesto edildi: "Sansürcü başkan" 11 günlük bebeğini kaybeden Aydemir Akbaş'tan ağlatan itiraf: İyi ki yaşamamış Trump Türkiye'yi işte bu yüzden rahatça tehdit ediyor ! RTE 'Eyy Amerika ÖSO'yu seninle beraber kurduk ya !' diye itirafta bulunmuştu ! Sedat Peker'den hareketlilik: Paylaşım yapıp sildi!