Bu sözü hepiniz duymuşsunuzdur: Eskiden devlet memuru olmanın bir itibarı vardı. Özel sektörün bin bir zorluk ile mücadele ettiği çalışanların her yıl sonunda ne kadar zam alacaklarının muallakta olduğu ve kısa çalışma ödeneği ile mücadele ettiği bir dönemde devlet memurluğu deyim yerindeyse yeniden pek çok gencin hayallerini süslüyor.
Öyle ki işsizlik patlamasının yaşandığı Türkiye'de memur olmak isteyen adaylardan 2021'de 100 bini görev başı yapacak. Yeni Ekonomi Programı öncesinde 35 bin memur için bütçelendirme yapıldığı ve 2021 bütçesi ile de 65 bin personel daha alınacağı öğrenildi.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerin kariyerlerini memuriyette aramasına şerh düşmüştü. Erdoğan gençlerle buluştuğu bir toplantıda “Gençlerimizden geleceklerini özel sektörde aramalarını istiyorum” diyerek gençlerin daha fazla katma değer üretebilecekleri alanlara yoğunlaşmaları gerektiğini vurgulamıştı. Peki gençler neden memuriyet istiyor? Neden ayda belli bir sabit gelirle yaşam sürdürme gibi bir hayalleri var? ‘Devlete kapak atma’ düşüncesinin ardından nasıl motivasyonlar var? Genç memur adaylarına sorduk.
Eğitim fakültesi mezunu öğretmen adayı 22 yaşındaki E.S. devlette iş güvencesi olduğunu özel sektörde bunun bulunmadığını anlatıyor. E.S., “Devlete güveniyorum. Özelde çalışmak istemiyorum. Devlet güvencesi altında, saatleri düzenli, hafta sonu tatili olan bir işte çalışmak bana daha rahat geliyor. Şu anda ninelerimiz, dedelerimiz bizlere hep inşallah devlet memuru olursun diye dua ediyor. Ben de memur olmak istiyorum, ailem gururla çocuğum memur desinler istiyorum” diye konuştu.
İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunu olan 23 yaşındaki S.S. memurlukta adil bir çalışma ortamı olduğunu ve mesai saatlerinin düzenli olmasının avantaj olduğunu ifade ederek, “Memuriyet seviyesinde biraz daha adil bir çalışma ortamına sahip olabiliriz. Maaşım gününde yatması, mesai şartlarının düzenli olması benim için daha cazip. Kendi ayaklarım üzerinde durabilmek ve garanti bir geleceğim olsun diye, KPSS'ye hazırlanıyorum” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'ın bir köyünde yaşayan eğitim fakültesi mezunu 25 yaşındaki A. K. ise tarımla uğraşmak istemediği için memur olmak istediğini anlatıyor. A.K. “Köyün bağ bahçe işlerinden kurtulmak için memur olmak istiyorum. Ailemin yanında kalmamak, gönlümce para harcayabilmek için memur olmak istiyorum” diye konuştu.
Lise mezunu iki çocuk annesi olan S. K.'da memur olmak için KPSS’ye hazırlanan binlerce kişiden biri. Salgın sebebiyle işinden kovulan genç anne, “Ailem liseden sonra okumama izin vermedi. Ben de evlendim ancak kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyorum. Çocuklarım bir şey istediğinde onlardan esirgemek istemiyorum. Özel sektörde çalışsam da haklarımı bile tam alamadım. Virüs var denilerek kapının önüne konulduk” sözlerini aktardı.
İstanbul'daki bir adliyede dört yıldır görev yapan H. G. C. mesai saatleri sebebiyle memurluğu seçtiğini ifade ederken maaşının yükselmesi için yüksek lisans yaptığını da belirtti. H.G.C., “Memurluk hayalimdi ve sonunda başardım. Tatillerim, çıkış saatim belli. İstediğim zaman yıllık iznimi kullanabiliyorum. Resmi tatillerim var özelde resmi tatillerde bile insanları çalıştırıyorlar. Yüksek lisans yapmaya başladım maaşım biraz daha yükselsin diye. Yakın zamanda evlilik hazırlıklarına girişeceğim ek paraya ihtiyacım var” dedi.
Ankara'da bir adliyede çalışan ve vekil müdür olarak görev yapan A. O. da, yaşadıklarını şöyle anlattı. “Atama olmadığı için vekil müdür olarak görev yapıyorum. Pozisyon olarak altımda çalışan kişiler ile aynı maaşı alıyorum ve bu durum zoruma gidiyor. 10 kişiyi idare ediyorum ancak artık vekil müdür olarak görev yapmak istemiyorum. Düz memur olmak bile bana yetiyor. Evim var çünkü bir de araba alabilmek için para biriktiriyorum. Arabamı da aldıktan sonra benden mutlusu olmayacak. Hayallerim bu kadar.”