Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün NATO Liderler Zirvesi dönüşünde basına yaptığı açıklamada Ukrayna ve Rusya yetkililerinin 4 konu üzerinde anlaşmaya vardığını, müzakerelerde ilerleme kat ettiklerini ifade etmişti. Ancak Kuleba, bunun doğru olmadığını ifade etti.
Kuleba, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda "4 konu üzerinde Rusya ile herhangi bir anlaşmaya varamadık. Müzakere süreci zor ilerliyor. Ukrayna'nın pozisyonu çok güçlü ve taleplerimizden vazgeçmiyoruz. İlk etapta ateşkes ilan edilmesini istiyoruz, ardından güvenlik garantileri verilmesi ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün kabul edilmesini talep ediyoruz" açıklamasını yaptı.
Erdoğan, NATO Olağanüstü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi vesilesiyle Belçika'nın başkenti Brüksel'e gerçekleştirdiği ziyaretin dönüşünde uçakta yanında götürdüğü gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı.
Rusya ile Ukrayna arasında müzakere edilen 6 başlık bulunduğunu ancak iki tarafın da sıcak yaklaştığı ya da kabul etmediği konular olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Özellikle 4 başlık üzerinde mutabakat varmış gibi bir durum söz konusu. Bunlardan bir tanesi özellikle bu NATO meselesiyle ilgili. Ukrayna ilk başlarda bu konuya önemle asılıyordu ama daha sonra NATO üyeliğinden çekilebileceğini Zelenskiy ifade etmeye başladı. Bir diğer konu, özellikle Rusça'nın resmi dil olarak kabul edilmesi meselesi. Zelenskiy bunu da kabul etti. Zaten Rusça Ukrayna'nın hemen her yerinde konuşulan bir dil. Bu noktada da bir sorun yok. Bir diğer konu silahsızlanma meselesi. Tabii Ukrayna bir devlet, yani silahsızlanmayı A'dan Z'ye kabul söz konusu değil. Ama bu konu da anlaşılamaz değil. Yani orada da belli tavizlerin verilebileceğini Ukrayna tarafı ifade etti. Dördüncü konu, ki yine Ukrayna’nın da burada bir mutabakatı var; o da bu kolektif güvenlik dedikleri mesele. Bu konuda da Ukrayna olumlu bir yaklaşım ortaya koydu. Ama tabii Ukrayna Kırım ve Donbas konularında bu kadar rahat değil. Donbas meselesinde en sonda güzel bir adım attı, bana göre akıllı bir liderlik diyebiliriz ve 'Bu konuda referanduma gitmem gerekir' dedi. Bu konuyla orayı kestiler. Şu anda böyle bir durum var. Kaldı ki Rusya 2014'te Kırım'ı işgal ettiği zaman, biz çok açık, net bu işgale karşı çıkmıştık ve o günden sonra da Putin ile yaptığım her görüşmede bu işgale karşı çıktığımızı hep söylemiştim. Ama o zaman Batı bu işgale bugün olduğu gibi çok açık, net bir tavır koymamıştı.
Bu tavrı koymadıkları için işte bugün başımıza bunlar geldi. Tabii Kırım ile beraber Donbas, Donetsk, Luhansk vesaire bütün bunlar Kırım'ın adeta bir çarpanı oldu. Ve biz bu konudaki tavrımızı bu şekilde ortaya koyduk. Tabii bu 6 başlığın 4'ü için şu anda Ukrayna tarafından olabilir deniyor ama diğer ikisi hakkında olumlu bir yaklaşım söz konusu değil. Şimdi benim bugün Zelenskiy ile bir görüşmem olacak. Putin ile büyük ihtimalle yine hafta sonu veya hafta başı bir görüşmem olabilir. Bu görüşmelerde de bu NATO'daki görüşmelerin kendileriyle bir müzakeresini, değerlendirmesini yapıp, bundan sonraki sürece yönelik 'Artık barış için atılacak adımın mimarı sen olmalısın.' demeliyiz. 'Buna bir onurlu çıkış yap.' demek suretiyle bu işi tatlıya bağlamanın yolunu aramamız lazım."
halktv.com.tr