1998’de 4.2 kilogram olan bu miktarın son 20 yılda kademeli olarak arttığı görülüyor.
Ancak Türkiye, alım gücüne göre Avrupa'da etin en pahalı olduğu ülkeler arasında bulunuyor. Sürekli artan nüfusa rağmen hayvan sayısının giderek azalmasından dolayı Türkiye, et tedarikinde dışa bağımlı hale geldi. Avrupa Birliği verilerine göre Türkiye, 2018 yılının ilk altı ayında Avrupa Birliği'nden en fazla et alan ülke oldu.
Euronews'in aktardığına göre, dana bifteğin euro üzerinden ortalama kg fiyatı dikkate alındığında Türkiye'de asgari ücretle yaklaşık 44 kg et alınabiliyorken, bu rakam Fransa'da 96 kilograma kadar çıkıyor. Türkiye bu rakamla AB ülkeleri arasında sadece Bulgaristan'ın önünde yer alıyor.
EN YÜKSEK OLAN ÜLKE...
Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) faiz oranını yüzde 24’ten yüzde 19,75'e indirmesine rağmen, Türkiye OECD ülkeleri arasında faiz oranının en yüksek olduğu ülke konumunda.
Dünya genelinde ise Türkiye, Arjantin (58%), Mozambik (20%) ile Gana’dan (20%) sonra faiz oranın en yüksek olduğu dördüncü ülke.
2004 yılında yine yüzde yirmilerde olan faiz oranı 2013 ve 2012 yıllarında yaklaşık yüzde 5 seviyesine kadar düşmüştü. Ancak TCMB, 2016'dan itibaren, ülkede gittikçe yükselen enflasyona karşı, kısa zamanda faiz oranlarını artırma politikası yürüttü.
Diğer OECD ülkelerinde, aynı süre zarfında faiz oranları sıfır seviyesine, hatta eksiye kadar düşerken neden Türkiye'de faiz oranları yüzde 20'ye kadar ulaştı?
FAİZ ORANLARINI BELİRLEMEK...
Merkez bankası geçerli olduğu ülkelerde veya Avrupa Birliği gibi birliklerde para politikalarını belirleyen kuruluşların başında gelir. Bu kurum fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve araçlarını seçiyor.
Para piyasasındaki arz ve talep dengesini etkilemek üzere merkez bankasının kullanabileceği çeşitli para politikası araçları bulunuyor. Bunların arasında para basma, borç alma ve verme, faiz oranlarının belirlenmesi, açık piyasa ve döviz alım satım gibi işlemleri sayabiliriz.
Merkez bakanları tarafından belirlenen faiz oranları bir hafta vadesi olan repo ihale faiz oranını ifade ediyor.
FAİZİN EKONOMİDEKİ YERİ NEDİR
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, Euronews'ten Hüseyin Koyuncu'ya faizin önemini şöyle anlatıyor:
"Faiz dediğimiz şey aslında iki taraflı bir yapı. Bir faiz kazanan var (tasarruf sahipleri) bir de faize katlanan var. Siz bu yelpazenin neresindesiniz o önemli. Parası olanın bu parayı biriktirmesini teşvik edebilmek için tasarruf ettiğiniz dönemdeki miktarının en azından enflasyonun üzerinde olması gerekir yoksa reel anlamda kaybetmiş olursunuz. Dolayısıyla faiz yeterince yüksek olmalıdır.
Denklemin diğer tarafında bu biriken paraları kullanacak olan insanlar için de faiz yeterince düşük olmalı ki cesaret edip yatırım yapsın, iş kursun...vs. ve bu şekilde faiz maliyetini de karşılayacak bir kazanç sağlasın. Dolayısıyla çok para kazanacağınıza inancınızın olması gerekir. Bu nedenle ikili denklemde faizin doğru yerde duruyor olması çok önemli.
Bir de tabi genel ekonomi açısından çok önemli faiz çünkü talebi direkt ilgilendiriyor. Konut sektörü, otomotiv sektörü ve daha birçok sektör faize göre şekilleniyor. Faiz doğru noktada olmazsa kimse evaraba değiştirmez bu sektörlerdeki istihdam düşer işsizlik büyür."
TÜRKİYE'DE NEDEN YÜKSEK
Enflasyon ve işsizlik arasında normal bir ters ilişkinin bulunduğu bu durumda Merkez bankalarının işlevi bu dengeyi istikrarlı bir şekilde sürdürmektir.
2017 yılında Türkiye'de yıllık enflasyon oranı yüzde 7,8 iken, bu rakam 2019 yılının ilk 7 ayında yüzde yaklaşık yüzde 19'a kadar çıktı. ABD, Japonya ve Almanya gibi diğer OECD ülkelerine bakıldığında Türkiye'deki enflasyon oranları büyük oranda artı.
Uzmanlar Türk Lira'sının son yıllarda değer kaybetmesinin enflasyonun artmasında büyük rol oynadığını belirtiyor.
Ocak 2016 ayı başında 2,9 seviyesinde olan Dolar, Ağustos 2019'da 5.82 TL’den işlem görüyor.
Buna göre, Dolar, Türk Lirası karşısında son 3,5 sene içerisinde yaklaşık yüzde 100 değer kazandı. ABD ile yaşanan rahip Brunson krizi ile de Euro 7,5 TL seviyelerine kadar çıkmıştı.
Türk Lirası, son yıllarda Arjantin Pesosu ile birlikte Dolar ve Euro karşısında en çok değer kaybeden para birimi konumunda.
2016'dan bu yana yaklaşık iki buçuk katına çıkan bu enflasyon büyük ölçüde maliyetlerden kaynaklandı. Yani döviz kuru artışı dolayısıyla artan girdi fiyatları enflasyonu büyük ölçüde arttırdı.
Diğer taraftan da alttaki grafikte de görüldüğü üzere, yüzde 3 ile 0 arası enflasyonun olduğu ülkelerde merkez bankaları yüzde sıfır yakın faiz oranları ile parasal genişleme dönemini başlattı.
ERDOĞAN'A GÖRE...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'yı görevden alarak faizenflasyon ilişkisi hakkında farklı bir tezi savunduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Yüksek enflasyonun faizin yükselmesine yol açtığı düşünülürken, faiz artışının enflasyon oranını yükselttiği tezini savunanlar da var.
Erdoğan 2014'te yaptığı bir konuşmasında, "Yüksek faizi, yüksek enflasyonun sebebi olarak görüyorum. Benim bu noktadaki anlayışım bu. Yani faizenflasyon ilişkisinde faiz sebeptir, enflasyon ise neticedir. Ve bunlar doğru orantılıdır. Sizin faiz politikanız yanlış. Olayı kura bağlamak bana göre çok daha yanlış" demişti.
Ayrıca Erdoğan, Murat Çetinkaya'yı görevden aldıktan sonra yaptığı konuşmada, "Faiz enflasyonun anasıdır. Orada tıkanıklık vardı. Bedelini tüm ülke birlikte ödüyoruz. Bu nedenle istişare yaptık ve kararımızı uyguladık. Faizi tek haneli rakamlara indirmek zorundayız. Bundan sonra Merkez Bankası ekonomi programımıza çok daha güçlü destek verecektir" diyerek TCMB'nin bundan sonra faiz indirimine gideceğinin sinyalini verdi.
Türkiye ekonomisinin bu karara nasıl karşılık vereceği önümüzdeki aylarda daha net görülecek.
GERİLEDİ
Öte yandan, OECD dış ticaret raporuna göre, G20 ülkelerinde bu yılın ikinci çeyreğinde ihracat yüzde 1,9, ithalat ise yüzde 0,9 geriledi.
İkinci çeyrekte ihracatı yüzde 5, ithalatı yüzde 6,4 düşen Türkiye, G20’de bu klasmanda ilk sıralarda yer aldı.
Euronews'ten Rahmi Gündüz'ün aktardığına göre, Türkiye, İngiltere (12,6) ve Suudi Arabistan’dan (11,5) sonra Arjantin ( 6,4) ile birlikte ithalatı en fazla düşen ülkeler içinde.
İNGİLTERE'Yİ VURDU
G20 içinde ihracatı en çok düşen ülkeler içinde Rusya yüzde 7,4 ile ilk sırada yer alırken Brexit ile birlikte zor günler geçiren İngiltere’nin ihracatı yüzde 7,1 gerileme gösterdi. ABD ile yaşanılan ticaret savaşları ise Çin’in ihracatının yüzde 5,3 düşmesine yol açtı.
AB ülkelerinde ise ihracat yüzde 1,7, ithalat yüzde 2,3 daralma yaşadı. Aynı dönem içinde ABD’nin ihracatı yüzde 1,3 daralırken, ithalatı yüzde 0,3 artış gösterdi.
G20 içinde ikinci çeyrekte Avustralya ihracatını yüzde 6,3 artırırken, Kanada ise yüzde 6,4 oranında bir artış yakaladı.
http://www.krttv.com.tr/ekonomi/dunyabizikiskaniyordiyenlererakamlarlaturkiyeh12439.html