Anasayfa1
01 Ocak 2018 ( 334 izlenme )
Reklamlar

Dünyaca ünlü İranlı keman virtiözü Farid Farjad “Atatürk, sizin ülkeniz için en büyük şans”

Dünyanın en iyi keman virtüözlerinden Farid Farjad ile yıllar önce İzmir konseri öncesi tanışma ve röportaj yapma fırsatımız olmuştu. Konserini ‘Onuncu Yıl Marşı’yla tamamlayan İranlı sanatçı, “Türkiye’ye geldiğimde bir şeyden çok etkilendim: Her yerde Atatürk’ün resmi ve heykelleri var. Bu gerçekten çok güzel bir şey. O çok büyük bir adam. O insana çok büyük bir saygı duyuyorum. Türk insanına, Türk milletine, geleceğe dair yaptığı şeylerle… Sizin babanız; Atatürk’ünüz var. Gerçekten bu konuda çok şanslısınız. Umarım bir gün benim ülkem de bu kadar şanslı olur. Türkiye ve İran arasında önemli tarihsel bağlar var. Umarım bir gün biz de Atatürk gibi bir lidere sahip oluruz.

Ümit ediyorum ki o resimler, o heykeller hep kalır. Umarım bundan sonra her şey Türkiye için daha da güzel olur” demişti.

İşte o röportaj:

Onuncu Yıl Marşı’yla noktalanıyordu konser. Adeta konuştuğu ve dans ettiği kemanına bir başka üstat, piyanist Ümit Eroğlu, eşlik ediyordu. Tüm salon ayakta hep bir ağızdan marşı söylüyordu…

İzmir, dünyaca ünlü keman virtüözü Farid Farjad’a ilk kez ev sahipliği yapıyordu. 6 Aralık 2009 günü Güzelyalı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ni dolduran bin 200 kişi, sanatçının “Kendimi evimde gibi hissediyorum” sözünün haklılığını gösteriyordu. Konserin büyüsünü satırlarda dile getirmek yetersiz kalıyor…

Şenol Çarık: “Burası ülkem kokuyor, kendi evimde gibi hissediyorum” dediniz. Bu sevginizin kaynağı nereden geliyor. Yani üzerinde yaşamadığınız bir toprağın, dolayısıyla daha önceden bağlanmadığınız bir toprağın ülkeniz kokması nasıl bir duygu?

Farid Farjad: Türkiye’ye üçüncü gelişim, İzmir’e ise ilk kez geliyorum. Olağanüstü bir ilgiyle karşılaştım burada, bu beni çok mutlu etti. Türk insanının içtenliği, yakınlığı beni hakikaten çok mutlu ediyor. Kültürel açıdan, dil açısından ve sanatsal açıdan da düşündüğümüzde zaten geçmişimiz birbirine çok yakın. Bu yakınlık beni memleketime, ülkeme yakın hissettirdi. Ayrıca, çok çok uzak yerlerden geldim buraya. Bu topraklarda yıllardır gitmediğim memleketimi kokluyorum; sanki oraya bakıyorum, ülkemin havasını soluyabiliyorum. Türkiye’den kendi ülkemi, İran’ı solumak ne kadar güzel bir şey anlatamam. Çok mutluyum. Tıpkı İran gibi bir “vatan” benim için Türkiye. Burada aldığım hava İran’da aldığım hava gibi.

“MUTLU DEĞİLİM; ÇÜNKÜ KENDİ TOPRAKLARIMDAN UZAĞIM"

Şenol Çarık: “İran’ı solumak” derken bile yurdunuza olan özlem okunuyor yüz ifadenizden. Ülkenizden kaç yıldır uzaksınız ve bu uzak kalışın nedeni ne?

Farid Farjad: 1979’daki devrimden önce gittim Amerika’ya. Yeni gelen yönetim müziğe gereken desteği vermiyordu; sanatı sevmiyorlardı. Her zaman belirttikleri şey “Sürekli Tanrı’ya yalvarmalısınız” oldu. Şu anda ABD’de Los Angeles’te yaşıyorum. Mutlu değilim; çünkü kendi topraklarımdan uzağım. Humeyni devrimin hemen ardından müziği haram olduğu gerekçesiyle yasakladı. Ben bu olayların yaşanacağını daha 1 yıl öncesinden sezdiğimden, 1978 yılında ülkemden çıkarak California’ya gittim. Sanatımı ve hayatımı devam ettirebilmek için ülkemden uzak kalmayı göze aldım. Benim yaşadığım bizim tarihimizden çok küçük bir örnek; sizi bir şeye zorluyorlar, siz de sizi zorladıkları şeyi yapmamak için, özgür olmak için çok zor şartlara katlanmak zorunda kalıyorsunuz. Sürgün hayatı yaşıyorsunuz.

“HÜZNÜN DE GÜZEL YANLARI VAR"

Şenol Çarık: Eserlerinizi dinlediğimizde hüznün hâkim olduğunu görüyoruz. Biraz keder ve gam yüklü bulut misali. Bizi alıp götürüyor başka başka diyarlara. Her an bir yere çarpacak ve yağacak bir bulut misali belki de…

Farid Farjad: Evet, benim şarkılarımda gam çok yoğun bir şekilde anlatılıyor. Ama ben bu hüznün ve gamın güzel tarafına da bakıyorum. Çünkü, bence aslında o da çok güzel bir şeydir. Hani bunun da birtakım sebepleri vardır; ama hüznün de güzel taraflarını yansıtmaya çalışıyorum.

Şenol Çarık: “Kemanın sesindeki keder fazla yaşatmazmış insanı” diye bir söz varmış. Sizin gibi değerli bir üstadımızın 71 yaşında (Şu anda 79 yaşında) ve hala ayakta olup üretmeye devam etmesi müzik dünyası ve bizim için büyük bir mutluluk. Umarız ki daha uzun yıllar yaşarsınız ve yeni eserlerinizi keyifle dinleriz.

Farid Farjad: (Gülerek) Öyle demeyin, 100 yaşına kadar yaşayan keman virtüözlerimiz de var. Hüzün evet; ama az önce de belirttiğim gibi hüznün güzel yanını görmeye çalışıyorum. Kemanın sesindeki keder, evet… Ancak, keman çok hareketli veya sert bir enstrüman değil. Çok hafif, çok sade ve bu bana keyif veriyor. Keman aslında zor bir enstrüman gibi gözükse de ben daha hafif bir tarzı benimsiyorum.

“ANNEMİN KARNINDAYKEN KEMANLA TANIŞTIM”

Şenol Çarık: Biraz da müzik yaşamınıza değinelim isterseniz. Keman çalmaya ne zaman ve  nasıl başladınız?

Farid Farjad: Sanat Tanrı vergisidir. Ne mutlu ki Tanrı bana bunu bahşetmiş; ben de bunu sizlerle paylaşıyorum. Bir konserimde 17 yaşındaki bir kız çocuğu boynuma sarıldı, ağladı. Sanatımdan çok etkilenmiş. Ne yapıyorsam sizi mutlu etmek, sevindirmek için yapıyorum. Tanrı bana bu kemanı öğretti, ne mutlu bana. Belki inanmazsınız; ama ben annemin karnındayken kemanla tanıştım. Henüz 2 yaşımdayken annemin çaldığı kemanın sesiyle uyurdum. 8 yaşından bu yana da keman çalıyorum. Ve hiç bırakmadım. Hayatım boyunca keman çalmaktan başka hiçbir şey yapmadım. (Gülüyor)

Şenol Çarık: Eserlerinize, albümlerinize baktığımızda kemanın yanında piyanoyu görüyoruz…

Farid Farjad: Bu geleneksel bir şey: Keman ve piyano. Benim eşim de bir besteci ve son albümümde kemanımı orkestrayla birleştirdi. Piyanoyla kemanın bir kardeşliği var; bu kesinlikle doğru…

Şenol Çarık: Eşinizin yanı sıra yıllardır beraber çalıştığınız bir dostunuz var; üstat Abdi Yamini. Kendisi bu konserde size eşlik edemedi. Ama yine de size çok değerli bir başka üstadımız Ümit Eroğlu eşlik ediyor İzmir konserinize. Tekrar başa dönecek olursak, piyano ile keman kardeşliğini biraz da Yamini ile dostluğunuzla özdeşleştirsek yanılmış mı oluruz?

Farid Farjad: Dostum Yamini pasaport işlemleriyle ilgili bir sorun yüzünden gelemedi. Ancak, Tanrı bana ikinci bir hediye verdi. (Yanındaki Ümit Eroğlu’nu gösteriyor) O da sevgili Ümit Eroğlu’dur. Kendisi sağolsun bizi kırmayıp Ankara’dan geldi.

Evet, sevgili Yamini dediniz; albümlerimize Yamini’yle olan dostluğumuzun çok büyük etkisi olmuştur. Biz 1984’ten bu yana dostuz; dört albümü birlikte yaptık, çok da güzel çalışmalardı. Beşinci albümü de eşimle yaptım. Bütün düzenlemeleri o yaptı. Ona da çok teşekkür ediyorum.

Şenol Çarık: Albümler demişken hazır, biraz da bunlara değinelim isterseniz. “An Roozha”, yani “O günler”. ‘O günler’ derken hangi günleri kastediyorsunuz?

Farid Farjad: (İç geçirerek) “An Roozha”, “O günler”… Malum, devrimden önceki günler; devrimden önce yaptığım müzik. Bugün bizde sadece dinsel müzikler var; başka hiçbir müzik yok. Tanrı için ağlamak; başka bir müzik yok artık İran’da!

"ATATÜRK’E SAHİP OLMAK SİZİN EN BÜYÜK ŞANSINIZ”

Şenol Çarık: İzmir’e ilk ayak bastığınızda düzenlediğiniz basın toplantısında “Burası ülkem kokuyor, İzmir’de evimde gibiyim” dediniz ve sık sık yinelediniz: “Sizin babanız, Atatürk’ünüz var. Umarım bir gün benim ülkem de bu kadar şanslı olur”. Atatürk’e olan sevginizi besleyen duygu ve düşüncelerinizi öğrenmek istiyoruz.

Farid Farjad: O çok büyük bir adam. Atatürk, sizin ülkeniz için en büyük şans. Türkiye ve İran arasında önemli tarihsel bağlar var. Umarım bir gün biz de Atatürk gibi bir lidere sahip oluruz. Türkiye’ye geldiğimde bir şeyden çok etkilendim: Her yerde Atatürk’ün resmi ve heykelleri var. Bu gerçekten çok güzel bir şey. O insana çok büyük bir saygı duyuyorum. Türk insanına, Türk milletine, geleceğe dair yaptığı şeylerle… Gerçekten bu konuda çok şanslısınız. Ümit ediyorum ki o resimler, o heykeller hep kalır. Umarım bundan sonra her şey Türkiye için daha da güzel olur.

Şenol Çarık: Bu güzel duygu ve düşüncelerinize çok teşekkür ediyoruz. Sizinle sohbet etmek, sizi tanımak gerçekten çok güzel bir duygu.

Farid Farjad: Ben de sizlere teşekkür ediyorum. Gençleri, üniversitelileri, hepinizi çok seviyorum. Ülkenizde olmaktan çok mutluyum. Elinizdeki değerlerin kıymetini bilin. Sanatıma gösterdiğiniz ilgi ve sevgiyi tarif edemiyorum. Umarım yine birlikte oluruz.

Şenol Çarık

https://odatv.com/ataturksizinulkenizicinenbuyuksans3012171200.html

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İmamoğlu’na soruşturma açıldı! Esad bayram namazını Emevi Camii’nde kıldı Yargıtay'dan flaş karar: Polis maske takmayana ceza yazamaz! Belediyede damat saltanatı iddiası!