France 24'ün yayınladığı analizde "CHP'nin laikliğini ve milliyetçiliğini ılımlılaştırmakla kalmayıp, muhalefeti de birleştirdi" ifadeleri dikkat çekti. France 24, Kılıçdaroğlu'nun yumuşak dilli seçim kampanyasını, François Mitterrand'ın 1981 Fransa cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında kullandığı "la force tranquille" (sakin bir güç) sloganına benzetti.
Yayınlanan analize göre, Kılıçdaroğlu adaylığı belli olana kadar uluslararası arenada çok az tanınıyordu ancak 2022'de modern Türkiye'nin kurucu babası Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu parti olan CHP'yi temsilen seçildi.
Analizde, Le Monde gazetesi eski Türkiye muhabiri Marc Semo'nun, Kılıçdaroğlu'na ilişkin "Hem kişilik hem de siyaset açısından Erdoğan'ın mutlak antitezi" sözleri aktarıldı.
Fransız Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü Türkiye uzmanı Didier Billion'un "Kılıçdaroğlu sık sık karizma eksikliği nedeniyle eleştiriliyor. Evet, Erdoğan'ın karizmasına sahip değil ama bu kampanyada bu bir sorun değil.
Çünkü Erdoğan, yıllardır, Türkiye'de kutuplaştırıcı bir figür oldu. Seçmenlerin büyük bir kısmı, Türkiye'deki gerginliğin azalmasını istiyor" değerlendirmesine de yer verildi.
TÜRK GANDHİ LAKABI GÖNDERMESİ
Kılıçdaroğlu ilk olarak 2007 yılında CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak Erdoğan'ın iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ndeki (AKP) yolsuzlukları ifşa etmesiyle adını duyurdu.
İki yıl sonra, İstanbul belediye başkanlığı yarışını AKP'li Kadir Topbaş'a karşı kaybetti. Ancak seçim yarışındaki performansı ve yumuşak dilli konuşması, kendisine "Türk Gandhi" lakabını kazandırdı.
2010 yılında CHP lideri olan Kılıçdaroğlu, yavaş yavaş CHP'nin otoriter Kemalist geleneklerini zayıflattı.
Billon'a göre CHP "Kemalist geleneklere çok bağlıydı" ve bu kolay bir iş değildi. Kemalist gelenekleri zayıflayan CHP, Erdoğan'ı destekleyen muhafazakar seçmene daha cazip hale geldi.
"BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ KAZANDI"
CHP milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasını kınamak için Ankara'dan İstanbul'a 450 kilometrelik Adalet Yürüyüşü gerçekleştirdi. Adalet Yürüyüşü, muhalefet liderinin en büyük dönüm noktası oldu.
Adalet Yürüyüşü 2016'daki 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gerçekleştiği için "Erdoğan'a karşı çıkabilecek siyasi alan dardı" ancak 2019'da CHP, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere birçok büyük şehirde belediye başkanlığı seçimlerini kazandı.
"TÜRK SİYASETİNDE BİR TABUYU YIKTI"
Evinin elektriği kesildikten sonra Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın ekonomi politikalarına karşı çıktı. Bu politikaların, toplumun en zayıf kesimlerini olumsuz etkilediğini söyledi.
"Bu benim hak arama mücadelemdir" diyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın görev süresi boyunca "zenginin daha zengin, fakirin daha fakir" olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu'nu enflasyon verilerini yanlış vermekle suçladı ve "Alevi" paylaşımıyla Türk siyasetinde bir tabuyu yıktı.
Analizde son olarak France 24 İstanbul muhabiri Ludovic de Foucaud, muhalefetin tutumuna ilişkin görüşleri yer aldı.
Foucaud, "Muhalefet Kılıçdaroğlu'nun, kişiliğine değil siyasetine odaklanmaya hevesli. Erdoğan'ın kendi etrafında inşa ettiği bu ultradikey, Sezarist sisteme son vermek istiyorlar" dedi.
Yeniçağ