Ekrem İmamoğlu'ndan Süleyman Soylu'ya 'dedikodu' cevabı: "Ne diyorsun sen Allah aşkına ya? Bu nasıl bir İmamoğlu korkusu, bu nasıl İstanbul sevdası?"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan 'Dedikodunun değil iyiliğin zamanı' diyen Bakan Soylu'ya sert tepki: Ne diyorsun sen Allah aşkına ya? Bu nasıl bir İmamoğlu korkusu, bu nasıl İstanbul sevdası?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da 24 Ocak Pazartesi yaşanan yoğun kar yağışı, çalışmalar ve İBB’ye yönelik eleştirilere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Sarıyer’de bir balıkçı restoranında yemek yerken çekilen görüntüleriyle ilgili konuşan İmamoğlu, “Yemeği iptal etmeyi düşündüm, ancak büyükelçinin geldiğini öğrenince gittim” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, şunları söyledi:

* İBB başkanı olmak bir kere dünyanın ilgisini çeker. İstanbul demek zaten Türkiye demek. Hatta siyasi espriyi burada dile getirelim.

* Az önce birçok beyanatını dinlediğimiz cumhurbaşkanımızın da bir beyanatı var ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder.

* İstanbul tarihinde bu kadar yabancı ülke misyon şefleriyle bu kadar kısa sürede görüşme yapmış başka başkan yoktur diye düşünüyorum.

YEMEK TARTIŞMALARI

* Görüşmediğimiz dünya ülkesi kalmadı. Böyle bir ortamda İngiltere Türkiye’nin en yoğun ticari ilişkileri olan ülkelerin başında geliyor.

* İngiltere büyükelçisi bizim makamımızda ziyarete geldi. Aralık başında. Orada böyle bir hafif de bir iyi ilişki teması üzerinden böyle bir görüşmeyi o gün konuştuk.

* Şöyle konusu geçti bir yemek yiyelim. İstanbul’da hatta balıkçıyı bile belirleyerek, bir Karadeniz vesaire üzerinden balıkçıyı bile belirleyerek böyle bir yemek konuştuk. Ve 25 gün öncesinden restoranda rezervasyon yapıldı.

“ÇİRKİN OLAN FOTOĞRAF ÇEKİLMESİ”

* Ve biz rezervasyon yaptığımız restoranlara gidenler bilir camları açıktır, en açık yerinde , bunun girildiği yoktur ki. Kaldı ki yan masamızda oturan bir aile var. Çirkin olan şey oradan bir fotoğraf çekilmesi.

*Oradaki bir vatandaş çekmiş, siyasi girintileriyle ilgili başka detaylar da var şimdi o konuya girmeyeceğim.

*İşlerimizi AKOM’da yola koyduktan sonra gidişi normal karşıladım. 8 civarı yemekten kalktık yolda karın daha da yoğunlaştığını gördük eşimle AKOM’a geçtik.

*Bizim trafiğimiz bu yani burada bunu bir kusur yerine koymak… Ha şu tartışıldı, bir fotoğraf çekildi, işin içerisinde başka kumpaslar var ama bu konuya girmiyorum.

*Siyasi tarafına da girmiyorum. Bir siyasetle ilintisi olan kişi tarafından çekilmesi kime gönderildiği her detayı biliyorum.

*Ya ben umursamadım. İkincisi sayın büyükelçisi masada. Bir de karın arasına bu açıklamayı yapacağım! Ben AKOM’dan ayrılıp geçtim zaten yemeğe.

BAKAN SOYLU’YA TEPKİ

* Ben eşimle bir temsiliyet yemeğine gidiyorum. Bugün de başka yerlere gideceğim bir sürü işim var. Güvencemiz devletimiz. Ne diyorsun sen Allah aşkına ya?

* ‘Dedikoduyu bırak iyiliğin zamanı…’ Çok ciddi ve hayati bir meseledir. Birileri fotoğrafımızı masanın altından çekmiş falan bunların hiçbir önemi yok.

*Bu benim memleketimin, şahsımın, ailemin herkesin güvenliği meselesidir. İçişleri Bakanı “İyiliğin zamanı…” Gırgır yapacak zamanı değil.

* Bu tarzı bu ülkede çok ağır şeylere sebep oluyor. 55 gün önce 557 terörist dedin, 20 gün önce ben valiliğe dilekçe yazdım.

*Yollayın bana gereğini yapayım diyorum. Her dediği lafın altı boş çıkıyor. İşin gücün başka.

*MOBESE görüntüleriyle ilgili kendi şahsi başvurumu yaptım, kurumsal başvurumu yaptım. İstanbul Başsavcılığı’nı da göreve davet ediyorum.

* Ben bu olayı yaşadığım akşam valimizi aradım. Kendisine mesaj attım bunu dilekçe kabul edebilirsiniz dedim. Valiye mesajımı attım. Söz uçar yazı kalır. Yetinmedim ertesi gün bir daha attım.

* Sayın Bakan sen MOBESE kamerası için mi İstanbul’a geldin? İstanbul’a gelip MOBESE’de kestirilen kayıt ve bu süreci yönetmek için mi İstanbul’a geldin?

* Bu nasıl bir İmamoğlu korkusu, bu nasıl İstanbul sevdası? Öyle kabadayılık… Kabadayılık saygın bir kavramdır, o da yakışmıyor sana , devletin sana verdiği görevi yap.

*Bütün bunları ben de buradan mesaj yolluyorum ayın Cumhurbaşkanımı bütün bunların sorgulanması sorumlularından da hesap sorulması lazım. Hakkımı sonuna kadar savunacağım.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A YANIT

Cumhurbaşkanı'nın NTV canlı yayınında “Türkiye'nin İran'a borcu olduğu için mi kısıtlama mı var” sorusuna “Biz İBB değiliz, bizim İran'a borcumuz kesinlikle söz konusu değil” şeklindeki cevabı ile ilgili İmamoğlu “Gülümseten bir cevap” dedi.

İmamoğlu, şöyle devam etti:

* Ben tersine bir şey söyleyeyim. Sayın Cumhurbaşkanı, siz de İstanbul Büyükşehir Belediyesisiniz. İBB de sizin.

*Siz bu ülkenin cumhurbaşkanı biz de bu ülkenin bir vatandaşıysak hep beraberiz. Doğalgaz ile İran sorununun İBB ile ilişkisi ne? Bu nasıl bir duygu?

*İstanbul odaklı düşünmek, İmamoğlu ne yaptı? İmamoğlu oturdu, kalktı, coştu… Bu nedir?”

“AKOM GÜRTUNA DÖNEMİNDE KURULDU”

Cumhurbaşkanını'nın aynı programdaki İBB başkanı olduğu dönemde kar yağdığında AKOM'da karargah kurdukları yönündeki açıklamasına da İmamoğlu “Cumhurbaşkanı İBB başkanı iken AKOM yoktu. Ali Müfit Gürtuna döneminde kuruldu. Yanlış bir ifade var ortada” karşılığını verdi.

“MAZERET ÜRETMİYORUZ ENGELLENİYORUZ”

Cumhurbaşkanının İBB'ye yönelik bir engelleme olmadığı, bunun mazeret olarak kullandığı yönündeki açıklamasına da İmamoğlu şöyle karşılık verdi:

* Biz mazeret üretmiyoruz. Sorunları ifade ediyoruz ama gümbür gümbür de iş yapıyoruz. 10 metro hattını yapamayan kendi belediye başkanları. 20162017'de ihalesi yapılıp projesi, finansmanı olmayan metro hatları vardı.

*2'sini çalışır haldeyken aldık 8'i durdurulmuştu. Şimdi gümbür gümbür yapıyoruz. Mazeret üretmiyoruz ama engelleniyoruz.

* 300 otobüsün alınması neden engellenir? Mazeret üretme yap diyor ya, biz kendi imkanlarımızla 160 otobüs aldık.

*Ama bu şehrin 10 yıldır ihmal edilmiş otobüs filosu var. Metrobüs hattında 1 milyon 200 bin km'ye ulaşmış otobüsler var, zorlanıyorlar.

*Zamanında yatırım yapmamış ihmal etmişsiniz. Geldik 2020 yılında bir karar aldık oybirliği ile. Borçlanma ile otobüs sorunu hızlıca çözeriz dedik.

*Karar aldık Ankara'ya yolladık. 2 yıldır bize onay verilmiyor. Hazine onayında kaldı. Kredisi hazır, ihalesi hazır. 300 otobüs şu an metrobüste çalışıyor olurdu.

*2001'de onaylı Beylikdüzü metrosu var. SefeköyBeylikdüzü hattı için ön proje ile EBRD ile protokol imzaladık.

*400 milyon avroya yakın finans için imza attık. Onay almamız gerekiyor ki ihaleye çıkalım. Avan proje ile başvuru yapılır.

* Fizibilite raporlarını da sunmamıza rağmen onay verilmedi. Taksi meselesi var. UKOME'nin yapısını değiştirdiler.

*İBB birimiydi UKOME. Göreve geldik 3 ay içinde uydurma genelge ile hükümet temsilcileri çoğunluk haline geldi. Yeni taksiye karşı çıkıyorlar.

*Yeni Halk Ekmek büfeleri engelleniyor. İlçe belediye başkanları siyasetin kıskacı altında.

*24 AK Partili, 1 MHP'li belediye başkanı siyasi atmosfer böyle olmasa söylediklerinin yüzde 70'ini söylemez, yaptıklarının da yüzde 70'ini yapmazlar.

*Halk Ekmek büfesi ile bilek güreşi yapılır mı? Ya şehit ya gazi ya engelliye veriyoruz. Binlerce insan kuyrukta onu bile manipüle ediyorlar.

*1.5 milyona çıkardık somun etmek üretimini. Bir ekmeğin bize maliyeti 2.15 TL, biz 1.25 TL'ye satıyoruz.

*Fırında 3.5 TL oldu. Olmak da zorunda. Asla laf etmem, un fiyatında yüzde 4060 artış var.”

“BİZİMLE BİRARAYA GELMEYE ÇEKİNİYORLAR”

Ulaştırma ve İçişleri bakanlarının Cumhurbaşkanı'nın talimatı ile İstanbul'a geldiğinde karla mücadelenin ana merkezi olan İBB ile görüşmediklerini de belirten İmamoğlu “Çekiniyorlar bizimle biraya gelmeye. Telefonumuza bile dönemezler. Döndüklerinde fırça mı yiyorlar? İstanbul lehine bir şey yaptıklarında fırça mı yiyorlar?” diye tepki gösterdi.

Sözcü