Home
21 Aralık 2022 ( 20 izlenme )
Reklamlar

Emeklinin bir donu kaldı: "İstiyorlarsa onu da göndeririz"


İzmir'de emekliler, yaşadıkları ekonomik bunalım ve aylıklarının düşük olmasını yanlarında getirdikleri 'don'larını sallayarak protesto etti.

İzmir'de, aylıklarının düşük olmasını ve hayat pahalılığını protesto eden emekliler, yanlarında getirdikleri iç çamaşırlarını ceplerinden çıkarıp sallayarak hükümete tepkilerini dile getirdi. Emekliler, "14 milyon emeklinin şu an yarısı açlık durumunda. 3,5 milyon emekli 3 bin 500 TL para alıyor. 3 bin 500 lira ile ev kirası mı verir, pazara mı gider, manava mı gidebilir? Emeklinin artık verecek hiçbir şeyi kalmadı. Emeklinin bir tek canı kaldı, bir de donu kaldı. Eğer istiyorlarsa bu donlarımızı da göndermeye hazırız" açıklamasını yaptı.

Tüm Emekliler Sendikası Konak Şubesi üyeleri, bugün Konak'ta bir araya gelen "Geçinemiyoruz, İsyandayız" başlıklı bir basın açıklaması yaptı. "Emekli maaşı ile geçinemiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz" yazılı pankart açan emekliler, "Sadaka değil toplu sözleşme""Sefalete teslim olmayacağız""Zam, zulüm, işkence; işte AKP" ve "İnsanca yaşamak istiyoruz" sloganları attı.

'Gerekli cevabı sandıkta vereceğiz'

Hayat pahalılığı karşısında aylıkların son derece düşük kaldığını dile getiren emekliler adına açıklamayı, Tüm Emekliler Sendikası Konak Şubesi Başkanı Ayşe Ekşioğlu okudu. Ekşioğlu, "Karşımızda 20 yıldır verdiği hiçbir sözü tutmayan, ama ısrarla 'Emekliyi, vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz' diye gözümüzün içine baka baka ısrarla yalan söyleyen, beceriksizliğini gizleyen bir iktidar var. Ama bu son. Önümüzde bir seçim süreci var. Bizi açlığa, sefalete, yokluğa ve yoksulluğa muhtaç edenlere, hayatımızın baharında bize bu hali reva görenlere, 13 milyon emekli gerekli cevabı sandıkta vereceğiz" dedi.

'Her şeyimizden kıstık, başka kısacak bir şey kalmadı'

Emeklilerin çok güç koşullarda yaşamını sürdürdüğünü vurgulayan Ekşioğlu, şunları söyledi:

"Saraylarda oturanlar, 35, hatta 10 yerden maaş alanlar; çarşıya, pazara gitmeyenler, lojmanlarda sefa süren; halkına, emeklisine, işçisine, emekçisine yabancı olanlar bizim halimizden, çektiğimiz insanlık dramından bihaber kimseler taleplerimizi görmüyor, duymuyor, anlamıyor. Emekli yemesin, emekli içmesin, emekli yaşamasın, emekli ölsün diyorlar. Her yere, her şeye bol kepçeden dağıtan bu iktidar, emekliye geldiğinde ‘Kaynak yok’ diyor. Artık yeter. Yıllardır fedakarlık yapıyoruz. Yıllardır sabrediyoruz. Sosyal hayatı, tatili, sokağa çıkmayı unuttuk. Evlatlarımızın boğazından kıstık. Elektriği, doğal gazı kıstık. Mutfağımızdan, soframızdan, boğazımızdan kıstık, kısmaya da devam ediyoruz. Markete gidip eli boş dönüyoruz. Beslenemiyoruz, faturalarımızı ödeyemiyoruz. Bu piyasada bu kiralara para yetmiyor. Bu enflasyonda yaşanmıyor, bu maaşlarla geçinemiyoruz. Artık geriye, kısacak hiçbir şeyimiz kalmadı."

'Emekliyi ciddiye almıyor, seçim zamanı gelip oy istiyorlar'

Tüm Emekliler Sendikası Konak Şubesi üyesi İbrahim Yılmaz ise bugün asgari ücret toplantısı olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Bugün hükümet, asgari ücreti belirlemek için bir masaya oturuyor. Ücretler belirleniyor ama masada emeklilerden kimse yok. Bu iktidarlar, hangisi olursa olsun, ben ayrım yapmıyorum, iktidar olan emekliyi ciddiye almıyor. Oysa Türkiye'de 14 milyon emekli var. 14 milyon emekli Türkiye'de oy kullanıyor. Oy günü geldi mi kahvelere gelip emeklilerden oy istiyorlar. Ama maalesef emeklilerin ücretinin belirleneceği gün masada emekliler yok. Neden? Çünkü emekliler sendikasını biz kuruyoruz, onlar kapatıyorlar. Onlar kapatmaktan usanmadı, biz açma mücadelesinden usanmayacağız. Herkes bunu böyle bilmeli. 14 milyon emeklinin şu an yarısı açlık durumunda. 3,5 milyon emekli 3 bin 500 TL para alıyor. 3 bin 500 lira ile ev kirası mı verir, pazara mı gider, manava mı gidebilir? Emeklinin artık verecek hiçbir şeyi kalmadı. Emeklinin bir tek canı kaldı, bir de donu kaldı. Eğer istiyorlarsa bu donlarımızı da göndermeye hazırız. Başka artık, emeklinin verecek bir şeyi yok arkadaşlar. Emekli aç; pazara, manava gidemiyor. Buyursunlar, biz de donlarımızı gönderelim. Bu donlarımızı da alsınlar."

Hep birlikte iç çamaşırlarını salladılar

Yılmaz ve beraberindeki çok sayıda emekli, aynı anda ceplerinden iç çamaşırlarını çıkarıp sallamaya başladı. Emekliler, "Bir tek bu donumuz kaldı, istiyorlarsa bunu da gönderelim" diyerek hükümeti protesto etti.

'Torunlarımıza hiçbir şey alamıyoruz'

Emeklilerden Fatma Yılmaz"Geçinemiyoruz. Maaşımız çok az. Daha yükseltilmesini istiyoruz. Faturalar zor ödeniyor bir maaşla. Şimdi torunlarımıza hiçbir şey alamıyoruz. Beklentimiz, maaşlarımızın yükseltilmesi, refaha kavuşmak" dedi.

'Fatura mı ödeyeceksin, kira mı'

Bir diğer emekli Atiye Doğurga ise ev kirasının 2 bin lira olduğunu belirterek, "Fatura mı ödeyeceksin, kira mı ödeyeceksin? Ki ben onkoloji hastasıyım, çok iyi beslenmem lazım. Etimi, balığımı… Balık almaya gidiyorsun, bir tanesi 90 lira. Ben nasıl yiyeyim ya. Hadi ben alıp yiyorum, 90 lira da olsa bir dilim balığı yiyorum ama 4 kişilik ailenin o balığı alıp da yemesi mümkün mü" diye konuştu.

'Saçlarımız ağarmış, gidip bir yere çalışamayız'

Emekli Meftun Mumcu ise şunları söyledi:

"Emeklilerin durumu çok kötü. Günden güne bozuluyor emeklinin durumu. Neden? Verilen para yerinde duruyor ama fiyatlar uçuyor. Verilen paraya yetişemiyor fiyatlar. Fiyatlar yukarı çıkıyor, biz elimizdeki parayla geçen dönemde aldığımızın yarısını alabiliyoruz. Faturalarımızı zor zahmet ödüyoruz. Erteliyoruz, bir daha ki sefere zamlı ödüyoruz. Hükümetin tercihi emeklilerden, çalışanlardan yana değil. Hükümetin tercihi zenginlerden yana. Şöyle söyleyeyim; geçen gün 3 kutu ilaç aldım, 105 lira ek para verdim. Olacak şey mi bu ya. Öbür, maaşımızdan kestikleri ayrı. Maaşımızdan kesiyorlar, biz farkında değiliz. Ayrıca eczacı, 3 kutu ilaca ‘105 lira’ dedi. Beklentimiz, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine çekilmesini istiyoruz. Şu an 3 bin 500 lira alan emeklimiz var. Ne yapılır yahu 3 bin 500 lira ile? E ne yapacağız biz? Başka çaremiz mi var? Bakın, hepimiz yaşlıyız. Saçlarımız ağarmış. Bu yaştan sonra bir yere gidip de çalışamayız. Ancak devletin vereceği maaşla yaşamaya çalışıyoruz. Ama bu maaş düşük kalırsa ne olacak, evde hapis hayatı yaşayacağız, bir yere çıkamayacağız. E biz de insanız. Biz de parklarda gezmek istiyoruz. Şurada bir parkta otursak bir çay 5 lira, bir simit 5 lira. Evde başka ihtiyaçlar var, nasıl karşılayacağız. Hükümetin emeklilere yaşayabileceği zam vermesi lazım."

ANKA

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

'Beşli çete' ihale kavgasına tutuştu! Ali Erbaş Allah'a havale etmedi Girişimcilere finansman desteği Ekonomide kayıt dışılıkta Mozambik seviyesindeyiz!