Sinoplu pazarcı Güler Gördan, "Bu seneki durumlar bizi hiç mutlu etmiyor. Mazot olmuş 35 lira. Bunun elektriği var, suyu var. Sattığımız ürün bizi karşılamadığı için mutlu etmiyor açıkçası. Gün geçtikçe her şey artıyor. Vatandaşın alım gücü de azalıyor" dedi. Pazarcı Nurettin Özlü ise, "3 yıldır emekliyim. 3 yıldan beri de çalışıyorum. Pazarın durumu perişan. Kimisi alamıyor, masanın altlarını gözetliyor. Vatandaş da zor durumda. Satıcı da zor durumda. Ölmek, emekli olmaktan daha iyi. Emeklilik parası yetmiyor" diye konuştu.
Sinop’ta pazartesi ve perşembe günleri kurulan Kapalı Pazar Yerinde satış yapan esnaf ve müşteriler hayat pahalılığına ve yapılan zamlara tepki gösterdi. Pazara alışverişe gelen Kayhan Konukçu, "Burada insanların köşklerde oturarak 150 bin lira maaş alarak, halk düşünmeden aldıkları kararların cezasını bu halk çekmemeli. Onları tekrar bu konuda düşünmeye ve bu yaptıkları yanlışı düzeltmeye davet ediyorum" dedi.
"BENİM 500 LİRAYA DOLAN ARABAMIN DEPOSU ŞİMDİ 1000 LİRAYA DOLMUYOR"
Sinoplu Pazar esnafı Güler Gördan, şunları söyledi.
"Pazarda bu seneki ekonomik durum, her seneye bakarak mutlu ediyor. Geçen sene biberi 20 liraya verdiğimiz zaman bu sene 30 liraya vermek zorunda kalıyoruz. Vatandaşın da alma gücü olmuyor. Bu seneki durumlar bizi hiç mutlu etmiyor. Mazot olmuş 35 lira. Bunun elektriği var. Suyu var. Sattığımız ürün bizi karşılamadığı için mutlu etmiyor açıkçası. Gün geçtikçe her şey artıyor. Vatandaşın alım gücü de azalıyor. Ben buradan aldığım parayı arabama mı harcayayım? Mazota mı harcayayım, bahçeme mi harcayayım, evime mi harcayayım? Benim 500 liraya dolan arabamın deposu şimdi 1000 liraya dolmuyor."
"ÖLMEK, EMEKLİ OLMAKTAN DAHA İYİ"
Pazar esnafı Nurettin Özlü, "3 yıldır emekliyim. 3 yıldan beri de çalışıyorum. Pazarın durumu perişan. Kimisi alamıyor, masanın altlarını gözetliyor. Vatandaş da zor durumda. Satıcı da zor durumda. Ölmek, emekli olmaktan daha iyi. Emeklilik parası yetmiyor. Onun üstüne kazandığım para da yetmiyor. Bu şekilde mezara gideceğiz. Ben öyle görüyorum" dedi.
Pazar esnafı Fadime Konukçu, "Hayat şartları çok ağır. Çok zor. Sattığımız aldığımızı zar zor karşılıyor. Yaşantılar git gide kötüye gidiyor. Önceleri daha iyiydi. Bu durum daha berbat. Aldığım paranın bereketi vardı. Şimdi satış olsa bile paranın bereketi yok. Elimizden uçup gidiyor, anlamıyoruz. Sabah 05.30, 06.00 gibi buradayım. 16.30 gibi de ürünüm bitmese de gidiyorum. Çünkü rahatsızlığım var. Aylığımız olmadığı için gelmek zorundayız" diye konuştu.
"PAZARIN EKONOMİSİ ŞU ANDA ALICI İÇİN KÖTÜ"
Pazar esnafı Egemen Yiğit Osman, "Pazarın ekonomisi şu anda alıcı için kötü. Satıcı için de bir tık daha kötü. Mazot fiyatları yükseldi. Yükseldiği için de istediğimiz gibi, istediğimiz fiyata ürün satamıyoruz. Biz Samsun’dan geliyoruz buraya. Biz mazot 20- 25 lira aralığındayken geliyorduk buraya, şimdi 33 lira. Bizim Sinop’a gelirken 300 lira yakacağımız yerine şu an 450- 500 lira yakıyoruz. Daha fazla satalım diye uğraşıyoruz ama elimizden geldiğince ucuz fiyatlara da vermeye çalışıyoruz. Müşteriyi de düşünüyoruz. Tezgâha geldiklerinde büyük tepki veriyorlar. Çileğin satış fiyatı 35- 40 lirayken şimdi 50 lira oldu. 50 lira olunca 'bu çilek fiyatı ne' diyorlar" ifadelerini kullandı.
"HÜKÜMETİN BU KONUDA BİR AN ÖNCE ÖNLEM ALMASINI İSTİYORUM"
Pazara alışveriş yapmak için gelen Kayhan Konukçu ise şunları söyledi:
"Fiyatlar el yakıyor. Son yapılan maaş artışlarından önce başlayan zam furyası her yerde devam ediyor. Benzine, mazota, KDV, ÖTV’ye gelen artış dolayısıyla pazara da yansımış. Biz emekliler ve halk olarak bu konuda ciddi bir şekilde etkileniyoruz. Bir an önce bu durumu düzeltmek için yetkililerin önlem almasına, özellikle hükümetin bu konuda bir an önce önlem almasını istiyorum çünkü sonuçta halka çok ciddi anlamda sosyal patlamalar önümüzde süreçlerde yansıyacaktır. Bence bunun tek sorumlusu iktidardır. Onları bu konuda yaptığı yanlıştan geri dönmesi konusunda uyarıyorum. Her hafta farklı fiyatlarla karşılaşıyoruz. Bugün bir bakıyorsun mısır ucuz olması gerekirken pahalanmış. Çileğe bir bakıyorsun 50 lira. Her şey artmış. Neye değerse yakıyor. Burada insanların köşklerde oturarak 150 bin lira maaş alarak, halk düşünmeden aldıkları kararların cezasını bu halk çekmemeli. Onları tekrar bu konuda düşünmeye ve bu yaptıkları yanlışı düzeltmeye davet ediyorum. Çünkü fiyatlar gerçekten el yakıyor. İnsanlar aç. Bu da birlikte yaşayan insanlar arasında ciddi anlamda ayrıma neden oluyor. Ötekileştirmeler, karşı gruplaşmalar başlıyor. Bu da toplum içerisinde çatışmalara neden olacak. En önemli durumlardan biri bu. O yüzden bir yurttaş olarak, bir vatandaş olarak bu konudaki yanlışı düzeltmeleri konusunda onları bir kez daha ikaz ediyorum."
Yeniçağ