TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda geçtiğimiz hafta sonu kabul edilen 71 maddelik Torba düzenlemeye AKP’nin son dakika hamlesiyle bir madde daha eklendi. Buna göre Cumhurbaşkanı tarafından dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde özel bir misyonla görevlendirilenlere büyükelçilik unvanı verilmesi, geri alınmadıkça ömür boyu diplomatik zırh taşımalarını öngören madde kabul edildi.
Torba teklifle, Cumhurbaşkanı'na 12 yerde yetki verildiğine dikkati çeken CHP’li İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Cumhurbaşkanı'na Anayasa'da olmayan yetkiler veriliyor. Bu olmaz, Türkiye böyle bir sistemi yürütemez. Bu yetkiler padişah, kral yetkilerini aştı. Kral seçmiyoruz, yasalar içerisinde ülkeyi yönetecek bir cumhurbaşkanı seçiyoruz" dedi.
T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre, Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen kişilerin görevleri sırasında büyükelçi gibi diplomatik dokunulmazlık alacağını belirten Bekaroğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:
"Kaşıkçı krizinde, o gelenlerin tamamı büyükelçi unvanıyla diplomatik misyonla geldiklerinden dolayı Türkiye onları arayamadı, alıkoyamadı. Şimdi Cumhurbaşkanı'na bir yetki veriliyor. Herhangi bir sebepten dolayı, büyükelçi gibi bu adamlara bir görev veriyor, döndükten sonra kırmızı pasaportu geri alınmazsa büyükelçi yetkisi kullanmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı bu unvanı ayrı bir yazı ile geri almadıkça diplomatik dokunulmazlıklar, büyükelçilik unvanı devam edecek. Herhangi birini diyelim ki Gürcistan’a bir konuyu görüşmek için gönderiyor, diplomatik pasaport ve büyükelçilik unvanı da veriyor, görevlendirdiği herhangi bir kişiye, aşiret reisi akil adamlar, yeğeni, damadı eski bir milletvekili herkes olabilir o arada büyükelçilik unvanını alıyor, kırmızı pasaportunu alıyor. Şu andaki yasal düzenlemeye göre döndükten sonra görevi bitiyor. Şimdi önergeyle yaptıkları düzenlemeye göre ömür boyu büyükelçi olacak diplomatik dokunulmazlığı olacak. Bir takım insanlara ayrıcalıklar tanımak için yapılıyor”.
Söz konusu madde, Cumhurbaşkanı tarafından dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde büyükelçi gibi akredite edilmeksizin, özel bir misyonla görevlendirilenlerin büyükelçilik unvanı, Cumhurbaşkanınca geri alınmadığı müddetçe devam edecek.
AKP’li Cemal Öztürk’ün önergesiyle Torba teklife eklenen madde şöyle:
“MADDE 5/5/1969 tarihli ve 1173 sayılı Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Cumhurbaşkanı tarafından, dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde büyükelçi gibi akredite edilmeksizin, büyükelçi unvanı verilerek özel bir misyonla görevlendirilenlerin büyükelçilik unvanı Cumhurbaşkanınca geri alınmadığı müddetçe devam eder.”
Bütçe Komisyonu’nda yaşanan tartışma şöyle.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Bu kim, kimin kardeşi, kimin eşi, kimin yeğeni, kimin dayısı, kim, kim bu, kaç kişi bunlar? Yapmayın.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Bu ne ya? Ya, bu Cumhurbaşkanı. Kanun var, nizam var. Padişah… Görevlendirdi, tamam. Böyle bir şey mi var ya!
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Ya, padişahın böyle bir yetkisi yoktu arkadaşlar ya.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) –Değerli arkadaşlarım, devlet yönetimi gerçekten ciddiyet ister, biraz önce konuştuk. Devlet yönetiminde kurumlaşma çok önemlidir, gelenekler, devlet kültürü, devlet hafızası, devlet aklı zaman içerisinde oluşur.
Büyükelçilik gibi kurumlar da çok önemlidir bizim devlet için, devlet geleneğimiz açısından. Dünkü devlet değiliz. Fahri doktoralık gibi… Fahri doktorlar gidip de ders vermiyorlar, gidip ders verip maaş almıyorlar.
Büyükelçi olarak görevlendireceksiniz, geri alabileceksiniz, istediğiniz zaman verebileceksiniz. Dalga geçmektir, devletle dalga geçmektir, devlet hafızasıyla dalga geçmektir. Olmaz ama böyle bir şey.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) – Ben şeyi sormak istiyorum, bu unvan zaten verilebiliyor, geri de alınıyor mu yani bu düzenlemeyi yapmazsak geri mi alınıyor? Şöyle “Belli bir süre gidip fiilen büyükelçilik yapması lazım bir ülkede.” gibi bir şart mı var da bunu koyuyoruz? Tam anlayamadım şeyini.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Unvan verilebilir, belli şartlarla verilebilir, herkese verilmiyor, belli koşulları taşıyanlara veriliyor.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) – İşte veriliyor, verilmesinde şey yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Burada, hiçbir şartı taşımadan verilecek. Gidecek büyükelçilik yapacak özel bir misyonla.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) – Hayır, mesela şey yapılabiliyor ya, başmüşavir yapıyor. Geçmişte de vardı, Başbakanın başmüşaviri olanlara büyükelçilik unvanı da verilebiliyor. Yani geri…
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Öyle değil ya, herhangi bir toplantıya gönderiyor. Büyükelçi şeyini kullanıyor o toplantıda, dönüyor toplantıdan, ondan sonra sürekli büyükelçi. Ancak Cumhurbaşkanı “Değilsin.” diyebilir. Yasa yok, kural yok, bir şey yok. Bu ne biçim iş ya?
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) – Ben açıklama getireyim. Bakın, bu şudur: Devlet başkanları zaman zaman önemli konularda temayüz etmiş bilim adamı, siyasetçi, sanatçı insanlara özel görevler verebiliyor. Bunlar, Birleşik Devletler’de, Avrupa’da, İngiltere’de olan şeyler, Türkiye'de de oluyor. Önemli bir görev için, söz gelimi, son günlerin meşhur olayı, Rusya’yla Ukrayna arasındaki mevzuyu görüşmek üzere bir devlet adamımızı, eski bir başbakanı, eski bir bakanı ya da bir sanatçıyı büyükelçi sıfatıyla devletin başkanı olarak Cumhurbaşkanı büyükelçi olarak gönderdiğinde büyükelçi sıfatı veriliyor, değil mi? Ona Resmî Gazete’de böyle bir unvan veriliyor.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) – Şimdi, bu önergemizde şunu diyoruz: “Böyle bir büyükelçi sıfatı verildiği zaman kişiye eğer geri alınmazsa –geri alınması da çok önemli bir şartı olacak ki geri alınacak o sıfatı taşısın.”
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Cemal, kim bunlar, kim, onu söyle. Yani böyle hiç ikna edici bir şey söylemiyorsun ya.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) – Yani bu, herkese, önüne gelen büyükelçilik verilecek diye bir kayıt yok.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) – Ben teknik olarak bunun Plan Bütçede… Bunun Dışişleri Komisyonunda falan görüşülmesi lazım değil mi?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Bunu çekin Cemal Bey ya, bu doğru değil ya.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) – Ya, bence hiç şık değil yaptığımız.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Bunu çekin, bunun ne torbayla ilgisi var…
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) – Açıkçası ben de Plan Bütçe Komisyonuna bu maddenin getirilmiş olmasını yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. 1173 sayılı Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında daha önce 2/7/2018 tarihli KHK’yla zaten bir yeni düzenleme yapılmış Bu mevcut maddeye ek fıkra 2/7/2018 tarihli KHK’yla Cumhurbaşkanı tarafından dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde büyükelçi gibi akredite edilmeksizin özel bir misyonla görevlendirilenlerin büyükelçilik unvanı görevleri müddetince devam eder.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, bunlar zaten büyükelçi olarak atanıyorlar. Diyelim ki bir örnek olarak: Mesela FETÖ’nün yurt dışındaki okullarının devralınmasıyla ilgili birisini görevlendiriyorsunuz ama rahat hareket etmesi için –misal olarak söylüyorum bir büyükelçi unvanı veriyorsunuz. Dört sene, beş sene ya da on sene bu devam ediyor. Ha sonrasında bu görevden ayrıldığında bugünkü düzenlemede o büyükelçi unvanlarını, kullandıkları unvanı kaybediyorlar. Bu unvanı taşımalarına imkân veren bir düzenleme bu yani.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) – Sayın Fehmi Koru da giderken bu unvanı getirseydik ne olurdu?
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1166564/Erdogan_in_atadigi_isimlere_diplomatik_zirh_geldi..._Omur_boyu_surebilir.html