Emekli Korgeneral Engin Alan yıllarca özel kuvvetler komutanlığı yaptı. Yurtiçi ve sınır ötesinde operasyonların içinde bulundu. Balyoz Davası'nın tanığı olarak tutuklandı. Cezaevindeyken MHP'den milletvekili seçildi. Şimdi ülkemizi bekleyen tehlikelere karşı kitaplar yazıyor, alınması gerekli önemleri anlatıyor. Alan, “Yurdumun insanları ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesini (BOP) öğrenmeden, ülkemizde bugün olanları ve yarın olacakları anlamakta zorlanacaktır” diyor.
HEDEF ÜLKE TÜRKİYE
Engin Alan ‘Ruh İkizleri' adını verdiği Büyük Ortadoğu Projesi, Büyük İsrail Projesi (BİP), Türkiye'yi anlattığı yeni kitabı Bilgi Yayınevi'nden çıktı.
Alan, bölgemizde yaşananlarla ilgili olarak SÖZCÜ'ye şöyle konuştu:
“BOP, BİP… İki projede büyük Ortadoğu bölgesindeki ülkeleri değiştirme, dönüştürme ve bu iki projeye uygun hale getirme hedefidir. Türkiye de hedefteki ülkelerin en önemlilerinden birisidir. Türkiye'yi, projelerin amaç ve ilkelerine uygun hale getirme maksadı var. Bağımsız Kürdistan yaratılması bu projelerin en önemli hedeflerindendir. Geçmişte Irak'ta, bugün Suriye'de yaşananlar ile yarın İran'da, Türkiye'de yaşanan ve yaşanacaklar birbirinden farklı değil.
ABD BUNDAN VAZGEÇMEZ
Kanaatimce BOP, ABD'nin 21. Yüzyıl küresel hakimiyetini gerçekleştirmek için vazgeçemeyeceği bir hedeftir. Benim ‘ruh ikizi' olarak tanımladığım BİP'de bu kapsamdadır. Bana göre, 15 Temmuz olayı ve arkasından Türkiye'nin yaşadığı ve yaşamaya devam ettiği ekonomik sıkıntıları da bu iki projenin parantezine alıp öyle değerlendirmek lazım. Türkiye'nin içeride, Irak ve Suriye'de uğraşmakta olduğu terör belası ve yaşadığı ekonomik sıkıntıları aşması için bu iki projenin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
DÖRT ÜLKENİN TAVRI
İki projenin en önemli karşıtı dört ülkenin nasıl bir tavır, strateji uygulayacağı önemli… Projelerin akıbetini Türkiye, Rusya, Çin ve İran belirleyecektir. Dört ülkeye rağmen bu iki projenin hayata geçirilmesi asla mümkün olamaz. Bu arada Suriye'nin geleceği belirsizliğini korumaktadır. Menbiç belirsizdir. İdlib, Türkiye'nin bekası için stratejik önemdedir. Rusya, Suriye'den dışlanırsa Akdeniz'den de dışlanmış olacaktır. Çin, enerji ihtiyacının önemli bölümünü bu coğrafyadan temin etmektedir. Bölgenin enerji vanaları Çin karşıtlı gücün eline geçerse, Çin çok ciddi sorunlar yaşayacaktır. İran ise ABD ve İsrail'in bir numaralı hedefidir. Dört ülke için bu iki proje milli güvenlik ve ekonomik çıkarlar açısından çok ciddi tehlike ve tehdittir.
PKK son birkaç yıldır çok ciddi kayıplar verdi, kırsalda alan hakimiyetini kaybetti, örgüte katılım da neredeyse sıfırlandı. Bundan sonra yapabilecekleri, 8 şehit verdiğimiz Batman olayında olduğu gibi fırsat hedeflerine saldırı, bombalama ve mayınlar gibi kahpece eylemler şeklinde sürdürülür. Bu konuda gereken tedbir ve tertipler alınmalıdır. Suriye'de YPG PKK'nın koludur.
YPG, ABD tarafından silahlandırıldı, eğitildi, 60 bin kişilik düzenli güç haline getirildi. Bu gücün yaratılmasının temel nedeni, Türkiye'nin, Suriye’nin doğusuna yapacağı olası bir harekatta Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) karşısına bir güç olarak çıkarmaktır.
– Caydırıcı, etkili çağdaş teknolojilere, güçlü silahlı kuvvetlere sahip olmak bu coğrafyada olmazsa olmazdır. Bu amaçla 15 Temmuz sonrası alınan; ancak başta Emir Komuta Birliği olmak üzere zafiyet yaratan kararlar, geniş bir şekilde masaya yatırılarak yapılan yanlışlar hızla düzeltilmeli.
– Savunma sanayi alanındaki faaliyetler sürdürülmeli, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin dışa bağımlılığı asgariye indirilmeli.
– Tutarlı iç ve dış siyasete güçlü ekonomi ve TSK'ya sahip, bölücü etnik kitleyi yok etmiş üniter, milli ve güçlü devlet vasfını korumuş bir Türkiye yaratmak, başta siyaset olmak üzere Türk Milleti'nin ülküsü olmalı.
– Üniter milli devlet yapısını korumalı, zarar gelmemesi sağlanmalı. Yapıyı zayıflatacak hiçbir şeye müsaade etmemelidir.
– Bu maksatla da siyasi kanadı dahil, bölücü terörün tüm unsurlarıyla tavizsiz ve kesintisiz mücadele edilerek bir an önce ülke gündeminden çıkarılması sağlanmalıdır.
– Dünya görüşü, siyasi görüşü, görüş farklılıkları ülkeyi kutuplaştırıp ayrıştırmamalı. Burada en büyük görev siyasete düşüyor, siyasiler eylem ve söylemleriyle ayrıştırıcı değil, birleştirici ve kesinlikle yapıcı olmalı.
– Jeopolitik konumunu siyasi, askeri ve ekonomik avantaja çevirecek uzun vadeli yol haritası belirlenip uygulanmalı.
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/bopubilmeyenleryarinyasanacaklarianlamaktazorlanir2667464/