Türkiye’de vize krizi giderek büyüyen bir sorun haline gelirken, birçok sanatçı, iş insanı, öğrenci Avrupa ülkelerinden vize almakta problem yaşıyor.
Gazeteci İsmail Saymaz da, Sözcü’deki köşesinde AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut ile yaptığı görüşmeyi yazdı. Landrut, Saymaz’a Avrupa’nın Türklere vize verirken sığınma ihtimaline karşı daha dikkatli davrandığını söyledi.
Landrut, Saymaz’a yaptığı değerlendirmede, vize meselesinde Avrupa ülkelerini korkutan olguların ‘hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları anlamında gerileme olması, insanların baskı hissetmesi ve böyle bir şey çıktığında kaçmak istemesi’ olduğunu belirtti.
Saymaz’ın yazısında ilgili bölüm ise şöyle:
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut, yaptığımız görüşmede, Türklere yönelik siyasi bir kısıtlama olmadığını söyledi. Ancak geçen yıl AB'ye sığınma başvurusu yapanlar içerisinde Türklerin Suriyeliler ve Afganlardan sonra üçüncülüğe yükseldiğini kaydediyor.
Yine ilk kez geçen yıl, Erasmus için giden öğrencilerin vize süresi bitiminde sığınma başvurusu yaptığını kaydediyor. Landrut'a sordum. “Türklere vize verilirken, sığınma ihtimali düşünülerek, daha mı seçici davranılıyor?” “Daha dikkatli” diye yanıt verdi. Başvurularda daha fazla sahte belge gördüklerini kaydederek, “Vizeyi ülkeye girmek için bir giriş noktası olarak kullandıklarını görüyoruz” dedi.
Vize krizi, AK Parti'nin Türkiye'yi demokratik bakımdan açık hava cezaevine çevirmesinin ve yoksullaştırmasının sonucudur. Eğitimli gençler baskıdan kaçarak özgürlüğe kavuşmak ve hak ettikleri bir ücretle çalışmak için vize alıp AB ülkelerine kapağı atıyor ve ardından sığınmacı oluyor. Sebep yalnızca bu da değil…
Konut karşılığı vatandaşlığın satışa çıkarılması, sığınmacılara ve kaçaklara kimlik kartı verilmesi, pasaportumuzun saygınlığını ve değerini ayağa düşürdü. Landrut ile konuşurken, sözde yerli ve milli iktidarımızın bize yaşattığı onur kırıcı manzaradan ötürü öfkelendiğimi söylemeliyim.
Landrut: Vizeyi sığınmak için kullanıyorlar
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut vize krizine ilişkin sorularımı yanıtladı.
– Türk vatandaşlarına özel bir karar mı uygulanıyor?
– Hayır, Türkler için vizeyi kısıtlayan bir politika yok. Geçen yıl başvuru sayısı yüksekti. Bu yıl da yükseliyor. Tek tek vize sorunları için yorum yapamam. Her başvuru o ülke tarafından ele alınıyor. Bireyler zorluk yaşadıysa bilemem.
2022 yılında Türkiye'den yapılan başvuru 778 binin üzerindeydi. Dünyada tek bir ülkeden Avrupa'ya yapılan en yüksek başvuru. Red oranı bir önceki yıla göre düşüktü. Hatta 2016'ya göre ilk kez red oranları düştü. Bu oran dünya ortalamasının altındaydı. Bir de Türkiye'den yapılan ama Türk olmayanların başvuruları var. Onlarda red daha yüksek.
– Onlar kim?
– Ruslar ve Suriyeliler olabilir. Türklerde ret oranı yüzde 15. Ve Türklere dünya ortalamasının yüzde 20 üzerinde çok girişli ve uzun süreli vize verildi.
– Bu yıl?
– 2023'le ilgili veriler yok. Elçiliklerle konuşuyoruz. Söyledikleri şu: “Önceki yıllardan farklı değil. Türklere vize konusunda kısıtlamaya dair siyasi bir karar yok.
– O halde ne var?
– 2022'de Türklerden sığınma başvurularında büyük büyük artış oldu. Türkler Suriye ve Afganistan'dan sonra üçüncü sıraya geldi. Vize işlemi yapan yetkililer başvuruları değerlendirirken, bu durumu göz önünde bulunduruyor.
– “Göz önünde bulunduruyor” ile neyi kastediyorsunuz?
– Görüyoruz, ekonomik sıkıntılar var. İnsan vize alıp Almanya'ya giriyorsa sığınma talep potansiyeli artıyor. Vize sahibi insanların sığınma ihtimali çok arttı. Geçen sene ilk kez Erasmus öğrencilerinin süreleri bittiğinde sığınma başvurusunda bulunduklarını gördük.
– Sığınma ihtimali düşünülerek, daha mı seçici davranılıyor?
– Daha seçici demeyeceğim, daha dikkatli. Başvurularda daha fazla sahte belge görüyoruz. Daha fazla eksik başvuru görüyoruz. Vizeyi ülkeye girmek için bir giriş noktası olarak kullandıklarını görüyoruz.
– Vize serbestisi neden olmuyor?
– Şu an top Türklerin sahasında. Türkiye ile vize serbestisi için yol haritası yaptık. 72 kıstas vardı. 45'inin karşılanması gerekiyordu. Türkiye bir şey yapmadı.
Bize hep deniyor ki vize serbestisi, iş insanları için. Ama öyle olmuyor. Ülkeden ayrılmak isteyen herkes Avrupa'ya gidebilmek için yol buluyor.
– Korkutan nedir? Nüfusumuz mu?
– Türkiye'nin nüfusu değil, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları anlamında gerileme olması, insanların baskı hissetmesi ve böyle bir şey çıktığında kaçmak istemesi.
Yazının tamamı için lütfen tıklayın…
Gerçek Gündem