Home
13 Temmuz 2018 ( 196 izlenme )
Reklamlar

Erdoğan'a bağlanmayan bir bunlar kalmıştı!

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ve Boğaziçi İmar Kurulu da Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı


Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi ile birçok kurulun Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması tartışmalara neden olurken, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ve Boğaziçi İmar Kurulu’nun da Cumhurbaşkanlığı’na bağlandığı öğrenildi.  

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmasına DİSK tepki gösterirken, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da konuyla ilgili açıklama yaptı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun Cumhurbaşkanlığı’na hile yoluyla bağlandığını ifade eden Arzu Çerkezoğlu, “Bu konuda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlanması mümkün değildi. Bu nedenle Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Cumhurbaşkanlığına bağlanması hile yoluyla yapıldı. Önce 700 sayılı KHK ile Asgari Ücret Tespit Komisyonuna ilişkin İş Kanunu'nun 39. maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırıldı ve ardından konu 1 Sayılı CBK ile düzenlendi” dedi.

DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu'nun Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Cumhurbaşkanına bağlanması ile ilgili açıklaması şöyle:

“Başkanlık rejimine geçilir geçilmez çalışma hayatı ile ilgili yapılan ilk işlerden biri Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun cumhurbaşkanına bağlanması oldu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 10 Temmuz 2018'de yayımlanan 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile cumhurbaşkanına bağlandı. Böylece başkanlık rejiminin çalışma hayatında yol açabileceği keyfilikler tek tek ortaya çıkmaya başladı.

1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 522 maddesinin (f) bendi ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içindeki idari kurul, konsey ve komisyonlar arasına alındı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu İş Kanunu'ndan çıkartılarak ilgisiz bir biçimde Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içine alındı. Böylece Asgari Ücret Tespit Komisyonu, iş kanunu sistematiği ve çalışma bakanlığı kapsamı dışına çıkarıldı; doğrudan cumhurbaşkanına bağlı bir kurul haline geldi.

Bilindiği gibi Asgari Ücret Tespit Komisyonu İş Kanunu'nda açıkça düzenlenmişti ve bu konuda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlanması mümkün değildi. Bu nedenle Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Cumhurbaşkanlığına bağlanması hile yoluyla yapıldı. Önce 700 sayılı KHK ile Asgari Ücret Tespit Komisyonuna ilişkin İş Kanunu'nun 39. maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırıldı ve ardından konu 1 Sayılı CBK ile düzenlendi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun İş Kanunu kapsamından çıkartılarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenmesi Anayasaya aykırıdır. Çünkü Anayasanın Cumhurbaşkanının yetkilerini düzenleyen 104. maddesine göre Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısında şimdilik bir değişiklik olmadı. Sadece komisyona katılacak devlet temsilcilerinin unvanları değişti. Ancak bu değişiklik kaygı vericidir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun doğrudan cumhurbaşkanına bağlanması soru işaretleri yaratmaktadır.

•     Asgari Ücret Tespit Komisyonu neden apar topar ve sosyal taraflara danışılmadan cumhurbaşkanına bağlanmıştır?

•     İş Kanunu içinde yer alması gereken bir kurul neden İş Kanunu sistematiği dışına çıkarılmıştır?

•     Bu değişiklik hangi ihtiyaca dayanarak, neden ve hangi gerekçeyle yapılmıştır?

•     Anayasanın cumhurbaşkanına tanımadığı bir yetki neden hile yoluyla yapılmıştır?

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun cumhurbaşkanlığı teşkilatı içine alınması CBK ile komisyonun yapısının değiştirilmesine olanak tanımaktadır. TBMM'nin kanunla yapabileceği bir değişiklik cumhurbaşkanının iki dudağı arasına terk edilmiştir. Cumhurbaşkanı Asgari Ücret Tespit Komisyonun üye bileşimini istediği gibi değiştirebilecek ve müdahale edebilecektir.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun muvazaalı bir işlemle cumhurbaşkanına bağlanması başkanlık rejiminde çalışma hayatıyla ilgili çok daha keyfi işlemler yapılabileceğinin ilk örneklerinden biri olmuştur.”

İSTANBUL BOĞAZI DA CUMHURBAŞKANLIĞI’NA BAĞLANDI

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birçok kurum ve kuruluşun yasası lağvedilirken; bunlardan en dikkat çekeni, Boğaziçi İmar Kurulu oldu.

Hürriyet’ten Nuray Babacan’ın haberine göre, Boğaziçi’nde özellikle “sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi” olarak adlandırılan ve Boğaziçi’nin korunması amacı taşıyan bölgede, şimdiye kadarki tüm imar kararları, Büyükşehir Belediyesi’nin kararı, Boğaziçi İmar Yüksek Kurulu’nun onayı ile hayata geçiriliyordu. Boğaziçi İmar Kurulu, Başbakan veya görevlendireceği Başbakan Yardımcısı veya bir devlet bakanı başkanlığında Milli Savunma, Bayındırlık ve İskan, Kültür ve Turizm, Ulaştırma, Tarım Orman ve Köyişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlarından oluşturulmuştu. Son kararname ile bu kurul kaldırıldı. Bu kurulun görevleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Yerel Yönetim Politikaları Kurulu’na verildi. Cumhurbaşkanı’nin atayacağı isimlerden oluşacak bu kurul, boğaz bölgesinin korunması için alınacak kararlarda tek yetkili olacak. Kurul kararları, Cumhurbaşkanı onayıyla hayata geçirilecek. Kurul’un kuruluş amacı Boğaziçi imar uygulamaları gereği, kamu yatırımlarının planlanması olarak açıklandı. Çalışma sistemine ilişkin ayrıntılı kararname yayınlanması, özellikle “sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi” olarak tanımlanan ve yapılaşmanın önlenmesi için korunan alanların geleceğinin ne olacağı merakla bekleniyor.

İHALE İSTİSNASI

Öte yandan aynı kararnameyle, Cumhurbaşkanlığı için bazı hizmet ve mal alımları Kamu İhale Yasası kapsamı dışına çıkartıldı. Düzenlemenin bu bölümleri, “Cumhurbaşkanlığına bağlı ofisler ve başkanlıklarda, Türkiye’nin tanıtımı, ülkedeki yatırım veya finans kaynaklarının artırılması veya dijital dönüşüm teknolojik gelişimin sağlanması amacıyla yaptıkları mal ve hizmet alımları”istisna tutuldu. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı hizmetlerinde savunma ve güvenlik gerekçeli tüm alımlar, pazarlık usulüyle yapılacak.

https://odatv.com/erdoganabaglanmayanbirbunlarkalmisti13071805.html

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Rusya, Uluslararası Denizcilik Örgütü'ne Karadeniz'deki güvenlik garantilerine ilişkin bildirimde bulundu Emekli vatandaş ağlayarak isyan etti: "Ben böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum, yeter. 12 bin lira alıyorum, onu da torunlara veriyorum kötü yola düşmesinler diye" Vatandaş kendi adaletini kendi sağlıyor: Yağmacılara sıra dayağı! Eşi AKP’ye katıldı, iki hafta sonra müdür olarak atandı!