Atatürk düşmanı imam Halil Konakçı yaptığı bir konuşmada Hatay’ı ‘Arap yurdu’ ilan etmişti. Konakçı, Hatay’ın Türkiye’ye katılması sonrası ezanın yasaklandığını iddia etmişti.
Konakçı’nın skandal sözlerine sosyal medyada sert tepkiler geldi. Gazeteci Fatih Altaylı, Konakçı’nın skandal sözleri nedeniyle ateş püskürdü. Altaylı, Hatay’ı yeniden Suriye toprağı yapmaya çalışan kişinin Esad rejimi ya da Baas sözcüsü olmadığına dikkat çekti. Altaylı, “Acı olan, haine Diyanet’ten, bizim kesemizden maaş ödeniyor olmasıdır” ifadelerini kullandı.
Altaylı’nın kendi internet sitesinden yayınladığı köşe yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Hatay bir Arap şehridir. Hatay Türkiye’ye bağlanınca ezan yasaklandı. Hatay Fransızlara bağlı iken durumu daha iyiydi.”
Bu ve benzeri cümlelerle Atatürk’ün gayretleri ile 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası olmayı kendi arzusuyla seçen Hatay’ı yeniden Suriye toprağı yapmaya heveslenen kişi ne Suriye lideri Beşar Esad ne Baas rejiminin bir sözcüsü.
Kandil’de oturan bölücü bir PKK lideri ya da İdlib’de konuşlanmış bir terör örgütü üyesi ya da IŞİD mensubu bile bu sözleri söyleyebilecek kadar küstah ve hadsiz bir Türkiye düşmanı değil.
Bu cümleler sömürgecilik hayali kuran bir Fransız Pan Arap hayalinin savunucusu, bir Arap şovenisti de değil.
Beteri.
Arap sevici bir “sözde” din adamı.
Halil Konakçı adında bir yaşam formu.
Afrika’da Fransız sömürgeciliğine karşı çıkanı alkışlayan ama Türkiye’nin bir asır önce sömürgeci Fransız’a attığı tokattan hayıflanan bir “vatan ve millet” düşmanı.
Elbette her ülkede, her millette hain vardır, çıkar.
Acı olan, haine Diyanet’ten, bizim kesemizden maaş ödeniyor olmasıdır.
Çok merak ettiğim ise bu sözleri Esad etse yeri göğü inletecek olanların, “yerli ve milli” diyerek mangalda kül bırakmayanların, son kale olarak milliyetçiliğe sığınanların, Türkiye’deki gerçek milliyetçilerin, vatanseverlerin, Atatürkçülerin, bu sözlere ne tepki göstereceğidir.
Ve tabii Türk Adaleti’nin bu rezil, bu hain sözleri duyup da duymazdan gelip gelmeyeceğidir."
Yeniçağ