Merkez Bankası faiz indirimlerine Ocak ayında da devam etti. Politika faizi iki ayda yüzde 50 seviyesinden yüzde 45’e indirildi. Türkiye ekonomisi, iktidarın izlediği yanlış ekonomik tercihlerin sonuçlarıyla baş etmeye çalışırken yüksek faiz dönemiyle başka bir sarmalın içine sürüklendi. “Enflasyonu dizginlemek” gerekçesiyle uygulanan bu politikaların kazananları azınlık bir gruptan ibaretken geniş halk kesimlerinin kayıpları giderek artıyor.
Banka ve Finans Çevreleri: Yüksek faizler, özellikle bankalara büyük avantaj sağlıyor. Kredi faizleri mevduat faizlerinden daha hızlı arttı. Kredilerden elde edilen faiz geliri de rekor seviyede artış gösterdi. Bankaların kredilerden sağladığı faiz geliri, Kasım 2024 itibarıyla 3 trilyon 431 milyar liraya ulaştı. Bu tutar 2023 yılının aynı ayında 1 trilyon 382 milyar liraydı. Bir yılda faiz geliri yüzde 148,3 oranında artış gösterdi.
Bankaların Kasım 2024 itibarıyla sağlandığı 100 liralık faiz gelirinin 22,4 lirası tüketici kredilerinden ve kredi kartlarından sağlanan faiz gelirleri oldu.
Varlık Sahipleri: Mevduat faizleri ve tahvillerin getirisinden faydalananlar genellikle sermayesi olan azınlık bir kesim. Parası olan daha çok kazanıyor. Türkiye’de en yüksek gelir grubundaki yüzde 5’lik kesim toplam gelirin yüzde 23,1’ini, buna karşın en düşük gelir grubundaki yüzde 5’lik kesim gelirin sadece yüzde 1’ini alıyor.
Emekçiler ve Hane Halkı: Yüksek faizler, tüketici kredilerini ve kredi kartı borçlarını ödenemez hale getiriyor. Borç batağındaki halk, artan faiz yükü altında eziliyor. Yüksek enflasyona rağmen baskılanan ücretlerin alım gücü daha da azalıyor. İktidarın "istikrar" söylemlerine karşın market fiyatları ve faturalar yükseliyor.
2024 yılının son aylarından başlayarak hızla artan bankaların vadesinde tahsil edemediği için icra takibine aldığı batık krediler ise 3,7 milyar lira daha artarak ilk kez 300 milyar lira sınırını aştı ve 17 Ocak itibariyle 301,5 milyar liraya yükseldi. Batık kredilerdeki artışın 3 milyar lirası bireysel kredi ve kredi kartlarından kaynaklandı.
Risk Merkezi’nin verilerine göre bireysel kredi borcu bulunan yurttaş sayısı Kasım 2024 itibarıyla son bir yılda 2 milyon 186 bin kişi artarak 41 milyon 698 kişiye çıktı. Aynı dönemde kredi kartı borcu bulunan birey sayısı 2 milyon 254 bin kişi artarak 38 milyon 524 bine yükseldi. Kredili mevduat hesabı borcu bulunanların sayısı ise 1 milyon 958 bin kişi artarak 30 milyon 180 bin kişiye çıktı.
Bankalar tarafından icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında 2025 yılının ilk üç haftasında 11,5 milyar liralık artış yaşandı.
Küçük Esnaf ve Reel Sektör: İşletmelerin finansmana erişimi giderek zorlaştı. Artan kredi maliyetleri, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin belini büktü. Bu da üretimi ve istihdamı olumsuz etkileyerek ekonomiyi durgunluğu sürükledi. Türkiye ekonomisinin bel kemiği olan KOBİ’lerin takipteki kredi borçları Kasım itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 54,9 oldu.
Geçen yıl vadesinde ödenmediği için protesto edilen senet sayısı 2023 yılına göre yüzde 10,7 oranında artarak 242 bin 46’ya yükseldi. Protesto edilen senetlerin parasal tutarı ise yüzde 150 oranında artarak 48 milyar liraya çıktı.
Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre, yüksek faiz döneminin asıl kaybedeninin kredi ihtiyacı olan ve yüksek maliyeti kaldıramayan KOBİ’ler ve yurttaşlar olduğunu söyledi. Merkez Bankası tarafından açıklanan kapasite kullanım oranlarına dikkati çeken Cibre, “Son iki aydır düşüyor, Ocak’ta yüzde 74,8’e gerilemiş. Dolayısıyla bu aynı zamanda işsizliğin artması da demek. Ve yine aynı zamanda kredi ve kart ile hayatını döndürmeye çalışan vatandaşın işsiz kalması ya da yüksek faiz ile kredilerini ödeyemeyecek duruma gelmesi demek. Zaten takipteki kredi ve kartlar son bir yılda yüzde 172 artmış” ifadelerini kullandı.
Yüksek faiz döneminin kazananlarına ilişkin değerlendirme yapan Cibre , “Birikimi olup reel yüksek faiz ile harcanabilir gelirini artıranlar. Ayrıca, teorinin aksine 2024'te yüksek gelir grubu altın ve borsadan yüksek gelirler elde edebildi. Bunun yanında, yurtdışı borsalar ve türev ürünlerle kendini koruyabiliyor. Duran varlıkları reel olarak değer kaybetse de bu süreklilik arz edecek bir durum da değil” ifadelerini kullandı.
BirGün
Türkiye dışında en büyük Atatürk Parkı ABD’de Michigan’da açılıyor76 izlenme
Sadece 90 saniyede referandumu anlama klavuzu !398 izlenme
Fatih Altaylı'dan çarpıcı iddia: "Erdoğan istedi, operasyonlar durdu"14 izlenme
Hiranur Vakfı'nın internet sitesi hacklendi, Atatürk'ün sözleri yazıldı44 izlenme
RTÜK bildiğiniz gibi: Muhalif kanallara ceza yağdırdı28 izlenme
Bir Mercedes bile etmez: Diyanet yangında ölen çocuklar için tazminat ödemedi!90 izlenme
AKP seçimleri havadan kazandı26 izlenme
Bahçeli’den Kanal İstanbul ‘çelişkisi’ne dair açıklama90 izlenme
Ukrayna'nın Luhansk bölgesindeki Novotoshkivka köyü harabeye döndü!
Dr. Serdar Savaş 'normalleşme' sürecine isyan etti: Vaka sayısı 3 kat fazla!
İstanbul'da sokak ortasında otlanan 2 deve sosyal medyada gündem oldu
Erbakan, asgari ücrete yapılan zammı yetersiz buldu: Seçim öncesi verilen sözler tutulmadı