Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayında enflasyonun aylık olarak yüzde 1.44 düştüğünü, yıllık enflasyonun yüzde 21.62'ye indiğini açıkladı. Biz de “Bu düşüş çarşı pazarda hissediliyor mu?” sorusunun cevabını bulmak için salı günleri kurulan Beylikdüzü Semt Pazarı'na gittik. Pazarda alışveriş yapanların büyük çoğunluğu, ay sonunu zor getiren emeklilerdi. “Eskiden 100 lira ile her şeyimizi alırdım” diyen Gülşen Teyze elindeki poşetleri gösterip “Balık ve yumurta aldım, 50 lira gitti. Sebzesi meyvesi daha yok. Kimin enflasyonu düşmüş?” diye sordu. İşte vatandaşın ve pazarcının enflasyonu…
– Seviye Çetin (47), emekli: 1.600 TL maaş alıyorum. Eşim asgari ücretle çalışıyor. Kiramız 800 TL. 1çocuğum var. Daha fazla olsa nasıl yetişirdik? Faturalar aldı başını gitti. Alım gücü giderek düştü. Salatalık 4 lira, mandalina 4 lira. Hangisi uygunsa onu alıyoruz ama yine de zor yetişiyor.
– Semiha C. (48), emekli: Aylığım 1.500 lira. Poşetimde ıspanak, pırasa, turp, biraz kivi var. Bir çocuğum var. Nasıl geçinelim. Eskiden eti bol yerdik, şimdi kalmadı. Kıt kanaat geçiniyoruz. Faturaların toplamı 700 lira geliyor. Eşim yeni emekli oldu; 1.300 TL maaş çıktı. Siz hesaplayın. Geçim gün geçtikçe zorlaşıyor. Sebze de, et de alamıyoruz.
– Satılmış Karadeniz (65), emekli: 1.100 lira alıyorum. Evimiz kira olsa aç gezerdik herhalde. Emekli zaten ölmüş, aç geziyor. 1.100 lirayla kim geçinebilir? Evlatlarım yardımcı olmasa geçinemem. “Türkiye çağ atladı” diyorlar. Nerede çağ atladık. 5 poşet var. Bir palamut aldım; eşimle ikimize 17 TL. 2 kilo patates 7 lira. 5 liraya 1.5 kilo mandalina. Beyaz lahana da 6 lira. Bir de turp aldık; 3 lira. 50 liraya iki öğün yiyeceğimizi ancak alabildik.
– Kıyas Karabulut (74), emekli: 2.200 lira maaşım var. 3 oğlum var, büyüdüler evlendiler. Hiçbir şeyin düştüğü yok. Bir bak kızım. Bu hafta daha pahalı pazar. Balık 30 lira; baktım almadım. Faturalar almış başını gitmiş. Hayat her gün pahalanıyor.
– Havva Haberal (52), emekli: Emekli maaşım 960 lira. Alım gücü azaldı. Pazardan hamsi aldım; 10 liraya. Havuç ve turp alacağım. En ucuz ne varsa onları… Sebze alıyoruz ucuz olsun diye. Utansınlar… Emekli maaşımı ailemden 3 ay gizledim. Bilfiil 30 yıl çalıştım işçi olarak; bana verilen 960 lira.
– Seviye E. (49) emekli: Emekli maaşım 2 bin lira. Pazardan limon, turp, havuç, göbek aldım. Hani sofraya koyacak hiçbir şey yok. Balık alamadım. Patates, soğanın yanına yaklaşılmıyor. Geçen hafta ile bu hafta aynı. Her şeyden kısıyoruz. Bu akşam havuç çorbası yapacağım. 129 lira elektrik faturası gelmiş. Zor geçiniliyor; aydan aya eksilerde çıkıyoruz. Doyumluk değil tadımlık yeniyor et ürünleri.
– Gülşen Ö. (55) ev hanımı: Eşim emekli; 1.600 TL alıyor. Evimiz kira. 100 lira pazar parası verdi; balık ve yumurta aldım. 50 lira gitti. Meyve almadım daha. Ben geçen yıl 100 lira ile her şeyimizi alırdım. Enflasyon nasıl düşmüş? Geçim gittikçe zorlaşırken dalga mı geçiyorlar.
Pazarda 15 yıldır tekstil ürünleri satan 43 yaşındaki Hasan Korkmaz da gelirinin nasıl eridiğini şöyle anlattı: “Her şeyin fiyatı aynı ise hatta yükseliyorsa enflasyon düşmez. Yüzde 40 artış oldu tekstilde. Gelirim de yarı yarıya düştü. Pazarda 1.000 lira toplarken 500'ü zor buluyoruz. Giderleri çıktığınızda bize kalan 100 lira bile değil. 50 liraya 5 çocuğumu nasıl okutayım?”
Kasım ayında yüzde 50.58 artışla zam şampiyonu olan kuru soğan satıcılarına bir dokunup bin ah işitiyorsunuz. Halden çuvallarla aldıkları soğanları tezgaha döktüklerinde çürük firelerinin fazla olduğunu anlatan pazarcılar, “Soğanda hastalık var diyorlar. Bize gelene kadar 3 aracı değişiyor. Biz de ne olduğunu bilmiyoruz” diyor.
– Kasım Koç (45), patates soğan satıcısı: 20 senedir patates soğan satıyorum, böyle bir şey görmedim. Her şeyin fiyatı iki kat arttı. Biz daha çok zarar ediyoruz. Bakın göstereyim tezgahın altındaki çürük dolu çuvalları. Halden aldığımız çuvallarda yarı yarıya çürük çıkıyor. Pahalı diye seçmeden yolluyorlar. Halci toptan getirdiği için onun zararı yok. Ama biz içindeki çürükleri ayırınca 10 liraya bile satsak kâr edemiyoruz. Masraflarımız ise aynı. Soğanın kilosu 5 lira, patatesin de kalitesine göre en pahalısı 6 TL, ucuzu 3.5 lira. Fiyatlar düşecek dediler ama daha bir şey yok.
– Reşat Koç (23), soğan tezgahında çalışıyor: Soğanda hastalık var. “Stok az” deyip fiyat yükseltiyorlar. Bize gelene kadar 34 elden geçiyor. Eskişehir, Amasya gibi depoları gezdik, haldeki fiyatla aynı. Böyle giderse 10 lirayı bulur.
Emine Beyoğlu (65), emekli: Emekli maaşım 1.700 lira. Enflasyon düştü diyorlar ama bizde düşmedi. Bak kızım, yarım kilo domates alabildim, dönüyorum eve. Kilosu 4 lira. Mandalina 3.5 lira.
– Osman Yalçın (53), pazarda ayakkabı satıyor: 25 liraya aldığımız ayakkabıya 50 lira diyorlar. Satış yok bekliyoruz. Tezgahlar boş. Benim ayakkabı malzeme dükkanım vardı, kepenk kapattım. Çünkü iş yok. Akşama kadar oturup geliyorduk. Pazarda da alım gücü yüzde 60 azaldı.