Osmanlı İmparatorluğu’nun bir ilçesi olan Katar son günlerde Erdoğan’a hediye ettiği uçakla gündemde.
Eğer bir hediyenin boyutu kamuoyunda genel kabul görecek rakamları aşarsa, bunu olağan karşılamak mümkün değildir. O nedenle pek çok ülke, devleti yöneten kişilerin kabul edebilecekleri hediyelerin maddi sınırını belirlemiştir. Bu rakam değil bir uçak, onun bir koltuğunu bile geçmez.
Olayın gelişimi hayli ilginç. Resmi kaynakların verdiği bilgiye göre, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Tani, ülkesinin VIP envanterindeki bu uçağı 500 milyon dolara satmak istiyor. Bunu haber alan Erdoğan, talip oluyor. Katar emiri bunu duyunca diyor ki:
“Erdoğan’a uçak satıp para mı alacağız. Olur mu öyle şey... Hediyemiz olsun!”
Hediye kabul edildi. Önceki gün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yaptığı açıklamaya göre Türkiye Cumhuriyeti envanterine de girdi. Böylece Cumhurbaşkanlığı’nın 10 uçak ve 3 helikopterine kocaman bir uçak daha katıldı. Buna uçan saray demek uygun düşer. Böylece kışlık saray ve yazlık sarayların yanına bir de uçan saray eklendi.
Akla getirmiş olmayalım ama, bize bir de yüzen saray şart gibi! Böylece ülke gerçeklerine çok uygun bir iş olur, halk borç içinde yüzer, devlet sarayda yüzer!
***
500 milyon dolarlık uçağı bir kalemde hediye eden Katar’la ilgili bazı gerçekleri paylaşalım...
Amerika’nın Ortadoğu’daki en büyük üssü Katar’da. On binden fazla askeri var. ABD’nin Suudi Arabistan’da da büyük bir üssü var. Katar’la Suudi Arabistan küs, Amerika üzerinden anlaşıyorlar.
Dünya ölçeğinde yayın yapan, zaman zaman da ABD’yi kızdırıyormuş görüntüsü veren El Cezire televizyonunun merkezi Katar’da.
Konunun bu yanı ayrıca derin...
Katar’da kişi başına düşen milli gelir 75 bin dolar. Ülke dışı yatırımlara doğrudan 38 yaşındaki Emir Tani karar veriyor. Kurulun başında o var. Katar’ın başta İngiltere Heathrow havaalanı ve British Airway’in yüzde 20’si olmak üzere dünyada yaklaşık 340 milyar dolarlık yatırımı var. Ağustos ayında da Türkiye’deki 18 milyar dolarlık yatırımına ek olarak 15 milyar dolarlık daha yatırım yapacağı duyuruldu.
İşte hibe uçak bu aşamada havalandı!
***
Uçan sarayın pek çok boyutu var. Her şeyden önce ekonomideki gidiş her alanda tasarrufu gerektirirken atılan bu adım; Devlet Bahçeli’nin vicdanına bile sığmadı!
İtibardan tasarruf olmaz, deniyor.
Neden tasarruf olur? Eğitimden mi, sağlıktan mı, gıdadan mı?
Gelelim işin bam teline...
Yukarıda sıraladık; Katar dünyanın 100’e yakın ülkesinde yatırım yapıyor. Karşılıklı çıkarlar çerçevesinde elbet Türkiye’ye de yapabilir. Ancak 500 milyon dolarlık hibe uçağın VIP koltuğunda Türkiye ile hangi ticaret yapılacak?
Acaba Katar, Türk Hava Yolları’na dair bir söz aldı da, bunu mu sağlamlaştırıyor?
Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez misali, filo gelecek yerden bir uçak esirgenmez mi deniyor?
AKP döneminde yapılan satışların, yabancı yatırımların ruhuna baktığımızda acaba Katar, yolcu garantili bir “alışvermeyiş” peşinde mi?
Mustafa Balbay
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1090738/Filo_gelecek_yerden_bir_ucak_esirgenmez_.html