Türkiye Toplumu’nun Enerji Tercihleri’ başlıklı rapor Kadir Has Üniversitesi tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Buna göre toplumun çoğunluğunun enerji politikalarında en çok şikâyetçi olduğu konu enerjinin fiyatı oldu. Geniş kesimlerin doğalgazla ısındığı ancak elektrikli ev aletlerinin de gelişmesiyle birlikte hane içindeki elektrik tüketiminin de arttığı yıllarda, enerjinin aile içinde finansmanı gittikçe zorlaşıyor. En düşük gelirli kesimlerde ise odunla ısınma hâlâ doğalgazdan daha yaygın.
Çalışma, Türkiye toplumunun küçük bir örneğini oluşturan bin 215 kişi ile yüz yüze yapılan görüşmeler sonucunda raporlandı.
Birgün'de yer alan habere göre; doğalgaz fiyatlarının artması geniş halk kesimleri için kış aylarını adeta karabasana çevirmiş durumda. Ankete katılanlara sorulan “Enerji tüketiminiz düşünüldüğünde hangisine daha çok para harcıyorsunuz” sorusuna ezici çoğunlukla ‘ısınma’ cevabı verildi. Ankete katılan her 100 kişiden 69’u en çok parayı ısınmaya, 25’i aydınlatma ve ev aletlerine, 2’si soğutmaya, 2’si sıcak suya, 1’i ise pişirmeye ayırıyor. Buna karşılık halkın yüzde 55’i ise doğalgazla ısınıyor ve yüzde 56’sı sıcak su ihtiyacını doğalgazla karşılıyor.
GELİR ARTTIKÇA PAY DA ARTIYOR
Türkiye’ye ilk geldiğinde ‘ucuz ve temiz enerji’ olarak anlatılan doğalgaz, 2020’li yılların Türkiye’sinde yüksek gelirli toplumsal kesimlerin daha çok kullandığı bir enerjiye dönüştü. Geliri sıfır ile 900 TL arasında değişen hanelerde evin ısınması yüzde 34 oranında odunla gerçekleşirken, doğalgazın bu gelir grubu içinde ısınmada kullanılma oranı yüzde 25’le odunun altında kaldı. Buna karşılık geliri 2 bin 700 ile 3 bin 600 TL arasındakilerde doğalgazla ısınanların oranı yüzde 51’e, 3 bin 600 TL’den daha fazla geliri olanlar içinse doğalgazla ısınma oranı yüzde 79’a çıkıyor.
AYLIK 500 TL'DEN FAZLA GİDİYOR
Ankete katılanlara sorulan “enerji tüketiminizi düşündüğünüzde enerjiye aylık ne kadar harcıyorsunuz” sorusuna en çok 500 TL ve üzeri cevabı geldi. Ankete katılan her 100 kişiden 17’si enerji ihtiyacı için 500 TL’den fazla para harcıyor. En popüler ikinci ise yüzde 15’le 250 ile 300 lira arasında cevabı oldu. Öte yandan enerjiye 500 TL’den fazla para harcayanların oranı 2019’da sert artış gösterdi. Bu tutarı harcayanlar 2017’de 100 kişiden 7’si, 2018’de 100 kişiden 8’i olmuştu. 2019’da ise sayı 17’ye yükseldi.
ISINMADA KOMBİYİ KISMA DEVRİ
Özellikle doğalgaz fiyatlarındaki pahalılık işsizlik ve borçla birleşince halkın yöntemi kombiyi kısmak oluyor. Ankete katılanlara “geçen 1 yılda, gelirinizin yetersiz kalması sebebiyle, toplam enerji tüketiminde kısıntıya gittiğiniz oldu mu” diye soruldu. 2018’de katılan her 100 kişiden 4’ü ‘çok büyük oranda kısıntıya gittik’ derken, 2019’da bu sayı 3 katına çıkarak her 100 kişiden 12’sine yükseldi. 2018’de her 100 kişiden 16’sı aynı soruya ‘ciddi oranda kıstık’ cevabını vermişti. 2019’da bu sayı her 100 kişiden 22’ye yükseldi.
Ankete katılanlara elektrik fiyatlarıyla ilgili düşüncesi de soruldu. ‘Elektrik fiyatlarını nasıl buluyorsunuz’ sorusuna ankete katılan her 100 kişiden 85’i ‘yüksek’, 10’u ‘normal’, 5’i ise ‘düşük’ cevabını verdi. Öte yandan bu cevapların kişilerin partilerine göre de ayrımı yapıldı. Buna göre AKP seçmenlerinin yüzde 79’u elektrik fiyatlarını pahalı bulurken, CHP seçmenlerinin yüzde 91’i, HDP seçmenlerinin yüzde 94’ü, MHP seçmenlerinin ise yüzde 84’ü elektrik fiyatlarını pahalı bulduğunu söyledi. Çalışmada diğer partilere yer verilmedi.
Araştırmaya göre geliri yetmediği için enerji tüketiminde kısıntıya gidenlerin sayısı 2019’da önceki yıla göre 3 katına çıktı. Aylık faturalar 500 liranın üzerinde. Zamanında ‘ucuz enerji’ denen doğalgaz ise artık lüks.
BU DURUMUN SEBEBİ ENERJİ İHALELERİ
Enerji fiyatlarının yurttaşın en temel sorunlarından bir haline gelmesiyle gözler enerjinin finansmanına çevrildi. Konuyu Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz BirGün’e değerlendirdi. Türkyılmaz özellikle Rusya’yla yapılan doğalgaz alım ihalelerinin uzun vadeli yapıldığını, Türkiye’nin bu ihalelerle yüksek taahhüt altına girdiğini aktardı. Enerji uzmanı Türkyılmaz şunları kaydetti; Gaz alım anlaşmalarında baştan sıkıntı var. Uzun süreli 1015 yıllık ihalelerle ülkeyi taahhüt altına sokuyorsunuz. Bu taahhütler dış politikada manevra yaparken sürekli önümüze konuyor. İhaleler uzun süreli olduğu için Türkiye aleyhine bağımlılık ilişkisi doğuyor. Petrol ve doğalgaz fiyatlarında düşüş yaşandığı zaman enerji ihracatçılarıyla bağımlılık ilişkisi olmayan ülkeler indirim alabilirken, Türkiye’ye bu indirimi yapmıyorlar. Çünkü hem dış politikada, hem de enerji ihalelerinde atılan yanlış adımlar nedeniyle Rusya’ya bağımlılığımız arttı. Bunun sonucu biz doğalgazın metreküpünü 230250 dolar arasında alırken Yunanistan 130140 dolar arasında alabiliyor.
Elektrik fiyatlarında ise asıl sorumluluk özelleştirme politikalarında. Elektrik üretiminde ve dağıtımında bir grup şirket kollanıyor. Özelleştirme sürecindeki hiçbir vaat de gerçekleşebilmiş değil. Elektrik ucuzlayacak, kayıp kaçak oranı azalacak dendi. Ancak elektrik ucuzlamadı, kayıp kaçak bedelleri ise faturalara yansıtıldı. 2 yılda asgari ücrete yüzde 45 zam yapılırken elektriğe gelen zam yüzde 60. Hal bu iken elektrik şirketlerine verilen teşvikler milyarları buluyor.
http://www.krttv.com.tr/ekonomi/gerceklergunyuzuneciktih38812.html