Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen ve AKP ile ittifak yaparak TBMM’ye giren HÜDA-PAR, İstanbul Sözleşmesi’ni bir kez daha hedef gösterdi. TBMM Genel Kurulu’nda bir dakikalık söz alan HÜDA-PAR Milletvekili Şahzade Demir, “Bismillahirrahmanirrahim” diyerek başladığı konuşmasında sözü İstanbul Sözleşmesi’ne getirdi.
LGBT derneklerini, “Sapkın bir örgütlenme” olarak tanımlayan Demir, “Avrupa Birliği’yle uyum yasaları çerçevesinde 2004’te sapkın bir örgütlenme olan ilk LGBT derneği kurulmuş ve sapkın faaliyetlerinin yasallaşmasıyla birlikte ülke çapında örgütlenmeleri ivme kazanmıştır” dedi.
Demir, TBMM devredışı bırakılarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışma yaratacak ifadeler kullandı. İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasıyla, “Sapkın LGBT ideolojisinin toplumsal cinsiyet başlığıyla devletin tüm mekanizmalarına sirayet ettiğini” iddia eden Demir, “Toplumun kılcal damarlarına kadar çöreklenen bu sapkınlık gençlerimizi kendi batağına doğru çekmekte ve aile kurumunu ifsat etmektedir” diye konuştu.
Demir’in sözlerine CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır tepki gösterdi. HÜDA-PAR Milletvekili Demir’in Meclis’teki varlığını ilk kez fark ettiğini söyleyen Başarır, “Demir’in, bu Meclis’in onayladığı İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili sapkınlık demesi, sözleşmeyle ilgili hakarete varan sözler söylemesi utanç vericidir” değerlendirmesinde bulundu.
Başarır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sapkınlık, her yıl binlerce kadının şiddete uğraması, öldürülmesidir, 6 yaşında bir çocuğun sözde bir tarikatta gelin olarak bu toplumda anılmasıdır. Sapkınlık, Aladağ’daki yangında ölen çocuklarımızın durumudur. İstanbul Sözleşmesi bunlarla mücadele ederken burada bir milletvekilinin buna sapkınlık demesi ve o sözleşmeyi savunan milletvekillerine, topluma hakaret etmesi utanç vericidir.”
∗∗∗
Gerici Hüda Par, parti merkezinden yaptığı açıklamayla nafaka hakkını da hedef aldı.
Yapılan açıklamada nafaka hakkı şu sözlerle hedef alındı: "Dağılan bir yuvanın faturasını kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın erkeğe ödetmek adalet ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi meseleye tamamen ideolojik, feminist bir düzlemden bakmaktır. Nafaka ödeyemeyenlere hapis cezası gibi ağır cezalar vermek, zulümdür."
BirGün