İstanbul'un Beyoğlu ilçesi sınırlarındaki Taksim’de, 27 Mayıs 2013’te, Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilerek yerine Topçu Kışlası yapılması planına karşı başlayan, daha sonra adalet, demokrasi, özgürlük talebiyle tüm Türkiye yayılan Gezi Direnişi 10 yaşında.
Taksim'de Gezi Direnişi'ni anmak için basın açıklaması ve eylemler yapıldı. Yurttaşlar 'Direne direne kazanacağız', 'İsyan, devrim, özgürlük', 'Her yer Taksim, her yer direniş', 'Bu daha başlangıç mücadeleye devam', ''Hak, hukuk, adalet' sloganları attı.
Türkiye'nin en büyük kitlesel direnişi olan Gezi Direnişi'ni 10'uncu yılında Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi önünde yapılan anmaya Eski HDP Milletvekili Musa Piroğlu, Yeşil Sol Parti Milletvekili Sevda Karaca, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, TİP milletvekili Ahmet Şık, SOL Parti PM Üyesi Alper Taş, sol partiler, sanatçılar, Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, DİSK Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Sözcüsü Fidan Ataselim ve çok sayıda kişi katıldı.
Gezi'nin 10'uncu yılında yapılan basın açıklamasında Gezi eylemleri nedeniyle açılan davalarda tutuklanan Tayfun Kahraman, Hakan Altınay, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Mine Özerden ve Çiğdem Mater için adalet ve özgürlük talep edildi.
Gezi'de katledilenler için yapılan saygı duruşunun adından Esin Köymen tarafından basın açıklaması okundu. Gezi tutsakları için adalet istenen açıklamada, "Gezi’nin 10'uncu yılında, şehir şehir dalga dalga yayılan yasaklara, hukuksuz cezalara, baskıya, ranta, talana, yalana, tüm ayrıştırma politikalarına karşı yan yana durduğumuz, sesimizi çığa dönüştürdüğümüz o şanlı direnişten ilk günkü gibi gurur duyuyoruz. O gün de bugün de aynı şeyi söylüyoruz, her yer Taksim her yer direniş" denildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Bu memleket aydınlığa kavuşsun diye gencecik yaşlarında hayatlarını kaybeden, bizden ayırdıkları Berkinimizin, Ali İsmailimizin, Abdocanımızın, Mehmetimizin, Ethemimizin, Ahmetimizin, Medenimizin ve Hasan Feritimizin anılarıyla gurur duyuyoruz. 6 Şubat Depremlerinde bir kez daha haklılıkları ispatlandığı üzere, sağlıklı ve dayanıklı kentlerde yaşama hakkını hukukla ve meslek ilkeleriyle savunarak Gezi’yi bir afet toplanma alanı olarak koruyan, bu ülkenin demokrasi güçleri ve demokrasiye omuz veren yurttaşlarıyla gurur duyuyoruz. Tüm ülkeyi şehir şehir “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganıyla inleten, haklarına, kentine, doğasına, memleketine sahip çıkan milyonlar adına, bütünüyle haksız, hukuksuz, delilsiz, mantıksız ve vicdansız tutum ve kararlarla 5,5 yıldır hapiste tutulan Osman KAVALA ile Gezi’nin onurlu bakiyesini bizler adına taşıyan, tutuklulukları bir yılı aşan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay, Çiğdem Mater, Can Atalay ve Mine Özerden ile gurur duyuyoruz."
"Hak arayanı biber gazına boğulmasına, polis şiddetine maruz bırakılmasına, ülkenin gençlerinin, eğitimli, kültürlü kesiminin, muhaliflerin, emeği sömürülen işçilerin; baskı, ekonomik kriz, geleceksizlik, liyakatsizlik yüzünden bir nefes, bir huzur arayışı ya da hayatta kalabilme çabasıyla kalbini memleketinde bırakıp bu ülkeden göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız" denilen açıklama şöyle sürdü: "Devletin tüm imkânlarının iktidar adına kullanıldığı, dünya tarihinin gördüğü en adaletsiz seçimlerinden birinden çıkan sonuç bizi umutsuzluğa sürüklemeyecek. Eşitlik özgürlük ve adalet için tüm farklılıklarımızla Gezi’de olduğu gibi birbirimizin elinden tutmakta inat ediyoruz.
Gezi’de kapısını araladığımız o coşkulu, heyecanlı, bir arada, umutlu, paylaşımcı, dirençli “bir başka dünya” için mücadele etmeye devam ediyoruz. Pusulamız Gezi'dir.
İnsanca, özgür, adil, refah içinde, demokratik bir yaşam talebimiz ve hak arayışımız hep sürecek. Onuncu yaşında da, Gezi’yi hep genç kılan, bizi hep ayakta tutan, tüm hayallerimiz gerçek olana kadar dilimizden düşmeyecek olan sloganıyla anıyoruz Gezi Direnişini.
Ve bu sloganla karşılıyoruz önümüzdeki dönemi. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam."
Kaynak: Gerçek Gündem