Eski Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, ABD’nin İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle suçlandığı dava sürüyor. Duruşmanın ikinci gününden itibaren tam 7 gün boyunca Türk ve İranlı iş adamı Reza Zarrab, (Rıza Sarraf) ifade vermişti. Bugünkü duruşmada davanın diğer tanığı David Cohen dinlendi. Eski CIA direktör yardımcısı ve eski ABD Hazine Bakanlığı, Terör ve Mali İstihbarat Ofisi müsteşarı David Cohen, mahkemede “ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları bankalar arası denetlemek ve uyarmakla görevli” olduğu döneme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ve eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın da içinde bulunduğu Halkbank yetkilileri ile 2012 ile 2014 yılları arasında defalarca bir araya geldiğini belirten Cohen “Her seferinde İran konusunda uyardık ve her seferinde güvence aldık” dedi. Cohen iki görüşmede, Halkbank yetkililerini Reza Zarrab için de isim vererek uyardığını savundu.Cohen sorgusunun başında, her Halkbank görüşmesinde de hatırlattığı gibi, bankalara yönelik ABD’nin yaptırım maddeleri şu şekilde sıraladı:
Eğer yaptırıma uymazsanız sizi ABD mali sisteminden çıkarırız.
İlgili finans kuruluşuna para cezası kesilir.
Sivil ve ceza davaları açabiliriz.
David Cohen; Halkbank’la olan temaslarını ise şu şekilde sıraladı:
AĞUSTOS 2011 MEKTUPLU UYARI
“5 Ağustos 2011 tarihinde Süleyman Aslan’a mektup yazdım. Mektupta İran’la yapılacak ticarete ilişkin uyarılar ve mevcut işlemlere ilişkin ‘endişeler’ vardı. Ardından yanıt geldi. Yanıtta “Biz Hindistan’tan ya da diğer herhangi bir yerden ABD yaptırımlarını delecek bir finansal işleme girmiyoruz” denildi.
“14
Mart 2012’de Washington’da Aslan ve Atilla ile görüştük. Burada yine
İran’a yönelik endişelere dikkat çektik. Bunlar; Halkbank’taki İran
hesabından ‘ticaret hacminin artması üzerine’ endişelerdi.
Ve bize
güvence verdiler. İran hükümetinin Halkbank’tan gelecek hesaplarla altın
alamayacakları yönünde güvence verdiler. Ayrıca bize İran’ın
ihlallerine karşılık bir dizi önlem aldıklarını mekanizma kurduklarını
anlattılar”
Cohen, 2012 yılının Eylül ayında Türkiye’ye gelerek yine Aslan ve Atilla’nın içinde bulunduğu Halkbank yöneticileri ile görüştüğünü ve ABD’nin İran yaptırımları hakkında yeni gelişmelerden onları haberdar ettiklerini anlattı. Cohen bu ziyaretten de güvence alarak döndüğünü savundu.
Cohen yine 2012’nin Eylül ayında, Hakan Atilla ile mailleştiklerini anlattı. Cohen bu mailleşmede Atilla’yı “İran’la nicaret yapan Halkbank müşterileri konusunda uyardığını” söyledi. Cohen bu görüşmede de ‘güvence’ aldığını savundu.
Cohen
2012 yılının Eylül ayında kaleme aldıkları bir uyarı mektubunda ise
İran’a dönük ambargonun delinmesi konusunda Reza Zarrab ismini telaffuz
ederek uyarıda bulunduklarını ve Halkbank’tan
“Müşterilerimizi kontrol ediyoruz” diye güvence aldığını aktardı.
David Cohen 7 Kasım 2012 tarihinde Süleyman Aslan’ı telefonla aradığını ve “Endişelerimiz iyice arttı.” diyerek bunları dile getirdiğini savundu. Cohen bu görüşmede “Türkiye’nin İran’la olan bütün ticareti Halkbank üzerinden yürüyor ve bu risk yaratıyor” dediğini aktardı.
Cohen
İran konusundaki ABD’nin endişeleri için bu kez 23 Şubat 2013’de yüz
yüze görüşme yapmak için İstanbul’a geldiğini ve İran’a altın satışı
konusunda uyarıda bulunduğunu anlattı.
David Cohen, bu görüşmede
Halkbank yetkililerine “İran’a olan altın ticaretini
kolaylaştırıyorsunuz” dediğini aktarı ve yine güvence aldığını savundu.
David
Cohen Türkiye’de 17 Aralık operasyonunun yapıldığı 17 Aralık 2013
tarihinde ise yine ‘önceden planlı bir şekilde’ Süleyman Aslan ve Hakan
Atilla ile görüşmek için İstanbul’a geldiğini anlattı.
Cohen “17
Aralık’ta görüşmek için geldim. Ancak Süleyman Aslan’ın o gün gözaltına
alındığını öğrendim. Ertesi gün de muhatap bulamadım. 4 saati İstanbul
trafiğnde geçen günün sonunda geri döndüm” diye konuştu.
David
Cohen, 10 Ekim 2014’de de bu kez Newyork’ta “Zarrab’la ilgili
endişeler” için Hakan Atilla ile Halkbank’ın Aslan’dan sonraki müdürü
Ali Fuat’la (Taşkesenlioglu) görüştüklerini ve güvence aldığını savundu.
Bu
görüşmede Atilla’nın Reza Zarrab için “Yaptırım listesine aldınız mı
almadınız mı?” diye sorduğunu belirten Cohen “Bende ‘hayır’ dedim. Ancak
“Şuan değil ama gelecekteki adımlarımızı açıklamam mümkün değil” diye
de ekledim” dediğini savundu.
http://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/hakanatilladavasinda9uncugundetayicohen17araliktaistanbulagelmis2124462/