İzmir'in Dikili ilçesine bağlı Denizköy ve Bademli köyü kıyıları eşsiz doğa harikalarıyla ünlü. Ilıcaları, adaları, koyları, ince ve beyaz kumsalları, turkuaz – lacivert renkli deniziyle bölge “Türkiye'nin Maldivleri” olarak anılıyor.
Bölgenin tamamına yakını asırlık zeytin ağaçları ve endemik bitki türleriyle bezeli. Dalyan kısmı, başta flamingolar olmak üzere çok sayıda deniz kuşunun üreme, birçok göçmen kuşun konaklama alanı.
Bu kıyıların sırtında ise volkanik Karadağ yer alıyor. Krater gölü Karagöl de burada bulunuyor. Ayrıca, antik dönem ve helenistik dönem kalıntıları barındıran bölgenin bir bölümü arkeolojik sit alanı kapsamında.
SİT DERECELERİ DEĞİŞTİRİLDİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, işte bu bölgedeki doğal sit alanlarına ilişkin değişiklikler yaptı. Bakanlığın Denizköy, Bademli köyü ve Karagöl mevkilerini kapsayan yeni haritasında birinci derece sit alanlarının yer almaması dikkat çekti.
İkinci derece sit niteliğinde olan yerlerin kapsamı genişletildi. Böylece, bölgede hem yapılaşmanın hem de maden, taş ocakları, GES ve RES'lerin önü açıldı. Resmi gazetede yayımlanan kararlar askıya çıkarılırken, bir aylık itiraz süreci başladı.
“YAPILAŞMA VE MADENCİLİĞE AÇILMASI DEHŞET VERİCİ”
Sözcü'de yer alan habere göre, Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Sözcüsü Doğu Işık, bölgenin yapılaşmaya ve madenlere açılması kararını dehşet verici buldu. Avukat Doğu Işık,
“Bademli Mahallesi'nde Killik Koyu, Deçemko Koyu, Zindancık Koyu, Pisa Koyu, Kalem Adası'nın büyük kısmı, Bademli liman alanı ve Hayıtlı Koyu'ndan Denizköy Mahallesi'ne ve Karagöl'e kadar büyük bir alan Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı olarak tescil edilmiş durumda.
Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları ile ilgili olarak şu anda mevzuatımızda halen yürürlükte olan 109 sayılı Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı mevcut. Bu ilke kararına göre; söz ettiğimiz bölgelerde madencilik faaliyetleri yapılabilecek, turizm tesisleri kurulabilecek.
Bademli'den Denizköy'e kadar tescil edilen bölgede madencilik faaliyetinin yapılması o bölgenin sonu demektir” dedi.
STK'LAR VE MESLEK ODALARI İTİRAZ EDECEK
Doğu Işık, “Buna karşı önlem olarak ya tekrar sit statüsü değişikliği yapılmalı ya da ilke kararında madencilik faaliyetlerini engelleyen değişiklikler getirilmelidir” diye konuştu. Işık, EGEÇEP olarak bölgenin talan edilmesini önlemek ve söz konusu değişiklikleri iptal ettirmek için hukuk mücadelesi başlatacaklarını söyledi. Başta Şehir Plancıları Odası olmak üzere, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu'nun da karara itiraz etmek amacıyla inceleme başlattığı öğrenildi.
“BAKANLIK PAFTA DIŞINDA VERİ PAYLAŞMIYOR”
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi de bölgenin yapılaşma ve madenciliğe açılmasına tepki gösterdi. Odanı yönetim kurulunca yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Gerçekleştirilen koruma statüsü değişikliklerinin özellikle yerleşim alanı çeperlerinde ve turizm alanı sınırları içinde yer alan bölgelerdeki doğal sit alanlarında yapılmış olması ayrıca düşündürücü bir durumdur. Düzenlemeyi yapan bakanlığın bir pafta dışında herhangi bir veri paylaşmaması bu alanların kaybedilmesine yol açacaktır. Toplum ve doğa yararına aykırı düzenlemelere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.”