Home
08 Şubat 2018 ( 961 izlenme )
Reklamlar

Hastanelerde 'cinsel istismar' rezaleti!

Anestezi esnasında cinsel tacize uğradı: Yeter artık cezalarını çeksin bu sapık adamlar!

Ameliyat öncesi anestezi sırasında cinsel tacize uğrayan 49 yaşındaki Filiz Erdem, 4 yıldır hukuk mücadelesi veriyor.

Sanık Ali Çavuşoğlu'nun iki yıl hapis cezasına çarptırılmasına  itiraz eden Erdem bir üst mahkemeye gitti.

“Bana oluyorsa, yüzde yüz eminim ki başka kadınlara da oluyordur. Ben susmayacağım. Yeter artık cezalarını çeksin bu sapık adamlar!" diyen Erdem, Bir sağlık personelinin, hastaya cinsel tacizde bulunmasının hiçbir şekilde açıklanamayacağını söyleyerek, "Siz, bu ülkedeki istismarın boyutunu düşünün" dedi.

Nasıl tacize uğradığını şu şekilde anlattı:

Daha önce miyom ve kist ameliyatları olmuştum. Bu ameliyatlar neticesinde oluşan karın içi yırtıklarını giderme ameliyatıydı. İlk defa spinal anesteziyle, yani belden aşağı uyuşturma şeklinde yapılacaktı. Çünkü benim diğer 5 ameliyatım genel anestezi altında gerçekleşti. Beşincide uyanamama problemi ve akciğer sorunu yaşayınca bu karar alındı. Gerekli işlemler yapıldı, cihazlar bağlandı, damar yolu açıldı vs. Bunun üstüne anestezi doktoru, bana anestezinin nasıl yapılacağı bilgisini verdi ve sonra da şikâyetçi olduğum sapık hastane personeline seslendi. Ona beni konumlandırmasını söyledi...

O anestezinin yapılması için, kişinin belli bir konuma gelmesi gerekiyor. Ben ameliyat masasında oturur pozisyondaydım. Bacaklarım yere sarkıyordu. Ve bu kişi geldi, omuzlarımdan tutarak beni konumlandırdı. Yani kafamı, omuzlarının arasına aldı. Beni iyice kendini çekti. Ve vücudunu dizlerime yasladı. O sırada doktor da arkamda, belime iğneyi sapladı...

Ben o pisliğin cinsel organını dizimde hissettim. Kendimi geri çekmeye çalıştım ama doktorun, “Kıpırdamayın lütfen, iğne soktum!” uyarısıyla karşılaştım. Nefesi de kulaklarımdaydı. Resmen adamın solukları hızlandı, belimde iğne varken adam tatmin oldu. Kıpırdamamam gerektiği için, hiçbir şey yapamadan çaresizce durmak zorunda kaldım. Çünkü ani bir hareket yapıp, sakat kalmak var...

Ben evli bir kadınım, neyin ne olduğunu biliyorum. Durumdan müthiş iğrendim. Zafiyetimden faydalanıldığı için de çok kızdım. Yüzde 100 eminim ki, bu pisliğin öncesinde de böyle sapıklıkları var. O hastaneye pek çok tesettürlü kadın gidiyor. Ben de de tesettürlüyüm ama ben, bana yapılan bu iğrençliği dile getirebildim. Herkes getirebiliyor mu emin değilim...

Bakın, birine iftira atmak benim inancıma aykırı. Bir de sorarım size, toruntorba sahibi kadınım, niye böyle rezil bir şeyin mağduru olduğumun yalanını söyleyeyim? Olan biten bununla da sınırlı değil. Ameliyat bittikten sonra, personeli tekrar çağırıyorlar. Sizi ayılma odasına götürmeleri için. Sonuçta, o yeşil önlük üstünüzden çıkarılıyor ameliyat esnasında. Sadece pike örtmüş oluyorlar. Ayılma odasına, o pislik yeniden geldi. Üstümden örtüyü çekti. Doğal olarak göğüslerimi elimle kapattım ve bağırdım, “Defol git, üstümü niye açıyorsun!” diye. Ortadan kayboldu ve bir başka kadın görevli gelip üstümü örttü, beni içeri götürdü...

Korktum, bir süre anlatamadım. Öfkeden şeker komasına mı girer, kalp krizi geçirir mi bilemedim, o yüzden. Ama iki ay sonra o kadar gergindim ki evde, resmen depresyona girdim. Sonunda, “Ben ameliyatta böyle böyle şeyler yaşadım!” diye anlattım. Tabii, “Bana daha önce niye anlatmadın!” diye kıyameti koparttı. Ama sonra dava süreci başladı...

KADIN HAKİM, O PİSLİĞİ YERİN DİBİNE SOKTU!

Bir sağlık personelinin, hastaya cinsel tacizde bulunması nasıl açıklanabilir?

Hiçbir şekilde açıklanamaz! Siz, bu ülkedeki istismarın boyutunu düşünün. Bakın, mahkemede kararı veren bir hâkime hanımdı. Ona hep dua ediyorum, o beni anladı. Hâkime hanım, o pisliği yerin dibine soktu. “Keşke cezayı almadan tedavi görseydiniz bulunduğunuz hastanede!” dedi. Ekledi: “Bu toplum nereye gidiyor?”

BEN SÖYLEMEZSEM, SEN SÖYLEMEZSEN, O SÖYLEMEZSE... KİM SÖYLEYECEK?

Eşimden sonra ablamla konuştum. Ablam emekli bir sağlık personeli. “Hastanelerde böyle olaylar o kadar çok oluyor ki!” dedi ve yıllar içinde şahit olduklarını anlattı. Meğer hep hasıraltı edilirmiş. Ben, benim olayımın hasır altında kalmasını istemedim...

Çünkü eminim ki sadece bana olmuyor! Bu ülkede sokaklarda, toplu taşımalarda, her yerde kadınlara karşı taciz ve istismar suçu işleniyor. Hastanelerde de işleniyor. Bunlar artık konuşulsun, su yüzüne çıksın. Mücadelem bu yüzden...

Hayır çünkü iki yıl ceza verilmesi şu anlama geliyormuş: Taş çatlasa, iki hafta yatar çıkarmış! Başkalarına yeniden yapabilsin diye! İnanın bu adam, bir kadının sırtında iğne varken bunları yapıyorsa, denk düşürse kim bilir neler yapar! Potansiyel tecavüzcü! Ve elini kolunu sallayıp dolaşabiliyor. Resmen adalete inancımı kaybettim. Bir de avukatının itiraz dilekçesini okuduğum zaman, iyice delirdim. Adam benim kilomdan bahsetmiş. Kilomdan dolayı beni sıkı sıkı tuttuğunu söylemiş. Güya kilosu, benim kilomun üçte biriymiş. Evet, ince bir kadın değilim, 8590 kilo arasında oynuyorum çünkü kortizon kullanıyorum. Ama bu adam da 30 kilo değil!

Ben söylemezsem, sen söylemezsen, o söylemezse, kim söyleyecek? Bu adamlar yaptıklarının suç olduğunu nasıl bilecek? Ben resmen paranoyak oldum. Bakın torunum dünyaya geldiğinde, herkes torunumu bebek odasında pencereden izlerken, ben ameliyathane kapısında gelinim Yasemin’i bekledim. Çıkar çıkmaz onun gözlerine baktım, acaba o da bir şey yaşamış mıdır korkusuyla. Bu kadar derinden etkiledi yaşadıklarım beni... Ama hastane personeli, birbirini korudu. “Halüsinasyon görüyor” dediler. Neyse ki avukatımız öyle olmadığını, aldığım ilaçların buna yol açmayacağını kanıtladı. Şimdi bir üst mahkemeye itirazımızın sonucunu bekliyoruz.

HASTANE PERSONELİ AĞIZ BİRLİĞİ YAPTI

Arkası dönük bir hemşire hanım vardı. Masada ameliyat malzemelerini hazırlıyordu. Bir de anestezi uzmanı doktor vardı arkamda, belime iğne sokuyordu, önümde de o sapık... Hastane personeli ise o anda odada 78 kişi olduklarını söyledi. Ama bir devlet hastanesinde keşke sizinle 78 kişi ilgilenebilse... Ne yazık ki böyle bir şey yok. Türkiye’deki gerçeği yansıtmıyor. Hepsi çalıştıkları hastaneyi ve meslektaşlarını korumak için ağız birliği yaptı...

http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/hastanelerdecinselistismarrezaletih75016.html

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Sabiha Gökçen’de bir ilk: Cumhurbaşkanlığı ilk kez tarih verdi İmamoğlu, kışkırtma maksatlı soru soran AKİT yorumcusuna öyle bir yanıt verdi ki ! Göçük altında kalan işçinin kuzeni: "İnsanları kurtarmak yerine malzemeleri kurtarmaya bakıyorlar" Elektriğe yeni zam geliyor!